ويكيبيديا

    "هناك سؤال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • soru var
        
    • soru vardı
        
    • bir soru
        
    • bir sorum var
        
    • şüphe yok
        
    Bu iyi, çünkü sana sormak istediğim bir soru var. Open Subtitles هذا أمر جيّد، لأنّ هناك سؤال أردتُ أن أطرحه عليك.
    Neredeyse tüm yetişkin hayatım boyunca, çözmeye çalıştığım ve üzerinde yazdığım bir soru var. TED هناك سؤال حرتُ بشأنه وكتبت عنه طوال حياتي كشخص ناضج.
    Fakat türlerin ötesinde başka bir soru var: Her gün duyduğumuz sesler, yaptığımız müziği nasıl etkiliyor? TED لكن بعيدًا عن النوع الموسيقي، هناك سؤال آخر: كيف تؤثر الأصوات التي نسمعها كل يوم في الموسيقى التي نؤلفها؟
    Mektupta ayrıca bir soru vardı. Sanırım o soruyu şimdi cevaplamış oldum. Open Subtitles في تلك الرسالة كان هناك سؤال أيضًا أعتقد أننيّ أجبت عليه الآن
    Bu yüzden bir soru: Bu sayı 2,1'in altına inerse ne olur? TED لذا هناك سؤال: ما الذي يحصل إن هبط ذاك الرّقم تحت 2.1؟
    Ama sana bugüne kadarki her kötü babanın çocuğundan gelen bir sorum var. Open Subtitles و لكن هناك سؤال أود طرحه عليك من كل إبن لديه والد سيء
    Birinin bacayı dıştan genişletmiş olduğuna... dair en ufak bir şüphe yok. Open Subtitles ليس هناك سؤال ذلك شخص ما مدّدَ الخارج من الطابوق هذه المدخنةِ.
    Tanışmamış, yabancılar olarak... biz uyum bulmaya çalışırız... ama burda bir soru var kalbimde Open Subtitles ليس لها علاقة بالغرباء، سنحاول إيجاد الوئام، لكن هناك سؤال في القلب
    Ölüme bu kadar yakın duruyorken yine de içini kemirip duran bir soru var, değil mi? Open Subtitles قريبة جداً من الموت رغم ذلك، ما زال هناك سؤال واحد ،يلتهب في أعماقك بالداخل أليس كذلك؟
    Ama muhabirlerin hep sorduğu, cevaplamadığımız bir soru var. Open Subtitles لكن هناك سؤال ، ليس لدينا أجابتـه لـ أسئلة الصحفيين
    Sorulacak tek bir soru var neden doktor olmak istiyorsun? Open Subtitles حسناً، هناك سؤال واحد في الحقيقة لماذا تريدين أن تصبحي طبيبة؟
    Hayatta kalanlar arkamızdan dua edip, tabutlarımızın üzerine toprak attıktan, sonra bile, hala bekliyor olacağız, çünkü bazılarımız için, daha önemli bir soru var. Open Subtitles بعد ان يصلى الناجون منا ويرموا القاذورات على اكفاننا نحن لانزال ننتظر لانه للبعض منا هناك سؤال اكبر
    Ama gerçek bir savaşçı olmak istiyorsan kendine sorman gereken tek bir soru var... Open Subtitles لكن أذا أردت حقاً ان تكون محارباً , هناك سؤال واحد عليك أجابته
    Okulda sormak istediğim bir soru vardı. Open Subtitles هناك سؤال اردت ان أسالك به سابقا في المدرسة
    Hala cevaplanması gereken bir soru vardı. Open Subtitles وكان هناك سؤال واحد يجب أن تتم الأجابهعليه.
    Bunca senedir ona sormak için ölüp bittiğim bir soru vardı. Open Subtitles و خلال كل هاته السنين كان هناك سؤال واحد؟ أود طرحه و بشدة؟
    Aklıma şöyle bir soru gelmişti , eğer dünyayı ve güneşi bağlayabilseydim bu bağlantıyı sağlayan koni nasıl görünürdü? TED وكان هناك سؤال يقفز الى رأسي، ما المخروط الذي يربط بين الشمس والأرض بهذا الشكل إذا إستطعت وصل المجالين؟
    - Kendine sorman gereken bir soru daha var, Hastings. Open Subtitles أهذا حقا ولمن هناك سؤال يجب ان تسأله لنفسك ياهيستنجز
    Teşekkürler. Size sormak istediğim bir soru daha var, bayan. Open Subtitles شكرًا لك، هناك سؤال آخر أرغب أن أطرحه عليكِ آنستي
    Muhtemelen kadınlara çok saçma gelecek bir sorum var: Hiç upuzun bir tuvalet sırasında beklediniz mi? TED هناك سؤال أبله محنمل من أى إمرأة تشاهد: هل وقفت من قبل في طابور غير متنساب للمرحاض؟
    Aslında sadece tek bir sorum var. Geri dönmeyi düşünür müsünüz? Anlayamadım? Open Subtitles هناك سؤال واحد فى الواقع كيف سيكون شعورك إذا ما ذهبت هناك مرة آخرى ؟
    General, onun kaybolmasının ardında Güven'in olduğuna bir şüphe yok. Open Subtitles لواء ، ليس هناك سؤال على أن الثقة وراء إختفائَها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد