Ders bitene kadar burada saklanacağız, çünkü ben bu oyunu oynamıyorum. | Open Subtitles | سنتخفى هنا حتّى نهاية الصفّ لأنني لن أشارك في هذه اللّعبة |
Pekâlâ, sana ne yapacağımıza karar verene kadar burada takılabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك المكوث هنا حتّى نعرف ما نفعله بك |
Ben de sonuçlar gelene kadar burada bekleyebileceklerini söyledim. | Open Subtitles | و لقد أخبرتهم بأن ينتظروني هنا حتّى أحضرها لهم |
- Sabah 6:00' dan beri buradayım ve benim gözetmen Burada bile değil. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا في السادسة صباحاً . ومشرفي ليس هنا حتّى |
Çünkü ilişkimize ara vermiştik. Burada bile olmaman gerekiyor. | Open Subtitles | لأننا في فترة إنفصال، لا يجدر بكِ ان تكوني معي هنا حتّى |
Neden nişanlının yanında değil de bu kadar geç saate kadar buradasın? | Open Subtitles | لمَ أنت هنا حتّى وقت متأخّر ولست برفقة خطيبتك؟ |
Brancion saat 10:00'dan önce gelmez. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | "برانسيون" لن يكون هنا حتّى العاشرة، كالعادة. |
Ama bilmemiz gerekenleri anlatana kadar burada kalacaksın. | Open Subtitles | ولكنّكِ ستبقين هنا حتّى تخبرينا بما نريد معرفته |
Bir yer bulana kadar burada kalmama izin verdiğin için tekrar sağ ol. | Open Subtitles | أشكركَ مجدّدًا للسماح لي بالإقامة هنا حتّى أجد شقّة |
Ben güneş batana kadar burada kalmak zorundayım. O yüzden siz ikiniz en iyi yaptığınız şeyi yapsanız iyi olur. Elena'nın hayatını kurtarmak. | Open Subtitles | أما أنا فمُحاصر هنا حتّى المغيب، فجديرٌ بكما الاستبسال لإنقاذ حياتها. |
Ben güneş batana kadar burada kalmak zorundayım. O yüzden siz ikiniz en iyi yaptığınız şeyi yapsanız iyi olur. Elena'nın hayatını kurtarmak. | Open Subtitles | أما أنا فمُحاصر هنا حتّى المغيب فجديرٌ بكما الاستبسال لإنقاذ حياتها |
Başka bir iş bulana kadar ya da yaşam düzenlemeleri yapana kadar burada kalabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ البقاء هنا حتّى تجدي عملا آخر و أو مكان آخر |
Parti bitene kadar burada kal. Biri gelir seni hücrene götürür. | Open Subtitles | امكث هنا حتّى إنتهاء الحفلِ، سيأتي أحدٌ ويعيدكَ إلى زنزانتكَ. |
Ben son güne kadar burada uyuyacağım. İyi şanslar. | Open Subtitles | حسنٌ، سأنام هنا حتّى إنتهاء فترة هذا الاختبار، حظّاً طيّباً لكَ. |
Burada bile olmamamız gerek. | Open Subtitles | .لا يُفترضُ بنا أن نكون هنا حتّى |
Bakın, ben değildim. Burada bile değildim. | Open Subtitles | حسناً، لستُ الفاعل، لم أكن هنا حتّى. |
Sen gerçek değilsin. Burada bile değilsin. | Open Subtitles | .لست حقيقيا .لست موجودا هنا حتّى |
Her neyse, Carlton olmasaydı, Tyler Burada bile olmazdı. | Open Subtitles | على أيّ حال، لولا (كارلتون) لما كان (تايلور) هنا حتّى |
Seni gömebilmem için buradasın. | Open Subtitles | أنتِ هنا حتّى أتمكّن من دفنكِ. |
Saat sabah 4'ten önce gelmez. | Open Subtitles | لن يكون هنا حتّى بعد الرابعة صباحًا. |
Herkes o bankadan sağ salim çıkana kadar buradayım. | Open Subtitles | أنوي البقاء هنا حتّى يخرج الجميع من المصرف سالمين |
- Ben niye geldim ki buraya? | Open Subtitles | لقد... -لما أنا هنا حتّى ؟ |