Maalesef Ducky. Kennedy büstünde kan var gibi. | Open Subtitles | أخبار سـيئة داكي يبدو أن هناك دم على تمثال كينيدي |
Buradan günler önce çıkmalıydım, ama dışkımda hala çok kan var. | Open Subtitles | كان مفترضاَ أن تخرج قبل يوم لكن ما زال هناك دم في برازي |
Pencereden uçmakla olamayacak kadar çok kan var çimde. | Open Subtitles | هناك دم على العشب أكثر مما تحصل عليه من الطيران خارجاَ من نافذة |
Ağzından kan damladığını gördük ve bantları çıkardık, yüzünün her tarafında kan vardı, efendim. | Open Subtitles | رأينا دم ينهمر من فمه و انتزعنا الشريط و كان هناك دم على كل وجهه يا سيدي |
Konuşmalıyız burda kal Dolapta kan var.. Wayne | Open Subtitles | ههوه , حسناً علينا ان نتحدث, ابقى هنا, هناك دم في الثلاجة |
Senin işin çok uzun sürüyor! kan var mı onu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت تستغرقين طويلاً أريد معرفة إن كان هناك دم |
En azından temizlenmene yardımcı olayım. Yüzünde hala kan var. | Open Subtitles | على الأقل أتركيني أنضفك لازال هناك دم على وجهك |
Düşündüğümden fazla kan var ve kokusu aklıma hiç gelmemişti. | Open Subtitles | هناك دم أكثر مما تخيلت ولم أتوقع الرائحة |
Kateterde kan var. | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنها فشل كلوي؟ هناك دم في القسطرة |
İdrarında kan var ve testlerinden biri, kanındaki pıhtıyı ölçen yüksek çıktı. | Open Subtitles | ,هناك دم في بولك وواحده من الاختبارات فحص يقيس كم من الوقت ,يحتاج دمك حتى يتخثر |
Direksiyonda kan var, Mulder. | Open Subtitles | هناك دم على عجل المقود, مولدر. |
Masumu oynama! Senin de ellerinde kan var! | Open Subtitles | لا تلعبي دور البريئة هناك دم على يدك |
Kurbanın üstünde kurbana ait olmayan kan var. | Open Subtitles | هناك دم على الجثة لم يتطابق مع الضحية |
Melvin'in her bir parçasında kan var. | Open Subtitles | هناك دم على كل واحدة من أدوات ميلفن |
Yanağımdan akan sahte bir kan var, hemen. | Open Subtitles | هناك دم مزيف يجري عبر خديّ هنا و الان |
Fazla kan var, düşük değil kesin. | Open Subtitles | هناك دم كثير يمكن ان يكون اجهاض |
Bana verdiğin hediyenin üzerinde de kan vardı ama hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | على الرغم من ان هناك دم على الهدية التى اهدتها لي والذى جعلنى لم استمتع بها |
Sizi gördüm. Kürekte kan vardı. Her yer kan içindeydi. | Open Subtitles | لقد استيقظت ورايتكم وكان هناك دم في كل مكان |
BaşIıkta kan yok. Kan böyle şeyleri aşamaz. | Open Subtitles | كلا ليس هناك دم على مسند الرأس ردة الفعل لا تقفز فوق الأشياء |
Her yer kan içindeydi. Başka kimse göremiyordu. | Open Subtitles | كان هناك دم في كل مكان لم يكن باستطاعة أحد رؤيته |
Gömleğinde diğer üç kişinin kanı vardı. | Open Subtitles | هناك دم على قميصه من ثلاثة أشخاص آخرين |
Hayır, çok fazla kanama var, bölgeyi temizlemem lazım. | Open Subtitles | لا, هناك دم أكثر من اللازم يجب أن أنهي العملية |
Eğer Jill'i boğan o olsa bile, olay yerinde hiç kan yoktu. | Open Subtitles | " حتى لو كان الذي خنق " جيل فليس هناك دم في مسرح الجريمة |