"Kendimi yalnız hissediyorum, bu yüzden ne yaptığını görmeye geldim." | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة ولذا, حضرت الى هنا لأرى كيف تتعايشين هنا |
Bir anlaşma yaptık. Buraya elimden bir şey gelir mi diye görmeye geldim. | Open Subtitles | بيننا إتفاق فقط وأنا هنا لأرى بمَ أستطيع المساعدة |
Doğrusunu istersen buraya ne kadar alçalacağını görmeye geldim. | Open Subtitles | في الواقع ,أتيت هنا لأرى لأي مدى ستنحدرين. |
Adım James Clayton, Walter Burke'le görüşmeye geldim. | Open Subtitles | اسمي جيمس كلايتن أنا هنا لأرى والتر بورك. |
Bay Bauer'ı görmeye gelmiştim ama aslında seni görmeyi planlıyordum. | Open Subtitles | .. كنت هنا لأرى السيد باور لكن في الحقيقة كنت اتمنى رؤيتك |
Ben de ne yapabilirim, görmek için geldim. | Open Subtitles | -لذا اتيت هنا لأرى ما أستطيع فعله. -أنا أيضاً. |
Hayır. En sevdiğim oğlumun nasıl olduğuna bakmak için geldim. | Open Subtitles | لا، أَنا هنا لأرى ما يصنع إبني المفضل |
Ah, kardeşimi görmek için buradayım. | Open Subtitles | اه ، أنا هنا لأرى أخي؟ |
Selam. Elleri makastan olan adamı görmeye geldim. | Open Subtitles | مرحباً، أنا هنا لأرى الرجل ذي الأيدي. |
Dr. Dwayne'i görmeye geldim. | Open Subtitles | حسنا أنا هنا لأرى الدكتور دوين |
Ben Irv Giddeon buraya mümkün olduğunca fazla antik tapınak görmeye geldim. | Open Subtitles | أنا (آيرف جيديون) ولقد جئت هنا لأرى الكثير من الآثار كلما استطعت |
Aslında buraya Lucille 2'yi görmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى لوسيل 2 في الحقيقة |
İş birliği yapıp yapamayacağımızı görmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى هل بإمكاننا العمل سويا |
- Buraya kızkardeşimi görmeye geldim. Tamam mı? | Open Subtitles | -أنا هنا لأرى أختي فحسب، حسناً؟ |
Merhaba Reese. Annemi görmeye geldim. | Open Subtitles | مرحبا ريز انا هنا لأرى والدتي |
Yarbayı görmeye geldim. Bir hastasıyım. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى القائد |
Buraya Lex'i görmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى ليكس |
Hiçbir şey. Özel Ajan Gibbs'i görmeye geldim. | Open Subtitles | لا شيء, أنا هنا لأرى العميل الخاص (غيبس) |
Bay Marvin Bernstein ile görüşmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى السيد مارفن برينستين |
- Emma Cooney ile görüşmeye geldim. | Open Subtitles | انا هنا لأرى إيما كونى |
Bayan Allen'ı görmeye gelmiştim. Evde mi? | Open Subtitles | انني هنا لأرى السيدة آلين ، هل هي بالمنزل؟ |
Bayan Wright ya da Dobie'yi görmeye gelmiştim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا لأرى آنسة رايت أوآنسة دوبي |
- Bende gözlerimle görmek için geldim. - Öyle mi demiştim? | Open Subtitles | لذا أتيت هنا لأرى بنفسي لقد فعلت ؟ |
Ben sadece duruma bakmak için geldim Brett, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط هنا لأرى الأمر يا (بريت), هذا كل مافي الأمر |
Çalışıp çalışmadığını görmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى إن كانت تعمل |
Buraya okulumuza gelmeyi düşünür müsün diye sormak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأرى إن كان يهمك أمر دخول مدرستنا |