artık burada kalamam. | Open Subtitles | لا أظن أنه يمكنني البقاء هنا أكثر من هذا |
Artık Anand'ın artık burada kalmasına gerek yok, ne dersin, Tanvi? | Open Subtitles | لا جدوى من وجود آناند هنا أكثر من ذلك أليس كذلك يا تانفى ؟ |
Bakın burada daha fazla kalıp bu lanet hikâyeleri daha fazla dinleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني البقاء هنا أكثر من هذا و الاستماع لهذه القصص اللعينة |
General, eğer burada daha fazla kalırsak bolca güneş yanığına sahip olacağız. | Open Subtitles | سيدى ، ستعرض لحروق شمسية هائلة لو بقينا هنا أكثر من ذلك |
Galapagos’daki sorunlar da aynı Farklı olarak, bariz bir şekilde buradaki problemler diğer yerlerden bazı yönlerden daha kötü. | TED | و هي نفس المشكلة في غالاباغوس باستثناء طبعاً أنها اسوأ هنا أكثر من أي مكان آخر |
Tom, burada daha çok bulunmayı gerçekten isterdim. İşler çığırından çıktı, ne yaptığımı biliyorsun. Bak, eğitimin büyük bir kısmı burada. | Open Subtitles | توم"، أود أن آتي هنا أكثر" أواجه ضغوطا في العمل، أنت تعرف وضعي إسمع، جزء كبير من هذا التدريب يقع هنا بالأعلى |
Buralarda insanlar ilk bakışta soğuk gelebilirler ama içlerine girdikçe daha da soğuk olduklarını anlayacaksın. | Open Subtitles | هنا القوم قد يكونوا باردين فى البدايه قليلا ولكن عندما تظلى هنا أكثر سوف يبدوا اكثر بروده |
Bak sen daha uzun süredir buradasın. | Open Subtitles | انظر لقد قضيت وقتاً هنا أكثر مني، وبالإضافة |
artık burada kalamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المكوث هنا أكثر من ذلك |
artık burada oturmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريد الجلوس هنا أكثر مِن هذا |
artık burada yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أعد أريد البقاء هنا أكثر من ذلك |
- Hayatımın ne berbat olduğunu bir saniyeliğine kenara bıraksak ve artık burada kalmana gerek olmadığından bahsetsek? | Open Subtitles | -هلا نتوقف لحظةً من الحديث عما ينقص حياتي ونعود للتحدث عن عدم حاجتك للبقاء هنا أكثر ؟ |
artık burada çalışmak istemiyorum, Bay Stackhouse. | Open Subtitles | لا أريد العمل هنا أكثر سيد ستاكهاوس |
Burada, daha fazla zaman harcamak istemiyorum. Lisansı alabilirsiniz. | Open Subtitles | لا أريد أن أبقى هنا أكثر مما يستحق الامر يمكنك الحصول على الرخصة |
burada daha fazla çalışabilceğimi düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنا يُمْكِنُ أَنْ أَعْملَ هنا أكثر. |
Astor iyi. Ama onu burada daha fazla tutamayız. | Open Subtitles | أجل، إنّها بخير، ولكن لا يمكننا إبقاؤها هنا أكثر من ذلك |
burada daha fazla duramam. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تحمل البقاء هنا أكثر من ذلك. |
Onu burada daha fazla bekleyemeyeceğimizi söyle. O bota acilen ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أخبريه بأنّنا لا نستطيع انتظاره هنا أكثر من ذلك نحن بحاجة للقارب بأسرع وقت ممكن |
Evet ama buradaki müslümanların biraz daha lakaty olduğunu sen söylemiştin. | Open Subtitles | أجل، ولكنك قلتَ أنّ المسلمين هنا أكثر تحرّراً |
Sanırım artık buradaki hiçbir şeye güvenemiyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انك تستطيع تأخذ أي شيء كأمر مسلم به حول هنا أكثر |
Eğer burada daha çok bulunsaydın bunu farkederdin. | Open Subtitles | ولو أتيتَ هنا أكثر سترى هذا |
burada daha çok vakit geçirsen. | Open Subtitles | ربما لو تواجدت هنا أكثر. |
Kulüpleri, bu hiçliğin ucuna küçük bir sayfiye oteli havası getirse de bu geri kalan her şeyi daha da gerçek dışı yapıyor. | Open Subtitles | ناديهم يجلب لهذه الحدود الخالية لمسة بسيطة من منتجعا بحريا تجعل من الإستراحة هنا أكثر خيالية |
Bazılarınız diğerlerine göre daha uzun süredir eğitim gördünüz. | Open Subtitles | بعضكم تدرب هنا أكثر من الآخرين |