ويكيبيديا

    "هذا الوقت المتأخر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu saatte
        
    • Bu kadar geç
        
    • bu saatinde
        
    • Bu geç saatte
        
    • bu vakti
        
    • bu vaktinde
        
    • Bu geç vakitte
        
    Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim. Eşinizi görebilir miyim? Open Subtitles مرحبا، آسف على ازعاجك في هذا الوقت المتأخر هل يمكنني رؤية زوجتك؟
    bu saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, Ama karım Valerie'yi tanıdığınızı biliyorum. Open Subtitles انا اسف لاٍزعاجك فى هذا الوقت المتأخر ولكنى اعتقد انكِ تعرفين زوجتى فاليرى
    Yağmura yakalandım ve Bu kadar geç kalacağımı düşünemedim, tamam mı? Open Subtitles لقد حصلت عاصفة في الطريق غير متوقعة في هذا الوقت المتأخر
    Martha da geçen Noel Bu kadar geç kalmamıştı. Open Subtitles مارثا لم تكن حتى هذا الوقت المتأخر من عيد الميلاد الماضي بنصف ساعة
    Gecenin bu saatinde neden koridorları arşınlıyorsunuz? Open Subtitles لماذا تتجول فى الممرات فى هذا الوقت المتأخر من الليل ؟
    Peki, earl sen Bu geç saatte buralarda ne yapıyorsun, seni küçük yaramaz? Open Subtitles حسننا ويل ما الذي كنت تفعله بالأعلى في هذا الوقت المتأخر جدا يارفيقي
    Yılın bu vakti hiçbir okul öğretmen almıyor. Open Subtitles في مثل هذا الوقت المتأخر من العام لا توجد مدرسة تعيين معلمين
    Annenin bu saatte ormanda dolaşmana nasıl izin verdiğini açıklarsın bana. Open Subtitles لا يهمني سماح والدتك لك بالركض خلال هذا الوقت المتأخر بالغابة
    Geç oldu. bu saatte gelmez. Open Subtitles لقد تأخر الوقت ، إنه لن يأتي في هذا الوقت المتأخر.
    bu saatte evde ne yapıyorsun? Open Subtitles ماذا تفعلين هنا في هذا الوقت المتأخر ؟ لقد تأخرتِ
    Oh, bu saatte buralarda dolaşıyor. Open Subtitles انظري لهذا, ماذا تفعلين في هذا الوقت المتأخر
    Bu kadar geç bir saatte beni kabul ettiğiniz için sağolun, efendim. Open Subtitles شكراً لرؤيتى في هذا الوقت المتأخر يا سيدي.
    -Peki, eğer o beni Bu kadar geç arıyorsa, ben de onu geç bir saatte arayabilirim, değil mi? Open Subtitles حسنا ' أعتقد أنه إتصل متأخراً هذا الأسبوع ؟ إذن أستطيع الاتصال به هذا الوقت المتأخر من الليل .
    Bu kadar geç Lana'nın nöbetini alacak kimse olmaz sanıyordum. Open Subtitles لا أعتقد بأن لانا ستجد أحداً ما لتغطية إستلامها في هذا الوقت المتأخر
    Gecenin bu saatinde terk edilmiş olur. Open Subtitles لا يوجد أحد هنا في هذا الوقت المتأخر وسنكون معها في كل خطوة
    Gecenin bu saatinde mi gidiyorsunuz? Open Subtitles هل انتِ ذاهبة الى مكان ما فى هذا الوقت المتأخر من الليل؟
    Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğim için üzgünüm. Yardımınıza ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن آسفان على إزعاجك في هذا الوقت المتأخر من الليل لكننا نحتاج لمساعدتك
    Bu geç saatte geldiğine göre, kötü haberle dolu olmalısın. Open Subtitles في هذا الوقت المتأخر لا بد أنك تحمل أنباءاً محزنة.
    Bu geç saatte burada ne yapıyorsun? Open Subtitles لماذا انت هنا في هذا الوقت المتأخر ؟ ماذا عنك ؟
    Bekle. Bu geç saatte gitmek zorundasın? Open Subtitles إنتظري لم يتحتم عليكي الذهاب في هذا الوقت المتأخر ؟
    Ethel, gecenin bu vakti burada olmamalıydın. Open Subtitles (إيثال) لم يكن عليك المجيء إلى هنا في هذا الوقت المتأخر
    Gecenin bu vaktinde düşünmenin nesi güzel ki? Open Subtitles توقف التفكير ليس ممتعاً في مثل هذا الوقت المتأخر من الليل
    Bu arada Bu geç vakitte siz ne yapıyorsunuz? Open Subtitles بالمناسبة ماذا تفعلان هنا لوحدكما في هذا الوقت المتأخر ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد