Bu yüzden sıhhiyeyi çağırıp kıçını tekmeletmeden önce kendine bunu yapmaktan vazgeç. | Open Subtitles | لذا توقف عن فعل هذا بنفسك قبل أن أتصل بمسعف ونقوم بتخديرك |
Bunu denemek zorundayım. kendine bunu yaparken seni izlemek istemiyorum Yarın gelmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع مشاهدتك و أنت تفعل هذا بنفسك لن آتي غداً , طاب مساؤك |
Bunu kendin yapacaksın ve Almanlar gibi bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | . انت ستفعل هذا بنفسك . وسوف تلاقي مصير الالمان |
Yani, Bunu kendin de biliyorsun. Bu konuyu nasıl açacağımı bilemedim. | Open Subtitles | تعرف هذا بنفسك مشكلتي كانت في ذكر الموضوع |
bunu kendine ve anneme yapmana daha fazla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ّ و أنا لن أكتفى بالجلوس و أدعك تفعل هذا بنفسك |
Çocuğum, Tanrı aşkına, kendine böyle bir şeyi yaptıracak kadar kötü olan ne olabilir? | Open Subtitles | طفلتي العزيزة، بحق السماء ما الشيء الفظيع الذي يجعلك تفعلين هذا بنفسك ؟ |
Sen bunları kendin mi yazdın? | Open Subtitles | هل كتبت هذا بنفسك ؟ |
Bunu tek başına halledebilecek durumda değilsin. | Open Subtitles | أنت لست في موضع يسمح لك أن تفعل هذا بنفسك |
Burada dikilip kendine bunu yapmanı seyretmeyeceğim. Yapamam.Yapmayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اقف واراك تفعل هذا بنفسك لا استطيع , لا اريد |
Tatlım, kendine bunu yapmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | حبيبي، لا يمكنك الإستمرار بفعل هذا بنفسك |
Belki de bunu yapmamalıydık ama kendine bunu yapmana seyirci kalamıyoruz. | Open Subtitles | انظري ربما لم يكن علينا فعل هذا ولكننا لاا نستطيع مشاهدتك وانتي تفعلين هذا بنفسك |
Peki, artık kendine bunu yapmanı izleyemiyorum. Senin için çok zor, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، لا يمكنني مشاهدتك تفعل هذا بنفسك بعد الآن |
Bu beni ilgilendirmez... ama eger benim gördügümü görebilseydin... kendine bunu yapıyor olmazdın. | Open Subtitles | الأمرلايعنيني... لكنلورأيتماأرى... لما كنت فاعلاً هذا بنفسك |
Seçip seçemeyeceğine zamanında izin vermiştim, Bunu kendin yapabilirdin. | Open Subtitles | جاءت فترة و خيرتك فيها سواء كنت أم لا ستفعل هذا بنفسك |
Karar ya da tavsiye vermek bana düşmez. Bunu kendin çözmen gerekiyor. | Open Subtitles | انه ليس لي لكي اقرر او انصح عليك انت ان تكتشف هذا بنفسك |
Kız arkadaşınla olan bağlantıyı fark ettiğin an Bunu kendin yapmalıydın. | Open Subtitles | كان عليكَ فعل هذا بنفسك باللحظة التي أدركتَ فيها بأنّ لها علاقة بحبيبتكَ السابقة |
Her yıl ne diye bunu kendine yapıyorsun anlamış değilim sonuçta bir konferans konuşması, Magna Carta değil ya! | Open Subtitles | لا أعرف لم تفعلين هذا بنفسك كل سنة هو خطاب في مؤتمر, و ليس الميثاق الأعظم. |
Ama öylece oturup, her gece her gece bunu kendine yapmanı izleyemeyiz. | Open Subtitles | ولكن ليس بوسعنا الجلوس ومشاهدتك تفعل هذا بنفسك ليلة تلو الآخرى |
Orta alana oturacak ve bunu, kendine yapmanı izleyeceğim. | Open Subtitles | سأجلس في وسط المحكمة وأراقبك تفعل هذا بنفسك. |
Ne zamandan beri kendine böyle davranıyorsun? | Open Subtitles | لمتى يمكنك أن تفعل هذا بنفسك ؟ |
Gerçekten de gidip bunları kendin mi aldın? | Open Subtitles | هل ذهبت حقاً لجلب هذا بنفسك ؟ |
Ve Bunu tek başına başardın. | Open Subtitles | و قد فعلت هذا بنفسك و أنا سعيد |
bunu kendiniz anlamaya çalışmalısınız. | Open Subtitles | لا بد أن تكشف هذا بنفسك |
- bunu kendi başına yapmak istiyorsan hazır olmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين أن تفعلي هذا بنفسك عليك أن تكوني مستعدة |
Buna kendin ulaştın ve onlardan saklayıp, doğruca bana getirdin. | Open Subtitles | جئت إلى هذا بنفسك مخفية اياه عنهم لتأتي إلي بدلا من ذلك |
Bu duruma Sen kendin neden oldun biliyorsun değil mi. | Open Subtitles | أنت فعلت هذا بنفسك كما تعرف كان يمكننا أن نعود معاً |
Stevie, tüm bunları kendi başına mı yaptın? | Open Subtitles | ستيف.. هل فعلت كل هذا بنفسك ؟ |
Baba, gel de kendin gör. | Open Subtitles | أَبي، تعالى لترى هذا بنفسك. |