Ben bu aileyi düzeltmek isteyen evli bir adamım. | Open Subtitles | أَنا رجل متزوج الذي يُريدُ التَثبيت هذه العائلةِ. |
Beni istediğin her yere gönderebilirsin, ama bu akşam bu aileyi öldüremeyeceksin. | Open Subtitles | بوسعكِ إرسالي إلى أيّ مكان كالجحيم إذا أردت، ولكنك لن تقتل هذه العائلةِ اللّيلة. |
Sadece... bu ailenin ekmek parasını ben kazanıyorum, sen benim hanımımsın ve yerin de evin. | Open Subtitles | أَنا رجل هذه العائلةِ , و أنت سيدتَي، ومكانكَ البيت |
Sanırım bu ailenin biraz, yalnız kalmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد ان هذه العائلةِ بحاجه للبقاء بمفردهم لفترة ما |
Bu ailede yeterince korkunç insan var. | Open Subtitles | عِنْدَنا كافيُ الناس الفظيعون في هذه العائلةِ. |
Bu ailede sadece bir çift ebeveyne yer var. | Open Subtitles | هناك مكان واحد فقط للأباءِ في هذه العائلةِ. |
Ben olmadan bu aile nasıl tam olabilir ki? | Open Subtitles | كَيْفَ هذه العائلةِ تَكُونُ كاملةَ بدوني؟ |
Sonra bu aileyi tekrar birleştireceğim. | Open Subtitles | ثمّ سَأَضِعُ هذه العائلةِ إدعمْ سوية. |
Yalanlarım ve korkaklığımla bu aileyi birbirinden ayırdım ama artık sona erdi. | Open Subtitles | مزّقتُ هذه العائلةِ إرباً إرباً بأكاذيبِي وجبنِي... لكن الذي يَنتهي الآن. |
Kardeş Kato'nun anısına bu aileyi daha büyütmemiz lazım. | Open Subtitles | لأجــلِ الأخِ (كاتو) الذي ضحى بنفسه نحن يَجِبُ أَنْ نُكبّرَ هذه العائلةِ |
Burada olmasını istedim böylece bu ailenin parçası olmanın ne demek olduğunu iyice anlasın. | Open Subtitles | أردتُها ان تَكُونَ هنا لكي تعْرفُ بشكل صحيح وتفْهمُ ماذا يعني ان تكُونُ جزء هذه العائلةِ. |
İtiraf edeyim, bu ailenin bir parçası olmayı çok seviyorum. | Open Subtitles | أنا رأي جيد، أَحبُّ أنْ أكُونَ جزء هذه العائلةِ. |
Sen de bu ailenin albayısın. | Open Subtitles | وأنت عقيدَ هذه العائلةِ |
bu ailenin bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه العائلةِ تَحتاجُني |
Bu ailede zaman kavramı olan tek kişi olmak sinir bozucu bir durum. | Open Subtitles | هو يُحبطُ أنْ يَكُونَ الشخصَ الوحيدَ في هذه العائلةِ التي تَفْهمُ a ساعة. |
Bu ailede hâlâ onurlu ve vakur bir erkek var. | Open Subtitles | هناك شخص واحد في هذه العائلةِ الذي ما زالَ لَهُ a إحساس الشرفِ. |
Çok şanslısın tüm gezegenlerde istenebilecek her şeye sahip olduğun halde tüm yaptığın, bu aile hakkında şikâyet etmek. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً لديكِ كُلّ شيءُ في العوالمِ ما يمكن ان تتمنيه وكُلّ ما تفعليه هو التذمر من هذه العائلةِ |
bu aile hakkında neredeyse dokuz milimetrelik mermiler hakkında bildiğin kadar şey biliyorsun. bu aile hakkında neredeyse dokuz milimetrelik mermiler hakkında bildiğin kadar şey biliyorsun. | Open Subtitles | Calleigh، تَبْدو للمعْرِفة نفس قدر حول هذه العائلةِ بينما أنت تَعمَلُ حوالي 9 مليمتراتِ. |