Sizi de götürürdüm ama aptal kafam, kaçış podunu bir kişilik yapmışım. | Open Subtitles | كنت سأود أخذكم معي , لكن لحماقتي بنيت حجرة هروبي لشخص واحد |
Dördüncü kaçış denemem beni amacıma yaklaştırmadı. | Open Subtitles | محاولة هروبي الرابعة لَم تجْلبَني أقرب إلى هدفِي. |
Ciddiyim, adamım. Büyük kaçışımı videoya kaydettim. | Open Subtitles | أنا أتكلم بجدية , يا رجل إن هروبي العظيم مسجل كله على هذا الشريط |
O wreched pörsümüş rahminden kaçtığım günden beri, işime mani oluyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعرقلين أعمالي منذ يوم هروبي من رحمكِ التعس |
Senden kaçtıktan sonra gelip senden bizzat özür dilemem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ بعد هروبي منكِ، فإنّي أدين لكِ بإعتذار شخصي. |
"Planları bu rahimden kaçışımın yıl dönümüyle ilgili." | Open Subtitles | تأمرهم على ما يبدو مرتبط بمرور سنة من هروبي من الرحم |
"Benim" Kaçışım için. "Bizim" değil! | Open Subtitles | هروبي أنا، وليس هروبنا. |
Mecburdum. Teri, kaçış güzergahımla ilgili bir şey duydu. | Open Subtitles | كان علي ان افعل ، فقد سمعت تيري امورا اثناء هروبي |
kaçış planımı yutacak kadar çaresiz birine saygı duyamam. | Open Subtitles | لا يمكنني احترام رجل يائس ابتلع خطة هروبي |
kaçış esas meselemdi ama nerede olduğumu bilmiyordum. | Open Subtitles | هروبي كان أكبر إهتماماتي، ولكني لا أعرف أين كنت |
kaçış planımın bir parçasıydı. Gözyaşları ile dikkatini dağıtacaktı. | Open Subtitles | هذا جزء من خطة هروبي سيقوم بتشتيتك بدموعه |
Temiz iç çamaşırları kaçış listemin başında olurdu. | Open Subtitles | فإن الثياب الداخلية النظيفة ستكون أعلى قائمة هروبي |
Eğer beğenmediysen polislere söyleyebilir, ve kaçışımı rapor edebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، إذا لمْ يكن يُعجبكِ الأمر، يُمكنكِ الإتّصال بالمارشالات، وتقديم بلاغ عن هروبي. |
Son hatırladığım şey senden kaçtığımdı. Sonra da kaçışımı bir şişe viskiyle kutladım. | Open Subtitles | آخر ما أذكره هو هروبي منكِ والاحتفال بهروبي بزجاجة ويسكي لذيذة |
Ada olsun olmasın kaçışımı yapacağım türden bir yer olabilirdi. | Open Subtitles | جزيرة او غير جزيرة ربما ستكون نوعاَ من المكان الذي أستطيع ان أصنع فيه هروبي |
Bu arada, açıklığa kavuşması açısından öleceğini öğrendiğimde kaçtığım için babanızdan tamamen özür diledim. | Open Subtitles | وفقط لنصفي الأجواء لقد إعتذرت لوالدكم علي هروبي |
Korkup kaçtığım için herkes gülsün bana öyle mi? | Open Subtitles | كي يسخر مني الآخرون من هروبي خائفاً؟ |
Sıvı tankından kaçtıktan sonra kafamdan çıkardığım şey buydu. | Open Subtitles | إنه الشيء الذي انتزعته من ذاكرتي بعد هروبي من الحوض. |
Ertesi gün stüdyoya doğru giderken kaçışımın anahtarını tutan tek kişinin ben olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي، وأنا سحب ما يصل الى الاستوديو، أدركت، كنت أحد الذين عقدت مفتاح هروبي. |
Kaçışım politik bir faciaya neden oldu. | Open Subtitles | هروبي أدّى إلى كارثة سياسية |
- Beyler bu baharki paraşüt atlayışından Svarc, Bublik ve Hruby. | Open Subtitles | يا سادة هؤلاء (شفارتش)، (بوبلك) و (هروبي) تم إنزالهم هذا الربيع |
Kızım doğduğunda kaçmamın bir nedeni vardı. | Open Subtitles | هناك سبب وراء هروبي عقب مولد ابنتي. |
Eğer tam olarak söylediğini yapmazsak, polise kaçtığımı söyler. | Open Subtitles | و إن لم نفعل ما قاله بالضبط، فسيقوم بإخبار الشرطة بأمر هروبي |