ويكيبيديا

    "هذا هو السبب في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu yüzden
        
    • O yüzden
        
    • İşte bu nedenle
        
    Mahkemede yardımı olmayacak. İşte bu yüzden gerçek arabaya ihtiyacımız var. Open Subtitles هذا هو السبب في أننا بحاجة إلى العثور على السيارة الحقيقية
    Bence sebebi, bana âşık olması bu yüzden de benden nefret ediyor. Open Subtitles لأنه في حالة سباق حب معي هذا هو السبب في كرهه لي
    Evet. bu yüzden eski mahkumları işe alıyorum, şuradaki Rabies gibi. Open Subtitles هذا هو السبب في أنني أوظيف السوابق,اكثر من داء الكلب هناا.
    O yüzden bir adamın her zaman bir köpeği olmalı. Open Subtitles هذا هو السبب في الرجل ينبغي أن يكون دائما كلب.
    Haneye saldırıların profilini çıkarmak O yüzden zor, fazla sebep var. Open Subtitles هذا هو السبب في صعوبة توصيف حالات إقتحام المنازل الدوافع متعددة
    Demek O yüzden öyle bir yere tek başına gitti. Open Subtitles هذا هو السبب في أنها غامرت في هذا المكان وحدها
    İşte bu nedenle, boktan iş için yola çıktın. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك توجه للعمل غزر.
    İşte bu yüzden potansiyel yatırımcıları tartışmaya başladığımızda Bayan Johnson ve ben hemen sizin doğru adam olduğunuza karar verdik. Open Subtitles هذا هو السبب في أنّنا عندما بدأنا مناقشة مُستثمر محتمل، وافقت أنا والسيّدة جونسون على الفور إنّك الرجل المناسب للمنصب.
    bu yüzden bu kadar evlilik ölene kadar gidiyor zaten. Open Subtitles هذا هو السبب في الكثير من الزيجات تدوم إلى الأبد.
    Frank bir sosyopat, hayatından endişe ettin, bu yüzden de konuşmadın, sırf bu yüzden şehirden ayrıldı, yani son birkaç aydır bunu biliyorsun. Open Subtitles هو فرانك معتل اجتماعيا، كنت كانت خائفة لحياتك، لذلك كنت لا أقول أي شيء، ولكن هذا هو السبب في أنه ترك المدينة، ل
    bu yüzden sana hak ettiğinden daha onurlu bir ölüm bahşediyorum. Open Subtitles هذا هو السبب في اكثر من الموت بشرف اكثر مما تستحق
    Zaten bu yüzden tedbiri elden bırakmış bir şekilde buradalar. Open Subtitles هذا هو السبب في وجودهم هنا مع الحرس إلى أسفل.
    İşte bu yüzden Bertelsmann Kurumu'nda sektöre bir alternatif düşünerek bir sürü vakit ve gayret sarfettik. TED و هذا هو السبب في أننا في مؤسسة برتلسمان قد استثمرنا الكثير من الوقت والجهد للتفكير في بديل لهذا القطاع.
    Öncüsü olduğumuz yerde kaldığımızda başarılı olduğumuzu biliyoruz. bu yüzden kasti eksiklikler yaratılış efsaneleri içine yerleştirilmiştir. TED نحن نعلم بأننا نزدهر عندما نبقى في قطار التنمية خاصتنا، و هذا هو السبب في أن النقص المتعمد يكمن في صناعة الخرافات.
    O yüzden bunu yapmak için daha iyi bir zaman düşünemiyorum. Gel. Open Subtitles هذا هو السبب في أنني لا يمكنني تصور وقت أفضل للقيام بذلك.
    İşte sen de O yüzden buradasın, yapılmadığından emin olmak için. Open Subtitles هذا هو السبب في أنك هنا للتأكد من أنها ليست كذلك
    O yüzden şu anda parmaklıklar arkasında. Open Subtitles هذا هو السبب في انه وراء القضبان ونحن نتكلم.
    Askeri istihbarattaydı, O yüzden Rusça eğitimi aldı. Open Subtitles كان في الاستخبارات العسكرية هذا هو السبب في انه تلقى تدريبا علي الروسية
    Demek O yüzden telefonun şarjı bitmişti. Open Subtitles هذا هو السبب في أن البطاريات قد لقوا حتفهم.
    O yüzden mi her birimiz bir yere dağılmışız? Open Subtitles أعني ، هل هذا هو السبب في اننا جميعا مشتتون ؟
    İşte bu nedenle bir lidere ihtiyacımız var. Open Subtitles هذا هو السبب في أننا نحتاج إلى التغيير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد