Bir sanatçının düşüncesine göre Bu gezegen neye benzerdi bir bakalım. | TED | هنا, في نموذج المحاكاة نقرّب ونظهر لكم كيف سيبدو هذا الكوكب |
Bu gezegen ise yıldızı etrafında ki dönüşünü 4 günde tamamlıyor. | Open Subtitles | فإن هذا الكوكب يدور بسرعة حول نجمه في أربعة أيام فقط |
Güneşimizle hemen hemen yaşıt ve yörüngesinde dönen, Bu gezegen. | Open Subtitles | حجمه مماثل تقريباً لحجم شمسنا ويدور حوله .. هذا الكوكب |
Çok kıymetli bir cevherin üstünde yaşıyoruz ve yaşarken bu gezegenden ayrılacağız. | TED | نحن نعيش على جوهرة ثمينة وفي خلال حياتنا سننتقل من هذا الكوكب. |
Wraithlerin bu gezegene gelmesine sebep olduğumu bilerek asla huzur bulamam. | Open Subtitles | لن يريحنى إطلاقا لو كنت سبب عودة الريث إلى هذا الكوكب |
Aynı küreyi değiştirip Bu dünyada tanrı olmanızı engellediğim gibi. | Open Subtitles | كما فعلت بالكريّة كي لا تتصرفوا كآلهة على هذا الكوكب. |
Ama ben daha büyüğüm. bu gezegende önemli olan boyut. | Open Subtitles | انا اضخم , و فى هذا الكوكب الحجم هو المقياس |
Bu gezegen dünya'dan çok daha büyük ve yüzeydeki yerçekimi daha fazla. | TED | هذا الكوكب أثقل من الأرض وله جاذبية أكبر |
Yaşam da Bu gezegen üzerinde ince bir kat boya. | TED | والحياة نفسها عبارة عن طبقة خفيفة من الطلاء على هذا الكوكب. |
Bu gezegen 30 gün sonra infilak edecek. Tabii daha önce olmazsa. | Open Subtitles | سوف ينفجر هذا الكوكب في خلال 30 يوما إذا لم يكن أقرب من هذا |
Bu gezegen çok yakında yok olacak. | Open Subtitles | انا اسف يا بنى ولكنك ستموت مع هذا الكوكب |
Koskoca Yabani Parsel içinde neden Bu gezegen? | Open Subtitles | ثمّة جسيمات ميتافيزيقية على طول البقعة الشائكة. لمَ يتعيّن هذا على هذا الكوكب بعينه؟ |
Bu gezegen doğduğundan beri, genlerin derinliklerinde bulunan bir bellek meydana geldi. | Open Subtitles | منذ ميلاد هذا الكوكب باتت هناك ذكري داخل كل كائن حي |
bu gezegenden tek çıkış var, o da benden geçer. | Open Subtitles | هنالك طريقة واحدة للخروج من هذا الكوكب, وهي من خلالي. |
Senden istediğim bu gezegenden ayrılmanın ve gemime dönmemin bir yolunu bulman. | Open Subtitles | ما اريده منكي طريقة للخروج من هذا الكوكب , واعود الي سفينتي |
Galactica buraya geldiğinde, Cylonlar büyük bir isyanla uğraştığı için dikkatleri dağılmışsa, bizi bu gezegenden kurtarma şansını yakalar. | Open Subtitles | الفرصة الوحيدة التى لديهم لإخراجنا من هذا الكوكب أن يكون السيلونز منشغلون بشدة بمقاومة إنتفاضة قادمة عندما يصلون هنا |
bu gezegene biraz çeki düzen vermek gerekecek... ama olsun. | Open Subtitles | هذا الكوكب ربما بحاجة لقليلمنالتصليح.. لكن هذا لا بأس بهِ. |
İçeri girebilir, bir şeyler yapabilir ve bu gezegene bir avuç çamurmuş gibi davranabilirim. Burada gördüğünüz gibi, çok minik hava sistemlerimiz var; | TED | أستطيع أن أفعل أشياء وأن أتعامل مع هذا الكوكب كقطعة صلصال. لدينا نظام بسيط للطقس كما تشاهدونه هنا، |
- Uyarıyorum, bu gezegene inerseniz geminizin ya da mürettebatınızın güvenliğinden sorumlu olamam. | Open Subtitles | آسف سيدي أيها القبطان، إذا هبطت على هذا الكوكب فأناأحذرك، بأني لا أتحمل مسؤولية سلامة سفينتك أو طاقمك |
Hâlâ Bu dünyada iletişim kurulmamış onlarca kabile yaşamakta. | TED | ما زال هناك العديد والعديد من القبائل المنعزلة تعيش على هذا الكوكب |
- bu gezegende buluduğum sürece yapmak zorunda kaldığım en zor şey. | Open Subtitles | إنه أصعب شيء اضطررت القيام به في وقتي كله على هذا الكوكب |
Tuğladan duvarları bu gezegenin üzerine yıktığımız bütün sorunlar olarak düşünün. | TED | تصور جدران الطوب هي جميع المشاكل التي سببناها على هذا الكوكب. |
Eğer başkalarını daha çok düşünürseniz, sahip olduğumuz bu gezegeni yağmalamazsınız. Mevcut hızda bu şekilde devam edebileceğimiz üç gezegenimiz daha yok. | TED | و إن كان لديك اهتمام كاف بالآخرين، فلن تنهب هذا الكوكب الذي نتشاركه. وبالمعدل الحالي، فنحن لانملك ثلاثة كواكب لنواصل بهذا الشكل. |
Ve buna rağmen, bayanlar ve baylar, bu gezegendeki her bir birey muhtemelen her gün müzikle iç içe. | TED | ومع ذلك ، أيها السيدات والسادة ، كل واحد منا على هذا الكوكب ربما يمارس ويشارك بالموسيقا بشكل يومي |
O gezegene ulaştıkları an, ellerindeki her şeyle saldıracaklar. | Open Subtitles | بمجرد وصولهم إلى هذا الكوكب فإنهم سوف يطلقون عليه كل ما لديهم |
Carter, O gezegende böcekler var. Büyük, kocaman, çirkin, gürültücü böcekler! | Open Subtitles | كارتر , هناك حشرات على هذا الكوكب حشرات كبيره و قبيحه |
Yakında hamile kalacağım ve bu dünyadaki en ünlü kişi olacağım. | Open Subtitles | قريباً سأكون حاملا، وساصبح واحدة من اشهر الناس على هذا الكوكب |
Ve tam burada, şu anda, bu gezegende hepimiz kardeşiz. Bizler bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız. | TED | وهنا والآن، نحن أخوة وأخوات على هذا الكوكب هنا لكي نجعل العالم مكاناً أفضل |
Ve tüm bunlar birleşerek dünya' da müthiş bir tork gücü yaratıyor. | TED | وجميع هذه الأمور تتضافر لخلق كمية مأهولة من العزم على هذا الكوكب. |