Ne olup bittiği anlaşılmadan Bu odayı terk etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لَنْ نَتْركَ هذه الغرفةِ حتى نُكتشفْ ما الذي حَدث. |
Yani, Bu odayı basınç odası gibi boş bir oda olarak hayal edin. | Open Subtitles | لذا، تخيّلُي هذه الغرفةِ خاوية مثل غرفة تخفيفِ الضغط. |
Mesela Bu oda da çok güzel bir bebek odası olabilir. | Open Subtitles | الآن هذه الغرفةِ على سبيل المثال ممكن تعملوها غرفة أطفال رائعة |
Bu oda çok güzel. Benedict Kanyonunu görüyor. Bu... | Open Subtitles | الآن، هذه الغرفةِ جميلة نظرة كاملة لوادي بنيديكت |
Umurumda değil. Bu odadan çıkmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا اهتمُّ أنا لَنْ أَتْركَ هذه الغرفةِ |
Aramızda geçenler Bu odadan dışarı çıkmayacak. | Open Subtitles | الذي حَدثَ بيننا لَنْ يَتْركَ هذه الغرفةِ. |
Ne hissettiğimi bilmiyorum. bu odada daha fazla kalamayacağımı biliyorum o kadar. | Open Subtitles | كُلّ ما أَعْرفُة أنة لا أَستطيعُ البَقاء في هذه الغرفةِ أطولِ من كدة |
bu odaya girdiğim gibi zihnini de işgal edebilirim, hiç zor değil. | Open Subtitles | هو الاكثر صعوبةً لي للغَزْو برأيك كَانَت هذه الغرفةِ |
bu odadaki herkes cinsel eğilimleri düşünüyor. | Open Subtitles | كُلّ شخص في هذه الغرفةِ يعتقدُ بالتوجيهِ الجنسيِ |
Bu odayı boşaltmak için bir uyarıysa, çöpe atın. | Open Subtitles | وإذا هو مُلاحظة لإخْلاء هذه الغرفةِ اذا ارْميه في صندوقِ القمامة. |
Tüm gece boyunca Bu odayı terketmediniz mi? | Open Subtitles | لذا أنت مَا تَركتَ هذه الغرفةِ طوال اللّيل؟ |
Bu odayı neden bir zindana çevirdiler? Bu kadar karanlık olması gerekli mi? | Open Subtitles | الذي يَجْعلونَ هذه الغرفةِ مثل هذه الزنزانةِ؟ |
Bu oda ilaç yatağına benziyor. | Open Subtitles | هذه الغرفةِ تَبْدو مثل مخباء للمخدّرات. |
Bu oda, kendimi mutlu hissettiğim son yer. | Open Subtitles | هذه الغرفةِ كَانتْ المكانَ الأخيرَ أنا feIt سعيد. |
Benim için, Bu oda çok lüks. | Open Subtitles | بالنسبة لي، هذه الغرفةِ هي قمة الترفِ |
Söyleyeceğim şey Bu odadan dışarı çıkmamalı. | Open Subtitles | الذي أَوْشَكْتُ أَنْ أَقُولَ لا يَستطيعُ تَرْك هذه الغرفةِ. |
- Hayır anlamıyorsun. Ona çıkma teklif etmek için Bu odadan çıkmama gerek yok. | Open Subtitles | لا، أنا ليس من الضروري أن أَتْركُ هذه الغرفةِ لسُؤال فيليس على a تأريخ. |
Bu odadan içeriye büyük bir acı girdi | Open Subtitles | أي حُزن عظيم دَخلَ هذه الغرفةِ. |
Şimdi, ben aksini söyleyene kadar söyleyeceklerim bu odada kalacak. | Open Subtitles | الآن، الذي نَتحدّثُ عنهم في هذه الغرفةِ إقامات في هذه الغرفةِ حتى أَقُلْ ما عدا ذلك. |
bu odada, mayonez dediğimi duyan oldu mu? | Open Subtitles | هَلْ أي شخص في هذه الغرفةِ سَمعَني اقول كلمة مايونيز؟ |
İhtimaller gösteriyor ki ikimizin de bu odaya ihtiyacı olmayacak. | Open Subtitles | الإحتمالات، لا منّا سَيَحتاجُ هذه الغرفةِ اللّيلة. |
Koç bu odaya girdiğinden itibaren şansı kötü gitmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | تَبْدو مثل الحافلةِ وَقعتْ في الكثير حظِّ سيئِ في هذه الغرفةِ في نفس الوقت. |
Artık resmen bu odadaki herkesin kız kardeşine çakmış bulunuyorum. | Open Subtitles | سمّرتُ كُلّ شخصَ رسمياً في أختِ هذه الغرفةِ. |
Şu odaya bak. | Open Subtitles | إنظرْ إلى هذه الغرفةِ. |
Neler döndüğünü anlayana kadar, bu odadakiler dışında kimseye güvenemeyiz. | Open Subtitles | حتىنعرفما يحدث, لا يمكننا المُخَاطَرَة بالوثوق بأي واحد خارج هذه الغرفةِ. |