ويكيبيديا

    "هو عليه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İşte
        
    • öyle
        
    • olduğu
        
    • o zaman
        
    • hepsi
        
    • kadar mı
        
    • onun
        
    • bugünkü
        
    • olduğundan
        
    İşte bunlar onu çok özel biri yapıyor. Open Subtitles ثمة نصفين بشخصيته يجتمعان، ليجعلاه الرجل المميز الذي هو عليه الآن.
    İnsanların geldiği bir kasabada... yaşamak böyledir işte. Open Subtitles وهذا هو ما هو عليه أن يعيش في بلد أن الناس يأتون إلى.
    İşte burada bebeğim, işte hak iddiamız ve ünümüz. Open Subtitles هذا هو عليه هناك حق، وحبيبتى رضيع، هذا هو المطالبة والشهرة.
    Görünüşü sana öyle gelebilir ama, içi bambaşka bir hikayedir. Open Subtitles هو عليه فقط أن يمنحك ذلك الانطباع لكن في داخله فهذه قصةٌ أخرى
    Sıyırıp aldım fakat ne olduğu konusunda bir fikrim yok. Open Subtitles أنا ممسوح ذلك. ليس لدي أي فكرة ما هو عليه.
    Ancak Timgad inşasından 700 yıl sonra kumlara gömüldü ve o zaman bile, Afrika iklimi bugünkünden daha nemliydi. TED ولكن بعد 700 سنة من بناء تيمجاد، دفنت في الرمال، ومن ذلك الحين، والمناخ الأفريقي كان أكثر رطوبة مما هو عليه اليوم.
    İşte o zaman şu ankindan daha fazla sevişme modundaydım. Open Subtitles حسناً، كنت في مزاج جيد لممارسة الجنس عندها عن ما هو عليه الآن
    O adam O'ydu işte. İşin kötü kısmı biri bize yalan söylüyor. Open Subtitles هذا ما هو عليه هذا الرجل السيئ بالأمر أن احدهم كان يكذب علينا
    bu zayıflığı avantajımıza çevirmeliyiz işte bazı öneriler: Open Subtitles ولذلك ، يجب علينا فضح هذا العجز المالي لما هو عليه باستخدام هذا الضعف لصالحنا. هذه بعض الاقتراحات:
    Ben bunu açıklamak zor, biliyorum, ama ... yok Evet, işte bu. Open Subtitles أنا لا أعرف، فمن الصعب أن أشرح، ولكن... نعم، هذا هو عليه.
    O bildiğimizden beri burada yaşıyordu sonra bir gün ev satılığa çıktı ve görüldüğü gibi kimse tutmadı ve siz taşındınız işte. Open Subtitles عاش فقط في هذا البيت، ثم تعلمين، يوما ما أصبح البيت للبيع ثم ، لم يكن يبدو على ما هو عليه
    Seninkilerin önünde itiraf etmek istemezdim ama işte. Open Subtitles بالاضافة الى أنني لا أعتقد كنت أريد أن اعترف أنه أمام الأولاد الخاص بك هنا، ولكن هناك هو عليه.
    İşte o zaman, yalnız olmak nasıl bir şeymiş, öğrendim. Open Subtitles عندها فقط لم أتعلم حقا ما هو عليه أن يكون وحده.
    Kafam almıyor çünkü sen içki içtin, ben de ne isem oyum işte. Open Subtitles هذا العقل منفتخ أنتِ شربتِ أكثر من اللازم وأنا ما هو عليه
    Oynamaları gereken bir rol var. Olan budur işte. Open Subtitles لديهم دور يقومون به، وهذا هو ما هو عليه.
    öyle devam et, çünkü o kaltak bizi bir saniyede öldürür. Ve güven bana. Open Subtitles إبق الأمر على ما هو عليه لأن تلك الحقيرة ستقتلنا خلال ثانية
    Yaşlandı. Artık aklı zayıfladı. Bildiğim kadarıyla sen unutmuştun ve ben öyle kalmasını istiyorum. Open Subtitles لقد كبرت في العمر ، وأنا اريد لهذا الأمر أن يبقى كما هو عليه
    İki ayak üstünde yürümenin, insan olmanın ilk aşaması olduğu söylenir. TED المشي مستقيم الظهر .. انه الذي جعل الانسان يصل الى ما هو عليه الان
    Dünyanın eskiden olduğu şekilden yeni bir duruma geçişin olduğu böyle bir hattın şu an üzerindeyiz demektir. TED أي أننا نوعا ما على هذا الخط في مرحلة انتقال مما كان عليه العالم إلى طريقة جديدة لما هو عليه العالم.
    o zaman bankada şimdikinden fazla param vardı. Karım hâlâ balayına çıkamadı. Open Subtitles كان رصيدى فى البنك وقتها أكثر مما هو عليه الآن, وزوجتى لم تحصل على شهر العسل بعد.
    Enteresan bir teori, Süpermen, ama korkarım hepsi o kadar. Open Subtitles حسنا، انها نظرية مثيرة للاهتمام، سوبرمان، ولكن أخشى أن هذا كل ما هو عليه.
    Psikopat köpek-- Bu kadar mı yani? Open Subtitles - مقر الأمم المتحدة! - وهذا هو جنون الخاص بك... هذا هو عليه ؟
    Artık o da hayatta onun gibi bir gece yaratığı olacak. Open Subtitles في الحياة ستصبح الشىء الليلي الكريه الذي هو عليه
    Programın bugünkü halini alması yıllar aldı. TED تطلّبت عدة سنوات للبرنامج كي يصبح ما هو عليه الآن.
    Bağımsız bir sanatçı olarak albüm yayınlamak bugün olduğundan çok daha zordu, hem bilinirlik açısından, hem de pazarlama açısından. TED إن إصدار باقة كفنان مستقل، كان أصعب بكثير مما هو عليه هذه الأيام، سواء من حيث سماعها أو مجرد توزيعها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد