Tutku böyle yerlerde can bulur. hep böyle değil midir? | TED | الشغف والحب يعيشان هنا. أليس هذا دائماً صحيح؟ |
Artık hep böyle giyiniyorum. Daha sık uğramalısın. | Open Subtitles | أنا أرتدي مثل هذا دائماً الآن أنت الذي يَجِبُ أَنْ تَجيءَ أكثر |
Ama neden? Bunu hep düşünüyorum ama bulamıyorum. | Open Subtitles | لماذا أنت تقول هذا دائماً ولكن لا أعتقد أنك محق |
Yeteneklisin. Bunu hep biliyordum ama görmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | انت عازف رائع علمت هذا واحببت هذا دائماً |
Bence biraz meyve suyu içelim. Her zaman sinirlerimi yatıştırmıştır. | Open Subtitles | ربما يجب أن نشرب بعض العصير هذا دائماً ما يُهدئني |
Biri bir yahudiyi tehdit ettiğinde hep bunu söylerler zaten. | Open Subtitles | يقولون هذا دائماً عندما يهدد أحد اليهود. |
Bu hep yapılan bir şey, yeni ünlenmiş oyuncuların eski kayıtlarını kullanıyorlar. | Open Subtitles | الناس يفعلون هذا دائماً باللقطات القديمة للممثلين حديثي النجومية |
Çocukken hep böyle yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت تفعل هذا دائماً .عندما كنا أطفال |
hep böyle güzel bir bahçem olmasını istemiştim. Her ikinize de yaptıklarınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | كم أردت هذا دائماً هذه أفضل هدية لمنزل جديد على الإطلاق |
Umarım. Çünkü hep böyle derler, sonra... | Open Subtitles | أتمنى هذا .. لأن الناس يقولون هذا دائماً ، ولكن |
Bu küçük insanlara gücü verirsen hep böyle olur. | Open Subtitles | هذا دائماً ما يحدث عندما تمنحين هؤلاء الأشخاص الضعفاء القوة |
Benimle gel. - Cidden hep böyle yapıyorsun. | Open Subtitles | تعالي معي تعالي معي فقط جدياً أنت تفعل هذا دائماً |
Merak etme, Bunu hep yaparım. | Open Subtitles | إرتاحْ، أنا أعْمَلُ هذا دائماً. |
Sanırım Bunu hep biliyordum. | Open Subtitles | من المفترض أنني علمت هذا دائماً |
Bunu hep yapıyorlar. | Open Subtitles | هم يَعملونَ هذا دائماً. |
Ancak bu, bu tür özel uçuş kazalarında Her zaman bir numaralı etken olmuştur ve hâlâ öyledir. | Open Subtitles | لكن يظل هذا دائماً في واقع الأمر العنصر المسبب الأول في حوادث الطائرات الخاصة من هذا النوع |
Eğer bir problem varsa, konuşurlar. Biz Her zaman böyle yaptık. | Open Subtitles | ،، فإذا كان لديهم مشكلات ، يتحدثون و قد فعلنا هذا دائماً |
Oyuncak atın içine şeker koyup sarkıtsınlar. Her zaman eğlencelidir. | Open Subtitles | بإمكانهم أن يحظوا بتصميمات تشكيلية هذا دائماً ما يكون مرحاً في تلك المناسبات |
- Niye hep bunu yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا عليك أن تفعل هذا دائماً ، فيكتوريا قد رحلت |
- Neden hep bunu yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تفعلين هذا دائماً ؟ |
Bu hep Monica'nı yatağıydı. Sen dikkat etmemişsin? | Open Subtitles | لقد كَانَ هذا دائماً سريرَ مونيكا. |
Yoo, benim kazandığım paralar bizim paramız. Hep öyle oldu. | Open Subtitles | لا، كل المال اجعله مالنا ، هذا دائماً ما يحدث |
Evet yaparım. Bunu Her zaman yaparım. | Open Subtitles | تفعل هذا كثيراً , لكنك لا تفعل هذا دائماً , بالرغم من هذا |
bunu devamlı yapardı. | Open Subtitles | وكان يفعل هذا دائماً طوال الوقت |