Süperkahramanlık 101. madde: Biz kendimizi savunabiliriz ama Onlar savunamaz. | Open Subtitles | مباديء الابطال الخارقين.نحن نستطيع الدفاع عن نفسنا هم لا يستطيعون |
Onlar onu gizlemek istiyor. Yeni bir protesto olmasın istiyor. | Open Subtitles | هم يريدون جعل هذا سرى هم لا يريدون اى احتجاجات |
Onlar, bizlerin verdiği o kim konuşacak mücadelesini vermiyorlar; Onlar hepsi konuşuyorlar. | TED | هم لا يخوضون المعركة التي نخوضها كلنا حول من يمكنه الحديث؛ كلهم يتاح لهم الحديث. |
Yani gerçekte akraba değiller, ama çok, çok sıkı fıkılar. | Open Subtitles | بيولوجيا هم لا يقربون لبعضهم, لكنهم فعلا وطيدوا العلاقة ببعضهم |
Buralarda neler olduğuna fazla kulak vermezler. | Open Subtitles | هم لا يعيرون إنتباهي كثيراً, سيد كينكايد |
Yaşamlarında ne kadar büyük bir önemleri olduğunu fark etmiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يدركون ذلك كمهندس صيانة، أنت تلعب جزء مهم |
Mesela bazen şehri iyi bildiğini düşündüğün insanlarla karşılaşırsın, fakat Onlar şehri o kadar da iyi bilmezler. | TED | مثلا , أحيانا تقابل أناس تظن انهم يعرفون المدينة جيدا , لكن في الحقيقة هم لا يعرفونها جيدا |
Kuruluşun misyonu hakkında Onlar da çok duyarlılar. | TED | بيل: على الاطلاق. لا. هم لا يريدون شيئا من هذا القبيل. هم فقط يريدون الإحساس |
Kimseyi tanımıyoruz, aileden başka, ama Onlar da bizi tanımıyor. | Open Subtitles | نحن حقاً لا نعرف أحد ، ما عدا العائلة و هم لا يعرفوننا |
Onlar zorunlu olmadıktan sonra açıkta savaşmayı sevmezler. | Open Subtitles | هم لا يَحْبّونَ القتال في المفتوح مالم يضطروا. |
Bizim önemli saydığımız şeyleri Onlar önemsemez ve bizim farkında olmadığımız korkuları vardır. | Open Subtitles | هم لا يهتمون ببعض الأشياء المهمة بالنسبة لنا... وربما لديهم مخاوف نتجاهلها نحن. |
Şey, bence Onlar bunu duymak istemiyorlar. | Open Subtitles | حَسناً، هم لا يَبْدون يُريدونَ أَنْ يَسْمعوا ذلك. |
Onlar için ölüyoruz, ama umurlarında bile değil. | Open Subtitles | نحن نموت من أجل هذا الشعب و هم لا يُقَدِّرُونَ ما نَفْعَلُه من أجلهم |
Farkında değiller ama istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يعملون عليها و هم لا يعرفون لكن ذلك ما يريدون |
Kana susamış salaklar. Ellerinde ne olduğunun farkında değiller. | Open Subtitles | أولئك الحمقى الداميين هم لا يعلمون ماذا عندهم |
Artık gururlu değiller, değil mi? | Open Subtitles | هم لا يبدون فخورون جدا الآن ، أليس كذلك؟ |
Uçakta büyük köpeklere izin vermiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يَسْمحونَ على الطّائرة بكلاب كبيرة ِ. |
Telsize her zaman cevap vermiyorlar ve bu beni deli ediyor. | Open Subtitles | هم لا يردّون على ندائي اللّاسلكيّ دائمًا، وهذا يجنّ جنوني. |
Böyle dizilere gerçekten ödül falan vermiyorlar değil mi? | Open Subtitles | في الحقيقة هم لا يقدمون جوائز لمسلسلات كهذه، أليس كذلك؟ |
Genelde bu kadar detaylı mesajlar vermezler. | Open Subtitles | . هم لا يأتون مع رسائل مفصلة من هذا القبيل |
O.S. : Duymamazlıktan geldiğim kulak çınlamamdan daha çok rahatsız etmiyorlar. | TED | حسناً هم لا يضايقوني اكثر من طنين أذني والذي اتجاهله. |
Son anda aldığınız biletlerde pek pazarlık şansınız olmuyor. | Open Subtitles | هم لا يَعطونَك أيّ صفقات على تلك التذاكرِ الآخر دقيقةِ أمّا. |
Bize nerde olduklarını söyle dedim, kendini takip ettir demedim. | Open Subtitles | اخبرتك ان تخبرنا اين هم لا ان تجعلنا نقتفي اثرك |
Gerçekten iş yapmazlar, sadece her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak isterler ki bu da rahatsız etmektir. Ve dünyada birçok yönetici var şu anda. | TED | هم لا يقومون بعمل حقيقي لذلك يتوجب عليهم التأكد من ان الآخرين قاموا بالعمل , وهو المقاطعه ونحن لدينا الكثير من المديرين في العالم الآن. |