Haritayı da yaktı, ama kanyonun yerini biliyor. -Gerçek bu işte. | Open Subtitles | وأحرق الخريطة، لكنه يعرف أين وادى الذهب .. |
Şu tuhaf yan komşumuz, sigare içiyordu ve bütün binayı yaktı. | Open Subtitles | ذلك الرجل المعتوه الذي يعيش بالجوار كان يدخن وأحرق المكان |
Şimdi eve gidiyorum ve sana aldığım herşeyi yakacağım. | Open Subtitles | اريدك ان تعرف اننى سأذهب للبيت وأحرق كل شي اشتريتيه لي |
Fakat sonra, M.Ö. 48 yılında Jül Sezar İskenderiye'yi kuşattı ve limandaki gemileri ateşe verdi. | TED | ولكن بعد ذلك، في عام 48 قبل الميلاد، فرض يوليوس قيصر حصارًا على الإسكندرية وأحرق السفن الموجودة في الميناء. |
Çılgınlaş, sınırlarını zorla, yak yık ortalığı. | Open Subtitles | كن جامحاً ، حطم الحدود ، مزقف وأحرق |
Senin eşine çakan ve evini yakan adam. | Open Subtitles | الرجل الذي يضاجع زوجتك وأحرق منزلك |
Evet, bütün kanıtları ve hayatımı yok edip hepsini yakmak! | Open Subtitles | أجل، أتخلص من كل الأدلة وحياتي وأحرق كل شئ |
Benim de o belgeleri kopyalamam ve sonra da zaten kopya olan ilk belgeleri ve zarfı yakmam gerekiyormuş. | Open Subtitles | وكان المفترض بي أن أنسخ المستندات وأحرق الأصول والتي كانت نسخاً أيضاً، والمظروف |
Ama önce çıldırdı ve bir hastaneyi yaktı ve kendi ateşinde yandı. | Open Subtitles | لكنه أصب بالجنون وأحرق المستشفى أمسكت به النار |
Hapiste isyan sırasında ona saldırdılar, avlunun yarısını yaktı. | Open Subtitles | انخرط بأعمال شغب بالسجن وأحرق نصف الفناء |
Takım elbise nerede? Otobüs durağında bekleyen biri sigarayla ceketin yakasını yaktı. | Open Subtitles | شخصاً ما كان يقف على منصة الحافلة وأحرق بسجارته صدر السترة |
Yastığına sıçıp garajını yakacağım. | Open Subtitles | أقضي حاجتي في وسادته وأحرق مرآبه |
Nerede oturduğunu öğrenip evini yakacağım. Ne oldu? | Open Subtitles | سأعرف عنوانك وأحرق بيتك أيها اللعين! |
Arta kalanları da yakacağım. | Open Subtitles | وأحرق كل بقاياكم. |
Onların bir bir ateşe atılışını görmenin beni nasıl... korkuttuğunu anlatamam. | Open Subtitles | و، إلى الإرهاب بلدي، وأحرق منهم في النار. |
Sen kılıcını bıraktın, ve onun bedeni ateşe verildi. | Open Subtitles | كنت وضعت أسفل الخاص بك السيف، وأحرق جسده. |
Evine git ve tüm kanıtları yak. | Open Subtitles | إذهب إلى بيته وأحرق كلّ الأدلّة. |
- Alabileceğini al, gerisini de yak. | Open Subtitles | -خذ ما تسطيع وأحرق ما تبقى |
"Bu, bin gemiyi denize çıkaran ve llium'un... burçlarını yakan yüz değil miydi" | Open Subtitles | "أهذا هو الوجه الذي أطلق ألف سفينة، وأحرق أبراج (إليام) العالية؟" |
Bu yüz değil miydi... binlerce gemiye yelken açtıran... ve Illium'un yıkık burçlarını yakan ? | Open Subtitles | "أهذا هو الوجه الذي... الذي أطلق ألف سفينة وأحرق أبراج (إليام) العالية؟" |
- Yumruğu geçirip arabanı yakmak için! | Open Subtitles | أستطيع أن أحطمه وأحرق سيارته. |
Vurmak için, zarar vermek için, yakmak için. | Open Subtitles | لأضرب، وأؤذي، وأحرق ؟ |
Haneye tecavüz edip değişik şekilde karına saldırmam ikinizi de öldürüp evi yakmam gerekiyor. | Open Subtitles | وأنتهك حرمة زوجتك بطرق كثيرة مختلفة، وأقتل كلاكما، وأحرق المنزل على بكرة أبيه. |
Haneye tecavüz edip değişik şekilde karına saldırmam ikinizi de öldürüp evi yakmam gerekiyor. | Open Subtitles | وأنتهك حرمة زوجتك بطرق كثيرة مختلفة، وأقتل كلاكما، وأحرق المنزل على بكرة أبيه. |
Bizim için kanımın son damlasına dek pusu kuracağım yakıp yıkacağım ve savaşacağım. | Open Subtitles | سأهاجم وأقطع وأحرق وأقاتل حتى أنزف عن كلينا |