Öyleyse, en dip noktada, geçit giriş ya da çıkış için tek yol. | Open Subtitles | لذا علي اقل الحدود. بوابة ستارجيت هي الطريقة الوحيدة للدخول والخروج من هنا |
Galiba tek yol bunu incelemekten geçer. | TED | وهذه هي الطريقة الوحيدة التي يمكن النظر بها الى عالمنا اليوم من منظور الغذاء |
Eski zamanlarda bir yere gitmenin tek yolu buydu. Shh. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة التي كانت لديك في تلك الأيام. |
Hastanıza yardım etmenin tek yolunun bu olduğunu düşünüyorsa yapar. | Open Subtitles | ان كان يظن ان تلك هي الطريقة الوحيدة لمساعدة مريضكم |
Burada olanların tekrar yaşanmaması için tek yolun bu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انها تظن ان هذه هي الطريقة الوحيدة لمنع حدوث هذا مجدداً |
Telepatik alanı sürekli izliyoruz. Onları gözetmemizin tek yolu bu. | Open Subtitles | نحن نراقب الحقل التخاطري فهذه هي الطريقة الوحيدة للعناية بهم |
Tüm saygımla efendim, bunu başarabilmenin tek yolu budur. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة التي يمكن أن نتم الأمر بها مع احترامي لكم |
O geri onun erkek almak için tek yol olduğunu bileceksiniz. | Open Subtitles | ستعلم أن هذه هي الطريقة الوحيدة كي تعيد رجالها |
Ayrıca şunu da anlamalısınız ki sizin yolunuzu tek yol olarak görmeyebilirler. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أن عليك أن تفهم أيضاً.. أنهم قد لا يعتبرون طريقتكم هي الطريقة الوحيدة |
Bu gece, kaza gibi gözükmeli. Poliçenin ödenmesi için tek yol bu. | Open Subtitles | والليلة يجب أن يبدو ذلك وكأنه حادث هذه هي الطريقة الوحيدة لطرف التأمين |
Kabinden dublörü çıkıyor. tek yol bu. | Open Subtitles | الذي يخرج من الناحية ااخرى بديل هذه هي الطريقة الوحيدة |
Onları etrafının çitlerle çevrili olduğu bir yerde ve küçük kafeslerde tutmalarından nefret ediyorum ama bu, onları güvende tutabilecek tek yol. | Open Subtitles | أكره أن أكون مضطرة أن أسجنهم في هذه الأقفاص الصغيرة وأُحيطهم بالسياج ولكن هذه هي الطريقة الوحيدة لحمايتهم |
Onu durdurmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | كانت هذه هي الطريقة الوحيدة لمساعدته على التوقف. |
Ama, güvende olacağından emin olmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | ولكن لقد كانت هذه هي الطريقة الوحيدة لضمان سلامتكِ |
Böbreğini ona vermenin tek yolunun, bu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسناً، لقد قال أن هذه هي الطريقة الوحيدة لتعطيها له. |
Seni buraya getirmemin tek yolunun bu olduğunu söylediler. Anne, ben burada yaşıyorum. | Open Subtitles | أخبروني أن هذه هي الطريقة الوحيدة كي أجعلك تأتي إلى هنا |
tek yolun bu olduğunun farkındayım, ama bu demek değildir ki hoşuma gidecek. | Open Subtitles | أنا أعلم إن هذه هي الطريقة الوحيدة لكن هذا لا يعني بأني أُحبها |
Benim bakış açıma göre bu işten kurtulmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | من وجهة نظري، هذه هي الطريقة الوحيدة للخروج من هذا الوضع |
-Öyle olmalısın, erkeklerle başa çıkabilmenin tek yolu budur. | Open Subtitles | عليك أن تكون. وهذه هي الطريقة الوحيدة للتعامل مع الرجل. |
Bu tercihlerinizin ve ilgili olduğunuz alanların sonuçlarından sizin sorumlu olabilmeniz için tek yoldur. | TED | فهذه هي الطريقة الوحيدة التي تضمن بها ان تلبى كل رغباتك وامنياتك بالصورة التي تريد |
Peki Suriyelileri yolundan çevirmek için Tek çözüm savaş mı? | Open Subtitles | وهل الحرب هي الطريقة الوحيدة لإيقاف السوريين عما يفعلونه؟ |
Ancak benim yöntemim, binlerce kişinin ölmediği tek yöntem. | Open Subtitles | طريقتي,على أية حال,هي الطريقة الوحيدة التي لاتتظمن موت الآلاف من الناس |
Çünkü hoşuma gidiyor ve para kazanmak için bildiğim en iyi yol bu. | Open Subtitles | لأنها تمتعني، و هي الطريقة الوحيدة التي أعرف كيف أكسب رزقي. |
Isıya geliyorlar. ancak böyle kurtuluruz. | Open Subtitles | إنهما باحثان عن الحرارة تلك هي الطريقة الوحيدة |
Adaları görmenin en iyi yolu yatladır. Yavaş yavaş. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة لرؤيتهم ، ببطء ، فى مركب |
Paraşütleri sabote etmek için ancak bu şekilde girmiş olabilir. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة الوحيدة التي يستطيع بها الدخول لتخريب المظلات |
Sizin yolunuzun, Hong Kong'ı güvende tutmanın tek yolu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن طريقتك هي الطريقة الوحيدة لإبقاء هونغ كونغ آمنة. |
Ayrıca bana borçlu olduğun 10.000 $'ı almamın tek yolu da buydu. | Open Subtitles | و أيضاً هذه هي الطريقة الوحيدة لأحصل على 10 ألاف الذي كنت تدين بهم لي |