Herifte anahtar var ama onun ne olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل حصل على المفتاح وهو لا يعلم ما هو حتى |
Ben sadece mesajı iletiyorum. Ne olduğunu bile bilmiyorum, efendim. | Open Subtitles | انا فقط ابلغ الرسالة ، انا لا اعرف ما هو حتى ، سيدي |
Annenle aramda şey olduğunu bile söyledi... | Open Subtitles | هو حتى ضامن انك تبي تقولبي معها |
ölümü rapor edilmeyene kadar kim olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف من هو حتى سمعت نبأ موته |
Son ana kadar kim olduğunu hiç bilemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلتها بنفسك لايمكنك أن تعرف من هو حتى اللحظات الأخيرة |
Nerede olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أين هو حتى |
Nerede olduğunu bile bilmez. | Open Subtitles | هو حتى لا يعلم أين هو. |
Onun ne olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم ما هو حتى |
Onun ne olduğunu bile bilmiyorum! | Open Subtitles | حسناً، لا أعرف ما هو حتى |
Nerede olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أين هو حتى |
Kim olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | ! أنتِ لا تعرفين من هو حتى |
Onların çoğu postallarının nerede olduğunu bile bilmezler. | Open Subtitles | -معظمهم لا يعلمون من هو حتى |
Fotoğrafı görene kadar kim olduğundan bihabermiş. | Open Subtitles | ولم يكن يعرف من هو حتى رأى الصورة |
Phillip birinin yüzüne süper sert osurdu, ...ama bir sonraki bölüme kadar kim olduğunu asla bilemezsin. | Open Subtitles | لقد أطلق فيليب الرائحة بوجه أحدهم بقوة فائقة, لكنك لا تعرفين من هو حتى عرض هذا الأسبوع! |