ويكيبيديا

    "هو الشيء الوحيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şey bu
        
    • olan tek şey
        
    • tek şeydir
        
    • tek şey o
        
    • tek şeyin
        
    • tek şeydi
        
    • tek şey buydu
        
    • tek bir şey
        
    • olduğum tek şey
        
    Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم
    Senin annen olmak. Hayatta başarılı olduğum, tek şey bu. Open Subtitles لأن كوني أماً لك، هو الشيء الوحيد الذي نجحت به
    Bu hayatta bir şeylere anlam katan tek şeydir aşk. Open Subtitles فالحبّ هو الشيء الوحيد الذي يسبغ معنىً على هذه الحياة
    Biliyor musun, bu hayatta bana zevk veren tek şey o orospu çocuklarını öldürmekti. Open Subtitles أتعرف ما هو الشيء الوحيد في هذه الحياة الذي أعطاني ارتياحاً؟ هو قتل أولئك الملاعين
    Ama zihninin derinliklerinde mantıklı olan tek şeyin bu olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles ..لكن في أعماقك أنت تعرف أن هذا هو الشيء الوحيد الذي بدا منطقيًا
    Bağlanmak konusunda kafayı yemek yapacağın tek şeydi ama onu bile düzgün yapamıyorsun! Open Subtitles الفزع من الالتزام هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله ولم تفعله بشكل جيد
    Doğru olmasıyla birlikte şüpheli olmamak için de söyleyeceğiniz tek şey buydu. Open Subtitles هو الشيء الوحيد الذي أنت يمكن أن تقول للتقليل قابلية نجاحك كمشتبه به.
    Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم
    Bu konuşmada görselini gösteremeyeceğim tek şey bu, çünkü bu zırhın bir fotoğrafı bulunmuyor. TED الآن، هذا هو الشيء الوحيد في هذه المحادثة الذي ليس لديّ شريحة لأعرضها عليكم، بسبب عدم وجود صورة لهذا الدرع.
    Çünkü sizi özgür kılacak tek şey bu. TED لأن هذا هو الشيء الوحيد الذي يمنحك الخلاص.
    Elbette gelişen Hindistan hakkındaki tek şey bu değil. TED ولكن، بالطبع ليس هذا هو الشيء الوحيد في الهند الذي يتسارع.
    Önemli olan tek şey bu. Open Subtitles و لكن هدفنا هو نفسه و هذا هو الشيء الوحيد الذي يهم
    Bir çocuk, hayatın kendisinden daha sevgili sarıldığın tek şeydir. Open Subtitles طفلك هو الشيء الوحيد الذي يحمـلك على التمسك به أكثر من التمسك بالحياة ذاتها
    Kadın birden fark eder ki bu onun tekrar gerçek bir kadın olmasını sağlayacak tek şeydir. Open Subtitles , و أدركت هذا هو الشيء الوحيد الذي سيسمح لها . أن تصبح إمرأة حقيقيه مرة أخرى
    Bende tost yapmaya başladım çünkü yapmayı bildiğim tek şey o. Open Subtitles لذا فأعددت شطائر الجبن لأن هذا هو الشيء الوحيد الذي أجيد إعداده
    Hakkında duygusal davrandığın tek şeyin yemek yapma konusu olduğunu biliyorum, tamam mı? Open Subtitles أعلم بأن الطبخ هو الشيء الوحيد الذي تتحسسين منه حسناً؟
    Üniversitede öğrendiğim tek şeydi. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذى تعلّمته بالكلّية
    Yapmayı kabul ettiği tek şey buydu. Open Subtitles وجودها بالداخل هناك هو الشيء الوحيد الذي وافقت عليه
    Akvaryumdaki dostun için yapabileceğin tek bir şey var. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله لأخ في حوض سمك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد