O yüzden senin için bunu yaptım ve beni bulabilmen için | Open Subtitles | هذا ماذا فعلت هذا بالنسبة لك، وصليت أن تجد، |
Sizin için bunu yapabilseydim bile niye istiyorsunuz ki? | Open Subtitles | حتى إذا كان بإمكاني بناء هذا بالنسبة لك، لماذا تريد ذلك؟ |
Senin için öyle. benim için çok daha fazla oldu. | Open Subtitles | هذا بالنسبة لك، أما بالنسبة لي .فإن المدة أطول بكثير |
Senin için öyle olabilir ama benim için... Tüh, şu hâle bak. Kusura bakma kanka. | Open Subtitles | ـ هذا بالنسبة لك, وربما ليس كذلك, لكن بالنسبة لي ـ انظر لذلك, آسف, يا صديقي |
Çünkü şimdi bu sayede insanlar medikal görüntüleme ve benzeri alanlarda lisans derecelerine sahip olacaklar. Bu süreçte, kursiyerler için bu eğitimin ne ifade ettiğini duymanızı istiyorum. | TED | لأن الآن سيحصلون على درجة البكالوريوس في التصوير الطبي وجميع هذه الأشياء. خلال هذه العملية ، وأريدك أن تسمع من المتدربين أنفسهم ما يعني هذا بالنسبة لهم. |
- Bunu açmak ister misin? | Open Subtitles | حسنا ، كنت أريد فتح هذا واحد؟ هذا بالنسبة لي ؟ |
- Çok teşekkür ederim Efendim. Bunun benim için ne demek olduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | شكرا جزيلا يا سيدي، ليس لديك فكرة ما يعنيه هذا بالنسبة لي |
Bu benim için üst düzey tasarruf ve bence anneannem de böylesini isterdi. | TED | هذا بالنسبة لي هو قمة حسن التدبير، وأعتقد أن هذا ما ستحبه جدتي. |
Onun için bunu mahvetmem, ve tarih olurum. | Open Subtitles | حسنا، أنا ولدن وأبوس]؛ ر تريد تدمير هذا بالنسبة لها. وسأكون التاريخ. |
Benim için bunu. | Open Subtitles | هل هذا بالنسبة لي. |
-Ama benim için bunu yapar mısın? | Open Subtitles | - ولكن ستفعل هذا بالنسبة لي؟ |
- Lütfen, benim için bunu mahvetme. | Open Subtitles | - الرجاء عدم الخراب هذا بالنسبة لي . |
Bazıları için öyle ama sen akıllısın. Hemen kaparsın. | Open Subtitles | ربّما هذا بالنسبة لبعض الناس لكنّك ذكيّة وستتعلّمينه سريعًا. |
Yani kız için öyle ama Ivano buna âşık. | Open Subtitles | هذا بالنسبة لها لكن هو قد وقع في الحب. |
İşbirliği yapıp Dr. Sengupta'nın teklifini kabul edenler için öyle. | Open Subtitles | هذا بالنسبة لمن يتعاونوا ويتجاوبوا مع د. (سنجبتا). |
Siz dışarıdakiler için öyle. | Open Subtitles | هذا بالنسبة لمن هم بالخارج. |
Tamam ... birinci cinayet için bu kadar. Peki ya ikincisi? | Open Subtitles | حسناً هذا بالنسبة للجريمة الأولى ماذا عن الثانية ؟ |
Onlar için bu, dünyanın sırlarını çözmenin anahtarıydı. | Open Subtitles | وقد كان هذا بالنسبة لهم المفتاح لفك أسرار الطبيعة |
- Bunu benim için tutar mısın? | Open Subtitles | هل تأخذ هذا بالنسبة لي؟ وليس العلامة التجارية الخاصة بي. |
- Bunu senin için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا بالنسبة لك. وأفعل ذلك من أجلك. |
Bunun benim için ne demek olduğunu size anlatamam, hanımefendi. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اقول لك ماذا يعني هذا بالنسبة لي سيدتي |
O benim için ne anlama geldiğini biliyor. Bu çok acımasız olduğunu. | Open Subtitles | لا ، فهي تعرف اهمية هذا بالنسبة لي ، هذا قاسي جدا |