Bunu burada bırakalım sonra da farklı bir şey alalım. | Open Subtitles | نحن مجرد ترك هذا هنا ثم نذهب نفعل شيئا مختلفا. |
burada çalışır, sonra aşı olur, yola çıkarız. | Open Subtitles | نحن سنعمل هنا ثم بعد ذلك سنحمل ما لدينا و نقلع |
burada çalışan bir kızı sormaya başladı. Serseri, tam bir kabadayı gibiydi. | Open Subtitles | بدأ يسألني عن فتاة عملت هنا ثم صار عنيفا وبدايمسك بي |
Anastasia buraya çekin. Fırıncıyı da dışarı çıkarın ve tam dükkanın önünde karşılaşacaklar. | Open Subtitles | نعود باناستازيا إلى هنا ثم تجعلين الخباز يرجع إلى الخارج ويتاقبلون عند الدكان |
buraya gelmeleri için onları kandırırız ve sonra rıhtımda şarkı söyleriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نخدعهم ليأتوا الى هنا ثم سوف نغني على الرصيف |
Sen şu yöne git, ben bu yöne. burada buluşuruz. | Open Subtitles | إذهب من هنا وأنا من هنا ثم نلتقى هنا مرة أخرى |
Şişeleri burada toplayıp, Michigan'a götürürsün. | Open Subtitles | يمكنك أن تجمع العبوات هنا ثم تأخذهم الي ميشيغان |
Eve git. burada yapılacak birkaç işim var, seninle sonra konuşacağız. | Open Subtitles | إذهب للمنزل، لدي بعض الأمور للإهتمام بها هنا ثم يُمكننا التحدث في الأمر لاحقاً |
Müşterilerinden birinin burada gizlice fotoğrafını çekse ve şantaj yapsa hala ihtiyatlı olduğunu söyler miydin? | Open Subtitles | من الحكمة للعميل أن يتم تصويره هنا ثم يتم ابتزازه |
burada takılıp yemeğe gideceğiz, döneceğiz, gene takılıp gene yemeğe gideceğiz. | Open Subtitles | نقضي وقتنا هنا, ونذهب للغداء ثم نعود, ونقضي وقتاً هنا ثم نذهب للعشاء. |
Önce burada, sonra da burada görünüyorlar. | Open Subtitles | تراهم هنا ثم هنا, و قد سحبوا أسلحتهم المشكلة أن هناك حاوية أخرى تسد الكاميرا |
burada bekleyip, yakalanmaktan iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل من الانتظار هنا ثم إلقاء القبض علينا |
burada hiç bir parmak izi bırakmayacak kadar dikkatliyken cinayet silahını evimde parmak izleriyle bırakmış olmam sana da komik gelmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأنه من الغريب أن أكون حذرا لدرجة عدم ترك بصمة هنا. ثم اقوم بإخفاء مسدس الجريمة |
Ama ağrı burada başlıyor, devam ediyor, burayı atlıyor, sonra burada tekrar başlıyor, en sonunda da karıncalanma. | Open Subtitles | لكن الألم يبدأ هنا ثم يمر من هنا ثم يتخطى هذه المنطقة ثم يعود ليؤلمني هناومن ثم بالطبع تلك الوخزات |
burada 12 doz var. Sonra geleceksiniz ve yumurtalarınızı toplayacağız. | Open Subtitles | , لديكما 12 جرعة هنا ثم ستعودين لحصد بويضاتكِ |
Pekâlâ. Bunların icabına burada bakalım. Sonra da atarız sokağa. | Open Subtitles | حسنا,سوف نقض عليهم هنا ثم نلق بهم فى الشارع |
burada tamamen durmuş, sonra gaza basmış. | Open Subtitles | لقد توقف بشكل كامل هنا ثم انطلق بسرعة قصوى |
Olabildiğince kenardan gelip arka arka buraya yanaşacağız ve sonra da basıp çıkacağız. | Open Subtitles | ونصل إلى هنا ... بقدر الإمكان ... ثم نرجع إلى هنا ثم ننطلق |
buraya girdik, benzin aldık. Sonra şuraya park ettik. | Open Subtitles | توقفنا هنا ثم تزودنا بالوقود بعدها توقفنا هناك |
Beni buraya getirmek için bu belaya bulaştın ve şimdi de polisleri arıyorsun ha? | Open Subtitles | أنت تقحمين نفسك في هذه المشكلة لتحضريني إلى هنا ثم تتصلين بالشرطة؟ |
Ama neden harita bizi buraya getirdi, sonra da başka bir yere götürüyor? | Open Subtitles | لكن , لماذا تقودنا الخريطة إلى هنا ثم تأخذنا إلى مكان آخر ؟ ما الغاية من هذا ؟ |