"هروبي" - Translation from Arabic to Turkish

• kaçış
• kaçışımı
• kaçtığım
• kaçtıktan
• kaçışımın
• Kaçışım
• Hruby
• kaçmamın
• kaçtığımı

Sizi de götürürdüm ama aptal kafam, kaçış podunu bir kişilik yapmışım.
كنت سأود أخذكم معي , لكن لحماقتي بنيت حجرة هروبي لشخص واحد

Dördüncü kaçış denemem beni amacıma yaklaştırmadı.
محاولة هروبي الرابعة لَم تجْلبَني أقرب إلى هدفِي.

Ciddiyim, adamım. Büyük kaçışımı videoya kaydettim.
أنا أتكلم بجدية , يا رجل إن هروبي العظيم مسجل كله على هذا الشريط

O wreched pörsümüş rahminden kaçtığım günden beri, işime mani oluyorsun.
أنتِ تعرقلين أعمالي منذ يوم هروبي من رحمكِ التعس

Senden kaçtıktan sonra gelip senden bizzat özür dilemem gerektiğini söyledi.
قال أنّ بعد هروبي منكِ، فإنّي أدين لكِ بإعتذار شخصي.

"Planları bu rahimden kaçışımın yıl dönümüyle ilgili."
تأمرهم على ما يبدو مرتبط بمرور سنة من هروبي من الرحم

"Benim" Kaçışım için. "Bizim" değil!
هروبي أنا، وليس هروبنا.

Mecburdum. Teri, kaçış güzergahımla ilgili bir şey duydu.
كان علي ان افعل ، فقد سمعت تيري امورا اثناء هروبي

kaçış planımı yutacak kadar çaresiz birine saygı duyamam.
لا يمكنني احترام رجل يائس ابتلع خطة هروبي

kaçış esas meselemdi ama nerede olduğumu bilmiyordum.
هروبي كان أكبر إهتماماتي، ولكني لا أعرف أين كنت

kaçış planımın bir parçasıydı. Gözyaşları ile dikkatini dağıtacaktı.
هذا جزء من خطة هروبي سيقوم بتشتيتك بدموعه

Temiz iç çamaşırları kaçış listemin başında olurdu.
فإن الثياب الداخلية النظيفة ستكون أعلى قائمة هروبي

Eğer beğenmediysen polislere söyleyebilir, ve kaçışımı rapor edebilirsin.
حسناً، إذا لمْ يكن يُعجبكِ الأمر، يُمكنكِ الإتّصال بالمارشالات، وتقديم بلاغ عن هروبي.

Son hatırladığım şey senden kaçtığımdı. Sonra da kaçışımı bir şişe viskiyle kutladım.
آخر ما أذكره هو هروبي منكِ والاحتفال بهروبي بزجاجة ويسكي لذيذة

Ada olsun olmasın kaçışımı yapacağım türden bir yer olabilirdi.
جزيرة او غير جزيرة ربما ستكون نوعاَ من المكان الذي أستطيع ان أصنع فيه هروبي

Bu arada, açıklığa kavuşması açısından öleceğini öğrendiğimde kaçtığım için babanızdan tamamen özür diledim.
وفقط لنصفي الأجواء لقد إعتذرت لوالدكم علي هروبي

Korkup kaçtığım için herkes gülsün bana öyle mi?
كي يسخر مني الآخرون من هروبي خائفاً؟

Sıvı tankından kaçtıktan sonra kafamdan çıkardığım şey buydu.
إنه الشيء الذي انتزعته من ذاكرتي بعد هروبي من الحوض.

Ertesi gün stüdyoya doğru giderken kaçışımın anahtarını tutan tek kişinin ben olduğumu fark ettim.
وفي اليوم التالي، وأنا سحب ما يصل الى الاستوديو، أدركت، كنت أحد الذين عقدت مفتاح هروبي.

Kaçışım politik bir faciaya neden oldu.
هروبي أدّى إلى كارثة سياسية

- Beyler bu baharki paraşüt atlayışından Svarc, Bublik ve Hruby.
يا سادة هؤلاء (شفارتش)، (بوبلك) و (هروبي) تم إنزالهم هذا الربيع

Kızım doğduğunda kaçmamın bir nedeni vardı.
هناك سبب وراء هروبي عقب مولد ابنتي.

Eğer tam olarak söylediğini yapmazsak, polise kaçtığımı söyler.
و إن لم نفعل ما قاله بالضبط، فسيقوم بإخبار الشرطة بأمر هروبي