ويكيبيديا

    "هُناك سبب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nedeni var
        
    • sebebi var
        
    • sebebi vardır
        
    • bir nedeni
        
    • sebebi daha var
        
    Adamın bir fotoğrafının bile elinizde olmamasının bir nedeni var. Open Subtitles لكن هُناك سبب لعدم حصولكم حتى على توقيع من الرجل
    Hepsinin de şişman olmasının bir nedeni var mı? Open Subtitles هل هُناك سبب لأنـّهم جميعاً من الوزن الثقيل؟
    Resmi olmamamızın bir sebebi var Bay Lucas. Open Subtitles هُناك سبب لكون هذه وحدة يُمكن انكارها سيد لوكس
    Benim yaşımdaki insanların hippi olmamasının bir sebebi var. Open Subtitles هُناك سبب يجعل الأشخاص الذين في عمري غير هيبيين.
    Bu kadar özel bir gecenin bir sebebi vardır herhâlde. Open Subtitles أظن إنه هُناك سبب مقنع .لهذه السهرة المميزة
    Şey... Benim hakkımda konuşmamasının başka bir sebebi daha var. Open Subtitles حسناً، هُناك سبب عن عدم التكلم معكِ حولي.
    İnsanlar internetten bir şey aradığında Fetch Retrieve'i seçmelerinin bir nedeni var. Open Subtitles هُناك سبب لاختيار الناس (فيتش وريتريف) حينما يُريدون إيجاد شيءٍ على الإنترنت،
    Hadi! Sanırım dönmenin bir nedeni var Potter. Open Subtitles أفترض أن هُناك سبب لعودتك يا (بوتر) ماذا تُريد؟
    Sormanızın bir nedeni var mı? Open Subtitles هل هُناك سبب لسؤالك؟
    Donna'nın seninle ve Bay Whitehall'la Salı günü buluşmasının nedeni var Max. Open Subtitles (ماكس), هُناك سبب لما طلبت منك (دونا) و من السيّد (وايتهول) أن تقابلوها كلاكما يوم الثلاثاء
    Harry'nin yılanlarla konuşabilmesinin bir nedeni var. Open Subtitles هُناك سبب ليتحدث (هـاري) مع الثعابين.
    Oraya güneyin terli taşak torbası demelerinin bir sebebi var. Open Subtitles هُناك سبب لتسميتهم إياه بكيس الكرة الجنوبي الذي تفوح منه رائحة العرق
    Pat diye söylemiş gibi olabilirim fakat fanatik Yankee hayranı olmamın bir sebebi var diyebilirim. Open Subtitles قد يبدو لك هذا عشوائياً "ولكن هُناك سبب لحُبي الكبير لفريق الـ"يانكيز
    Irk olarah hiçbir başarı elde edememelerinin bir sebebi var. Open Subtitles هُناك سبب بأن أشخاص ما لا ينجحون أبداً
    İsimsiz arama olmasının bir sebebi var. Open Subtitles هُناك سبب لدعوته بإتصال مجهول.
    Bir polisin ortağı yaralandığında, o vakadan alınmasının bir sebebi vardır. Open Subtitles هُناك سبب لإيقاف شُرطيّ من العمل على قضيّة حينما يتعرّض شريكه للأذى.
    Ama eminim iyi bir sebebi vardır. Open Subtitles لكنّي مُتأكّد أنّ هُناك سبب وجيه.
    Mutlaka bir sebebi vardır. Open Subtitles ييجب و أن يكون هُناك سبب.
    Kimsenin duymamış olmasının bir nedeni olmalı. O neden de fena bir şey olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّ هُناك سبب لعدم سماع أحد بها، ولابدّ أنّ يكون سبباً شائناً للغاية.
    Ama o paranın başka bir sebebi daha var. Open Subtitles ولكن هُناك سبب آخر، ذلك المال...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد