Şu anda bu çılgın fikirlerin nasıl olabileceğiyle ilgili bir kaç aday var. | TED | الآن، هناك بضعة ترشيحات لما قد تكون عليه هذه الأفكار المجنونة. |
Yani, aslında, bir kaç iptal olduğundan, birbirimizin zihinlerini daha da derinlemesine inceleme imkanımız olacak. | Open Subtitles | حَسناً، في الحقيقة، كان هناك بضعة إلغاء، لكي سَيَسْمحُ لنا للحَفْر أعمق حتى إلى أرواحِنا. |
Hep inandığım bir kaç şey vardır. | Open Subtitles | هناك بضعة أشياء آمنت بها دوماً الأزهار ملائمة لأيّة مناسبة |
Bizim gibi gönülsüz çok az insan var. | Open Subtitles | حسنا، هناك بضعة منا الذي غير راغب إلى فقط تحشد على طول؛ |
Arkadaşlığına tahammül edebildiğim birkaç tane adam var onlardan biri olacağınıza inanıyorum. | Open Subtitles | هناك بضعة رجال الذين اتحمل رفقتهم بشكل جيد. وانك واحد منهم. |
Christopher'a resmi göstermenle resmi sana getirmesi arasında birkaç gün olduğu için taklitçi buralardan biridir diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت من أنه يجب أن يكون شخص محلي بما أنه كان هناك بضعة ايام قليلة فقط بين عرضك اللوحة على كريستوفر |
Derhal yasalaşmasını istediğim bir kaç kanun maddesi var. | Open Subtitles | هناك بضعة أمور شرعية التي أريد أن يتم تشريعها سريعاً |
Ama uğruna öleceğim bir kaç şey var. | Open Subtitles | هناك بضعة اشياء أنا مستعد للموت من أجلها |
Evet. bir kaç tane masanın üstünde, sonra tezgah arkasında bulunan kırık kavanozun üstünde de bir kaç tane daha vardı. | Open Subtitles | وَجدتْ بضعة على المنضدةِ، ثمّ كان هناك بضعة أكثر على الجرارِ المَكْسُورةِ التي وُجِدتْ وراء العدّادَ. |
Şu anda bu katta bırakılmış bir kaç araç var. | Open Subtitles | هناك بضعة سيارات متفرقة هنا فى هذا المستوى |
Benim hakkımda bir kaç şey... | Open Subtitles | هناك بضعة أشياء عنّي، أنا نائب في هذه الكليّة |
Bu temanın bir kaç farklı türü var ama çoğunlukla bu seks. | Open Subtitles | هناك بضعة تغيرات على الموضوع يمكننا القيام بها لكن, أغلب الأجزاء هذه مضاجعة. |
Caddede bir kaç tane dükkan var. | Open Subtitles | هناك بضعة دكاكين في أسفل الشارع |
Eğer son şampiyonayı görmek istiyorsanız, burada , olimpik salonda, hala bir kaç koltuk boş. | Open Subtitles | لازال هناك بضعة مقاعد هنافيالصالةالأوليمبية، لمن يريد منكم أن يرى بطولةالمصارعةالمطلقه! |
Hayalet kadar akıllı, çok az hırsız var. | Open Subtitles | هناك بضعة لصوص الذين يكونوا أذكياء كالشبح. |
Ancak isviçre hukuku yaptiginiz is açisindan çok az sayida suç öngörmüs. | Open Subtitles | و لكن هناك بضعة قوانين سويسرية .. تطبق على مهنتك |
Oraya vardıklarında yaşananları doğrulayabilecek yaşayan çok az tanık kaldı. | Open Subtitles | هناك بضعة شهود أحيّاء تبقوا كى يدلوا بشهادتهم على مشهد الوصول الى هنا في المُنحدر |
Annenizi, vajinasından tekmelemeniz için birkaç tane geçerli neden olabilir. | Open Subtitles | هناك بضعة أسباب مقنعة لركل أمك في مهبلها. |
İçeride birkaç tane ölü hayvan falan vardı işte. | Open Subtitles | حسناً، إسمع.. لقد كانت هناك بضعة حيوانات ميتة بالمكان. |
Koi havuzunda da birkaç tane var. | Open Subtitles | أوه، هناك بضعة هناك أكثر في بركةِ koi، بجانب... |
Onu imzalayanların arasında birkaç Mason olduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلت كان هناك بضعة ماسونيين وقعوا عليها؟ |