ويكيبيديا

    "هذا واحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biri bu
        
    • Bir tane
        
    • Bu sefer
        
    • Bu seferki
        
    • tanesi
        
    • Bunda
        
    • birisi
        
    Senenin en onemli derslerinden biri bu oldu, iyi bir insanmis gibi gorunmeye calistikca, yavas yavas daha iyi bir insana donustum. TED كان هذا واحد من الدروس الضخمة كنت تقريبا اتظاهر باني شخص جيد و اصبحت شيئا قليلا من شخص جيد.
    Bana göre zamanımızın en önemli sorularından biri bu. TED بالنسبة لي، هذا واحد من أهم الأسئلة في عصرنا
    İşte buradaki. İncelediğim kadarıyla Bir tane daha var. TED اذاً, هذا واحد. وهناك واحد آخر قمت بدراسته.
    Artık dert etmeyeceğimiz Bir tane daha oldu. Open Subtitles حسناً، هذا واحد آخر لايجب علينا أن نقلق بشأنه
    Çavuş Jakes'e saygım sonsuz ama Bu sefer hata ediyor. Open Subtitles كل الاحترام الواجب للرقيب جيكيس، لكنه حصل على خطأ في هذا واحد.
    Bu sefer suçu kendi üzerime alayım. Open Subtitles تعلمون، اسمحوا لي أن أغتنم الحرارة على هذا واحد.
    Bu seferki, yanında bir de arkadaş getirmiş. Open Subtitles أحسب لا أحد لماذا. هذا واحد جلبت شركة صغيرة معه.
    Zaten almak zorunda kaldığım birçok taktik karardan bir tanesi. Open Subtitles هذا واحد من القرارت التكتيكية التي تعيّن علي إتخاذها بالفعل.
    Bunda standart prosedürü takip etmemiz gerek, tamam mı? Open Subtitles ونحن في حاجة لمتابعة مستوى الإجراء على هذا واحد ، حسنا؟
    Burası çalışma bölgelerimizden birisi ve daha iyi bir fikir edinebilmeniz için buradaki mavi leke iş arkadaşlarımdan birisi. TED هنا واحد من مواقعنا الميدانية، ولإعطائكم نوع من التصوّر، هذه البقعة الصغيرة الزرقاء هنا، هذا واحد من زملائي.
    Sahiden de, sallamiyorum bunu bindigim en güzel teknelerden biri bu. Open Subtitles بصدق. أنا لا أمازحك هذا واحد من أروع القوارب التي صعدت على متنها
    Sahiden de, sallamiyorum bunu bindigim en guzel teknelerden biri bu. Open Subtitles بصدق. أنا لا أمازحك هذا واحد من أروع القوارب التي صعدت على متنها
    Sadece Bir tane içtim, bunu saymazsak ve ondan öncekini de ve makyajımı yaparkenki büyük olanı da... Open Subtitles لقد كان واحد فقط، عد هذا واحد واحد قبل أن
    Adamın birinin, taşaklarını deriyle örttüğü Bir tane vardı mesela. Open Subtitles وكان له هذا واحد حيث يلتف هذا الرجل الكرات له في الجلد.
    Bu sefer Jordan'a katılmak zorundayım. Open Subtitles حتى وأنا قد ستعمل للذهاب مع الأردن على هذا واحد.
    Bu sefer ki mutlaka bir yerlere gidecek. Open Subtitles نعم. أعتقد أن هذا واحد هو بالتأكيد ستعمل تذهب إلى مكان ما.
    Farelerden ve temsil ettikleri her şeyden nefret etsem de Bu seferki, bayağı iyi direndi. Open Subtitles بقدر ما أكره الفئران وكل ما يمثلونه، هذا واحد طرح معركة جيدة.
    Bu seferki ulaşacak! Open Subtitles هذا واحد هو الحصول من خلال. ومن.
    Normalde istek kabul etmem ama Bu seferki ilgimi çekti. Open Subtitles أنا لا أقبل الطلبات ولكن هذا واحد يهمني
    Bu, Nairobi'de öldürülen 6 aslandan bir tanesi. TED هذا واحد من الأسود الستة الذين قتلوا في نيروبي.
    Bunda değil. Open Subtitles ليس على هذا واحد.
    Bu arada modern mikrobiyolojide bu, en temel buluşlardan birisi. TED وبالمناسبة، هذا واحد من أكثر الاكتشافات أهمية في علم الأحياء المجهرية الحديث.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد