Ama Bu parçalar ve laboratuvarla birlikte bir şey daha yapabiliriz. | Open Subtitles | ولكن هذه القطع مع هذا المعمل تكفي لعمل شيء آخر |
Şimdi Bay Monk, eğer dedikleriniz doğruysa, bütün Bu parçalar aynı mermer tabakasından geliyor. | Open Subtitles | (الان، سيد (مونك لو ما تقوله صحيح كل هذه القطع كانت لتأتي من نفس الكتلة |
bu parçaların çoğu daha sonra dünyanın dört bir yanındaki müzelerde, bienallerde, trienal sergilerinde gösterilmektedir. | TED | العديد من هذه القطع سيتم عرضها لاحقاً في المتاحف و المعارض التي تقام كل سنتين و ثلاث سنوات حول العالم. |
Mükemmel tasarımı elde ettiğinizde etkileşime giren bu parçaların birbirleriyle uyumlu olduğunu görürsünüz. | TED | وعندما تصل إلى التصميم المثالي، فستحصل على انسجام وسلاسة حقيقية بين كل هذه القطع في تفاعلها مع بعضها. |
Biz dinleyicileriz ve biz bestecileriz ve biz bize verilen bu parçaları kullanırız. | TED | نحن الجمهور ونحن الملحنون ونقتبس من هذه القطع التي تقدم لنا. |
Yaklaşık son 15 yıldır ekiplerim bu küçük DNA parçalarını birbirine tutturarak bunu eksiksiz bir bakteriyel genoma dönüştürecek bir teknolojisi geliştiriyorlar. | TED | طوال الخمسة عشر الماضية وحتى الآن، طورت وفريقي التكنولوجيا اللازمة لربط هذه القطع الصغيرة من الحمض النووي معاً لتكوين جينوم بكتيري كامل. |
Bu parçalar patlamanın merkezinden geliyor. | Open Subtitles | هذه القطع اتت من اصل المفجر |
Bu parçalar çalışan bir 7000'den. | Open Subtitles | هذه القطع من الآلي - 7000 .فاعلة تماماً |
Bu parçalar kalacak, önemli değiller. | Open Subtitles | هذه القطع ستبقى، إنها لا تهم |
Birisi bu parçaların asla bulunamaması için çok çaba sarf etmiş. | Open Subtitles | ذهب شخص إلى الكثير من المتاعب للتأكد من هذه القطع تم بالانزعاج أبدا. |
Ben bu parçaların fildişi bir flüte ait olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | و مع هذه القطع فكرت بالفعل بأنه يمكن أن يكون جزء من مزمار العاج |
Bunun bir parçası olmak istiyorsanız, tercih sizin. bu parçaların anlamı nedir? | Open Subtitles | إذا كنتم تريدون قطعة من ذلك , هذا قرارُكم ماذا تعني هذه القطع ؟ |
bu parçaların çoğunu Jamal için aldım. | Open Subtitles | أحصل على بعض هذه القطع من أجل جمال |
bu parçaların çoğunu Jamal için aldım. | Open Subtitles | أحصل على بعض هذه القطع من أجل جمال |
Her basamakta bu parçaların miktarını artırdık ki onların dizilimlerini belirleyebilelim. Çünkü çok büyük kapasiteye sahip bir işlem yaratmaya çalışıyoruz. Birazdan onu da göreceksiniz. | TED | في كل مرحلة، ننمي هذه القطع بوفرة بحيث نستطيع سلسلتها لأننا نحاول صنع عملية قوية للغاية-- التي يمكنكم رؤيتها خلال دقيقة. |
bu parçaları kullanarak şekilde gördüğünü kur. | Open Subtitles | باستخدام هذه القطع, أعد بناء هذا الشكل الموجود فى الرسم |
bu parçaları almamızı çocuk sağladı. | Open Subtitles | إنّه الفتى المسئول عن حصولنا على هذه القطع. |
Case, eğer bu parçaları birleştirirsek hangi şekil ortaya çıkar? | Open Subtitles | كيس... اذا وضعت هذه القطع مع بعضها فأي شكل ستكون؟ |
Böylece, biyolog bir meslektaşım olan, Jean-François Brunet'le bu şişmiş beyin parçalarını atmak yerine incelemeye karar verdik. | TED | فبدلاً من رمي هذه القطع من الدماغ المتورم، قررنا مع جان فرانسوا برونيه، وهو زميلي متخصص في علم الأحياء، لدراستها. |