Bunu konuşmak istemiyorsunuz Çünkü ben sizin hekimiz değilim, bunu anlıyorum. | Open Subtitles | لا تحتاجي لأن تقولي هذا لأنني لست طبيبك العام أعلم ذلك |
Onu ben de kaybettim. Ama ben bunu aşacağım, Çünkü ben, sığ ve ben-merkezliyim. | Open Subtitles | لقد فقدتها أنا أيضاً ، لكنني سأتخطى الأمر هذا لأنني سطحي وأحب نفسي |
- Dave seni kovmayacağını söyledi. - Çünkü havalıyım! | Open Subtitles | ـقرر ديف أن يعينك مرة أخرى ـ هذا لأنني رائع |
hayır,bunu yapabilirim çünkü bütün kariyerimi.... anti komünist itimatnamelerini inşa etmek için harcadım. | Open Subtitles | لا، يمكن أن أفعل هذا لأنني قضيتُ حياتي المهنية كلها أحشد ضد الشيوعية |
Sanırım golf oynamak için seni kandırdığım zaman... kendimi suçlu hissettiğim içindi. | Open Subtitles | أعتقد هذا لأنني كنت أشعر بالذنب حول خدعك لألعب الغولف |
Bunu çimlerin biçilmesine karşı olduğum için söylemiyorum | TED | أريد أن أقول هذا لأنني لا اعارض تماما قص المروج. |
çünkü bu aptal sütyeni çıkartamıyorum. Görünüşe göre sonsuza kadar giymem gerekiyor. Pekala. | Open Subtitles | هذا لأنني لا استطيع خلع تلك الصدرية من الواضح أنه يجب ارتداءها للآبد |
Aslında öğretmenin olduğum için bunu söylememeliydim. | Open Subtitles | في الحقيقة, لايجب أن أقول هذا لأنني معلمك |
Demiştin ki, "Bunları sırf kafam iyi diye söylemiyorum." | Open Subtitles | لقد كنت تقول" أنا لا أقول هذا لأنني منتشِ من تعاطي المخدرات". |
Tabii ki hatalarım oluyor Çünkü ben de insanım. Öte yandan bu dünyada.. | Open Subtitles | من الواضح أننني أرتكبت أخطاء، ولكن هذا لأنني بشري |
Bana hiçbir şey açıklaman gerekmez dostum. Çünkü ben hep senin yanında olacağım. | Open Subtitles | لست مضطراً أن تشرح لي هذا لأنني لن أكون موجوداً دائماً لأجلك |
Bunun farkındayım Çünkü ben genelde acımasız biri değilimdir. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا لأنني في الغالب لست على طبيعتي لكنني شخص |
Madem öyle, içeri gir onlara da öyle söyle, Çünkü ben artık-- | Open Subtitles | حسنا.. عليك إذن الذهاب هناك لتقول هذا.. لأنني.. |
Bu sadece gerçek gibi görünüyor, ve bana çok zor geliyor Çünkü ben kimseyi gerçekten incitemem. | Open Subtitles | يبدو حقيقي نوعـاً ما , و من الصعب علي فعل هذا لأنني لم أكن لأقوم بأذيـة أي شيء حقيقي |
Nereden geldiğini bilmiyorum Çünkü ben değildim. | Open Subtitles | لا أعرف من أين أتى هذا لأنني لم أكن الفاعلة |
- Ben senin işinle dalga geçmiyorum. - Çünkü benim gerçek bir işim var. | Open Subtitles | أنا لا أسخر من عملك - هذا لأنني لدي عملاً حقيقي - |
- Sesli mesaja yönlendirdi. - Çünkü geldim bile, Abbs. - Neler buldun? | Open Subtitles | إنه يرسلني مباشرة للبريد الصوتي هذا لأنني هنا بالفعل يا آبز- |
Nedeni onları henüz tam olarak görmemem. çünkü göğüslerinize bakmakla meşguldüm. | Open Subtitles | هذا لأنني لم أراهما بعد فقد كنت مشغولاً بالتحديق في صدرك |
Bir şey çalacağını bildiğim içindi ki çalmışsın da. | Open Subtitles | هذا لأنني أعرف أنّكِ ستحاولين سرقة شيء، ومن الواضح أنكِ فعلتِ. |
çünkü bu resimde zaten 16 yaşındayım. | Open Subtitles | هذا لأنني كنت في السادسة عشر في تلك الصورة |
Ancak, emin olmak için bunu sormak zorundayım. | Open Subtitles | أنا فقط سأسألكِ هذا لأنني أحتاج إلي التأكد |
"Bunları sırf kafam iyi diye söylemiyorum..." | Open Subtitles | " أنا لا أقول هذا لأنني منتشِ من تعاطي المخدرات". |
Onun sebebi okul, çocuklar veya piyes yüzünden bitkin düşmem. | Open Subtitles | هذا لأنني أرجع مُرهقة من المدرسة أو الأطفال، أو المسرحية |