ويكيبيديا

    "هو يعلم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordu
        
    • O biliyor
        
    • farkında
        
    • olduğunu biliyor
        
    • bilir
        
    • biliyordur
        
    • Biliyor mu
        
    • şey biliyor
        
    Bir organizasyona sahip olmayan Devlet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bazı şeyleri elde edemeyecegini bilerek degil ne yapılması gerektigini biliyordu. Open Subtitles ومع عدم وجود التنظيم الكافي وعلمه بأن وزارة الخارجية لم تستطع تنفيذ أمور كان هو يعلم ،جيدًا أنه لابد من تنفيذها
    Son kurban hakkında çok şey biliyordu ve cesedi görmekten etkilendiğini itiraf etti. Open Subtitles ، هو يعلم عن الضحية الأخيرة . و هو إعترف بنزوله لرؤيتها ميتة
    O gece onu evine bırakmıştım yani lokantadan ayrıldığımı O biliyor. Open Subtitles أوصلته إلى منزله تلك الليلة لذلك هو يعلم أني غادرت المطعم
    ama sen acımasızlığını gösterdin. 'O biliyor kim...' bunlar onun son sözleriydi. Open Subtitles ولكنك اصبحت ، قاسياً هو يعلم ،هذه أخر كلمه له قبل الموت
    Kolun orda olmadığının farkında, ama yine de bu hissetme deneyimi hasta için sürükleyici. TED هو يعلم أن الذراع ليست هناك ولكن، مع ذلك، إنها تجربة مثيرة للحسية للمريض.
    En azından senin cadı olduğunu biliyor. Bir şey saklamak zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقل هو يعلم أنك ساحرة ليس عليك أن تخفي أي شيء
    O büyümek zorunda kalacak ve o bilir Babasının televizyonda kendini patlattı O Open Subtitles سيكون عليه أن يكبر و هو يعلم أن أباه فجر نفسه على التلفاز
    Belki artık iyi olmaya çalıştığını biliyordur. Open Subtitles وربما هو يعلم الآن بأنك تحاول أن تكون طيباً
    Ona bir baksana. Sence ne yaptığını Biliyor mu? Open Subtitles انظر اليه, هل تعتقد حقاً هو يعلم ماذا يفعل؟
    Vargas minibüste uyumadıysa düşündüğünden daha çok şey biliyor olabilir. Open Subtitles لذا ,حتى لو أن -فرغاس- ينام في مؤخره الشاحنات هو يعلم اشياء اكثر مما يعتقد انه يعرفها
    Başka biri olduğunu ve hep olacağını biliyordu. Open Subtitles هو يعلم بأن هناك شخص آخر دائمًا سيكون هناك ، حتى لو لم تعد
    Anne, babam Jake' in bu paraya biriktiremeyeceğini biliyordu. Open Subtitles ماما.. هو يعلم ان جاكوب لا يدخر النقود مع الوقت هو يعلم بذلك
    O biliyor ki... İnşaat projelerimin içine sıçıyor. Open Subtitles هو يعلم انه يقوم بالعبث بعمليات البناء الخاصه بي
    O biliyor sen de biliyorsun. Open Subtitles هو يعلم هذا ، وأنتِ تعلمين هذا
    dedi. Tabii ki o aptal değil, gerçek olmadığının farkında. TED لكنه ليس غبيا. هو يعلم أنها غير حقيقية.
    Varlığın farkında ise doğayla uyum içinde olmalıdır. Open Subtitles هو يعلم أنه إذا أراد أن يكون للشيء حضور، فلابد أن يأخذ برأي الطبيعة.
    Burayı çekip çeviren sensin ve o da bunun farkında. Open Subtitles و هو يعلم هذا هذا لايهم،دايفيد،إنه رئيسي
    Onun bir ayna yansıması olduğunu biliyor ama bu canlı bir duyu deneyimi. TED هو يعلم أنها انعكاس مرآة ولكنها تجربة حسية حية.
    Senin iyi olduğunu biliyor ve sevgilerini gönderdi ve iş birliği yapmak istiyor. Open Subtitles هو يعلم أنك بخير وهو يرسل حبه وهو يريدك أن تتعاوني معنا
    Adını biliyor bir, yüzünü biliyor iki, nereli olduğunu biliyor üç ve uzmanlığını biliyor dört. Open Subtitles الآن هو يعلم : اسمك ، وجهك ، مدينتك ، وخصوصياتك
    buranın başına geçtiğimden beri gazetedeki her kopyanın yanlışını bilir. oku. Open Subtitles هو يعلم ما هو الخطأ فى إصدار كل نسخة منذ أن توليت المسئولية ، اقرأ الصحيفة
    Sadece "aynısından" diyeceğim. O biliyordur. Open Subtitles حسنا, سأقول له, نفس الطلب, هو يعلم المطلوب
    Bir striptiz kulübü olmadığını Biliyor mu? Open Subtitles هو يعلم أنه ليس ناد ٍ للتعر أليس كذلك ؟
    Ve şimdi o da, senin hakkında bir şey biliyor. Open Subtitles و الآن هو يعلم شئ ما عنك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد