bu anı dört gözle beklediğimi itiraf etmeliyim, kalan son kişiye bunları anlatabilmek için. | Open Subtitles | يجب أن أعترف .. أننى كنت أنتظر هذه اللحظه لأكون قادرا على أن أخبر الشخص الأخير الذى نجا عن كل هذا |
20 yıldır bu anı bekliyordum. | Open Subtitles | لقد انتظرت هذه اللحظه لعشرين عاما اصمدى يا حبيبتى |
Eğer gerçekten bakarsanız, şu an hiç bir sorun yok. | Open Subtitles | اذا فكرت قليلا ليس هناك مشاكل في هذه اللحظه تحديدا |
şu an itibariyle kedimiz olmadığından üzerimizde de tüy falan yok. | Open Subtitles | نحن بين بين في هذه اللحظه ولهذا السبب لا يوجد فراء |
Fakat Şu anda düşündüğüm tek şey Aziz için bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | إهتمامي الوحيد في هذه اللحظه هو أن أفعل شيئاً من أجل عزيز |
Tabi haklısın. Belki Şu anda pek rahatlatıcı gelmiyor bunlar sana. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت محقه ، ربما لن تتفهمي كلامي في هذه اللحظه |
Sana bir kez olsun sevgiyle dokunabilseydim zamanı o anda durdururdum. | Open Subtitles | ان استطعت ان المسك برقه سأجعل الوقت يتوقف فى هذه اللحظه |
Onu yatağa attığım andan beri Bu anın gelmesini bekliyordun. | Open Subtitles | كنت تنتظر هذه اللحظه منذ اللحظه التي نمت فيها معها |
Nedenini söyleyeyim. Çünkü Şu andan itibaren bira yasal, ot değil. | Open Subtitles | انا سأخبرك لماذا ، لان الان في هذه اللحظه |
Diğer bir deyişle, hayatım boyunca bu anı bekledim. | Open Subtitles | بمعنى اخر ، لقد انتظرت هذه اللحظه طوال حياتى |
Birisi bu anı, bundan daha garip yapabilir mi acaba? | Open Subtitles | حسناً .هل يستطيع أحد أن بفكر بأي شئ ليجعل هذه اللحظه أكثر إحراجا مما هي عليه الان؟ |
"Bomba" oyunu için turneye çıktığımızdan beri... bu anı bekliyordum. | Open Subtitles | منذ أن بدأت التجوال مع عرض القنبله المسرحي لقد كنت أنتظر هذه اللحظه |
"Bomba" oyunu için turneye çıktığımızdan beri... bu anı bekliyordum. | Open Subtitles | منذ أن بدأت التجوال مع عرض القنبله المسرحي لقد كنت أنتظر هذه اللحظه |
İsmi ile müsemma yağmur kurbağaları aylardır toprak altında bu anı bekliyorlardı. | Open Subtitles | ضفـادع المطـر كما يسمونها هنا فهم ينتظرون تحت الأرض شهوراً من أجل هذه اللحظه |
Burada bir yerde. şu an tam olarak emin değilim. | Open Subtitles | إنهم فى مكان ما قريب من هنا لست متأكداً تماما فى هذه اللحظه |
Çünkü şu an gösteri yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لأن لاشئ أحب إلى فى هذه اللحظه من أن أقتلك ِ |
Ancak, şu an için, nerede oldukları hakkında hiçbir fikrimiz yok. | Open Subtitles | عل اى حال فى هذه اللحظه ليس لدينا اى فكره عن مكانهم |
Ve Şu anda sana söylemeliyim ki bunun olasılığı, fazla değil. | Open Subtitles | وأنا يجب أن أخبرك فى هذه اللحظه الإحتمالات ؟ ليست جيده |
Şu anda, düşman hattının 50 km uzağında olmamız endişe verici. | Open Subtitles | والان اعتبارا من هذه اللحظه فنحن 50 كم خلف خطوط العدو |
o anda Maeby, isyan etmek için başka bir fırsat buldu. | Open Subtitles | فى هذه اللحظه مايبى وجدت فرصه اخرى للثوره |
Sanırım Bu noktada, tamamen dürüst olmak dışında yapılacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أعتقد في هذه اللحظه ليس هناك سبب لأن أكون أي شيء غير الصراحه |