ويكيبيديا

    "هي ليست" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • o değil
        
    • değil o
        
    • değildir
        
    • falan değil
        
    • sayılmaz
        
    • değilse
        
    • değildi
        
    • değil ki
        
    • da değil
        
    Demek istediğim bu kadın gerçekte kim olduğunu önemsemiyorsa, Aradığın kişi o değil demektir. Ama onu kaybetmek istemiyorum, Mike. Open Subtitles كل مااقوله لو ان هذه المراة لاتهتم لك وانت على طبيعتك اذن هي ليست المناسبة لك لااريد ان افقدها مايك
    İyi haber ise, sahip olduğun tek aile o değil. Open Subtitles ولكن الأخبار الجيدة هي ليست العائلة الوحيدة لديك بعد اليوم
    O tam olarak bir kız değil. O bir at meraklısı. Open Subtitles فعلا، يا أبي هي ليست بالفعل فتاة، أنها من هواة الخيل
    Bu üç ciddi derin değişim, gelecekteki şeyler gibi değildir. TED و هذه ثلاث تغييرات جذرية و هي ليست أمور مستقبلية
    Çatlak falan değil. O sadece inandığı şeyleri savunuyor. Open Subtitles هي ليست غير مستقرة نفسياً بل هي تدافع عما تأمن به
    Tüm bildiğim bu. O yüzden artık senin sorunun sayılmaz. Open Subtitles هذا كل ما أعرفه، إذا هي ليست مشكلتكَ بعد الآن.
    Bir sürü katille takılan o değil! Open Subtitles هي ليست الواحد الذي يصاحب القتلة المتعدّدين
    Hata yapan bir tek o değil, Bayan Margrave. Open Subtitles هي ليست الوحيدة التي أخطأت آنسة ً مارغريف ً
    Doktor Miryum hayatı tehlikede olan tek kadın o değil. Open Subtitles الدّكتور ميريم... هي ليست الإمرأة الوحيدة التي الحياة في الخطر.
    Bardaki o değil ama yine de ona bir özür... Open Subtitles إبتعدي عنه أنظر هي ليست الفتاة المطلوبه ولكنك تدين إليها بإعتذار
    Madem kadın, bilindik kurban türünde değil, o zaman katil neyi tekrarlıyor? Open Subtitles حسنا, إذا هي ليست ضحية معروفة, فما الذي يريد القاتل إعادة خلقه؟
    Ama değil. O, akıllı beyinlerimizin bizi, ölümün gerçekliğiyle ilgili kandırmak için yarattığı bir projeksiyon. TED لكنها ليست كذلك؛ هي ليست سوى امتداد، تخلقه أدمغتنا ببراعة لنشغل أنفسنا عن حقيقة الموت.
    Hem Marianne, hem değil. O kendi hayatını yaşar. Open Subtitles ماريان هي السبب , و هي ليست السبب انها تعيش هنا حياتها الخاصة
    O zaman belkide beraber olman gereken kişi o değildir. Open Subtitles إذاً لربما هي ليست الشخص المقدر لك أن تبقى معه
    İsimlerle arası iyi değildir. Open Subtitles أنت يجب أن تغفر لها. هي ليست جيدة جدا على الأسماء.
    Kullandığınız lavabonun yanında durur. İlaç dolabı gibi değildir. Bir ecza müzesi gibidir. Open Subtitles هي ليست حقاً خزانة أدوية، وإنما هي أشبه بمتحف للمراهم
    Yük falan değil. Asla bir yük olamaz. Open Subtitles أعني هي ليست حملاً لا يمكنها ان تكون حملاً أبداً
    18 falan değil. Open Subtitles لا ، هي ليست في الثامنة عشرة هي .. هيا
    Arkadaşım sayılmaz. Bundan size neyse.. Open Subtitles هي ليست صديقتي تمامًا، وهو مما ليس لك به شأن
    Hintli değilse ne olmuş? Open Subtitles نعم هي ليست هندية الفتى فقط يظهر بعض الخلاعة
    Demek ki bu yiyecek bölgesi değildi. Sadece renk ve biçimle ilgili bölümdü. TED إذن هي ليست منطقة الطعام، بل منطقة دماغية تحب الألوان والأشكال.
    O yabancı değil ki. Çok tanıdık görünüyor. Open Subtitles هي ليست غريبة تماماً انت تبدين معروفة جداً
    Hayır, Veer aslında cenaze Hindistan'da değil. Open Subtitles لا يافير في الحقيقة هي ليست في الهند لذلك..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد