buradan canlı çıkarsam, adamlarıma düzgün davranılacağını biliyorum. | Open Subtitles | لو خرجت من هنا حيا.. أعلم أن ستتم معاملة رجالي بشكل لائق |
1953'te buradan canlı ve akıl sağlığı yerinde olarak çıkmayı başaran tek kişi bendim. | Open Subtitles | انا كنت الشخص الوحيد الذى خرج من هنا حيا وعاقلا عام 1953 |
Tam tersine, benim buradan canlı çıkma ihtimalim yok. | Open Subtitles | على العكس ليس هناك طريقه لأخرج من هنا حيا |
Bak, eğer buradan canlı kurtulmak istiyorsak, kontrolü ele almalıyız. | Open Subtitles | انظر , اذا اردتي ان تخرج من هنا حيا, يجب ان نتحكم في, |
Şeytani lise kin-festivalini bozduğum için üzgünüm ama buradan sağ çıkma ihtimalimiz çok zayıf. | Open Subtitles | آسفة على تخريب مهرجانك المدرسي الشيطاني للحقد، لكن الاحتمال الأكبر أنه لن يخرج أحدنا من هنا حيا |
buradan canlı çıkmak istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | انظر دعني اخبرك عن ربك ساخرج من هنا حيا فهمت |
Anlaşılan durumu kavrayamamışsın. buradan canlı çıkamazsın. | Open Subtitles | لا يبدو أنك تفهم الوضع , لن تغادر من هنا حيا |
Ben de size buradan canlı çıkma fırsatı veriyorum. | Open Subtitles | وانا اعطيك فرصه الخروج من هنا حيا |
Beni dinle, buradan canlı çıkmak zorundasın. | Open Subtitles | اسمعنى, يجب ان تخرج من هنا حيا |
Bunu kabul etmedikçe buradan canlı çıkamazsınız. | Open Subtitles | ما لم تتقبل هذا لن تغادر هنا حيا |
Ama sadece biriniz buradan canlı çıkacaksınız. | Open Subtitles | لكن واحد منكم فقط سيخرج من هنا حيا |
buradan canlı çıkmayı başaramayacaksın. | Open Subtitles | لن تخرج من هنا حيا |
buradan canlı olarak çıkıp gitmem gibi küçük bir istisna dışında. | Open Subtitles | إلا أنني سأخرج من هنا حيا . |
buradan canlı olarak çıkmak istiyor musun Pratt? | Open Subtitles | هل تريد الخروج من هنا حيا يا (برات)؟ |
Diski bana verin, böylece buradan sağ çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | أعطنى القرص و ربما تخرج من هنا حيا |