ويكيبيديا

    "وأخبرتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve ona
        
    • anlattım
        
    • " dedim
        
    • ona söyledim
        
    Metroda tanıştık, akşam yemeğine çıktık ve ona onu sevdiğimi söyledim. Open Subtitles لقد تقابلنا في محطة المترو أخذتها للعشاء ، وأخبرتها أني أحبها
    Başı ağrıyordu ve ona acısını bastırıp sahaya inerek koduğumun iblisleriyle savaşmasını söyledim. Open Subtitles كان لديها صداع وأخبرتها أن تجتاز الألم وتذهب إلى أرض المعركة لمقاتلة الشياطين
    Aslında, ona söylediklerinden başka bir şey bilmiyordu ve ona park yerini bana asla vermeyeceğini söyledin, değil mi? Open Subtitles لا تعرف شيئاً في الواقع عدا ما تخبرينها به وأخبرتها أنك لن تعطيني هذا المكان أبداً، صحيح؟
    - Bir kere aldattın. Tamam. Ve vicdanım o kadar sızladı ki ertesi gün gidip ona anlattım. Open Subtitles وشعرتُ باستياء شديد وأخبرتها باليوم التالي
    Park yerinde karşılaştık, gerçekte ne olduğunu anlattım ona. Open Subtitles تبعتها إلى موقف السيارات وأخبرتها الحقيقة
    Sonunda, bilirsin, ayağa kalktım, onun ofisine gittim ve ona söyledim. Open Subtitles وفي النهاية، نهضت، ومشيت إلى مكتبها وأخبرتها.
    Senin tavsiyeni dinledim ve ona, ne kadar harika olduğunu düşündüğümü söyledim. Open Subtitles لقد عملت بنصحيتك وأخبرتها كم إعتقدت أنها كانت رائعة
    ve ona sevgilim diye birinin fotoğrafını göndermiş olabilirim. Open Subtitles ولربّما رسلتُ لأمّي صورًا لشخصٍ، وأخبرتها أنّها المرأة التي أواعدها..
    -Eh, onun ifadesine göre tartışma alevlenmiş, boşanmak hakkında konuşuyormuşsunuz ve ona bir kuruş bile alamayacağını söylemişsiniz. Open Subtitles وأخبرتها أنك لن تسمح لها بأخْذ فلسًا واحدًا. لقد كانت غير عقلانيّة.
    Sam, beni pazar günü etkinliğe çağırdı ve ona gideceğimi söyledim. Open Subtitles دَعتني سام لحدث بيوم الأحد وأخبرتها أنني سأحضر
    Ama sevdiğim bir kız vardı ve ona hislerimi açıkladım ama o benim gibi hissetmiyormuş ve gitti. Open Subtitles ولكن كانت هناك فتاة أحبها، وأخبرتها كيف كنت أشعر نحوها، ولكنها لم تكن تبادلني بنفس الشعور، لذلك رحلت.
    Soğuk duşun altına sokunca kendine geldi ve ona oğulları için güçlü olması gerektiğini söyledim. Open Subtitles وضعتها بماءٍ بارد واستيقظت، وأخبرتها يجب أن تكوني قوية لأجل ولديّكِ
    Kenara çektim ona bir daire almayı düşündüğümü anlattım. Open Subtitles توقفتُ على جانب الطريق، وأخبرتها أنّي أعتقد أنّ عندي إطار مثقوب.
    Annem için son dönemlerin ne kadar zor olduğunu anlattım. Open Subtitles وأخبرتها بشأن ما تكدّه أمّي من عقبات وآلام
    Ben dün Doppler sahnesi için hazırlık yaparken aradı bana silahla oynadığın oyunu anlattım. Open Subtitles أتصلت أمس فعلاً عندما كنت أجهز "خدعة "دوبلر وأخبرتها بالخدعة التى لعبتها علىّ بالمسدس
    Nakilden sonra ona söyledim ki, damarlarından akan tüm kan benim kanım olacaktı, benim ilik hücrelerim ile üretilen. Ve o hücrelerin her birinin çekirdeğinin içinde benim DNA'm vardı. TED وأخبرتها أنه بعد الزرع، جميع الدم المتدفق في أوردتها سيكون دمي، المصنوع من خلايا النخاع الخاصة بي، وداخل نواة كل خلية من تلك هو مجموعة كاملة من الحمض النووي الخاص بي.
    Ve ben Keen'i kurtarabilecek tek kişinin yerini az önce ona söyledim. Open Subtitles وأخبرتها للتو أين يُمكنها إيجاد " الشخص الوحيد القادر على إنقاذ " كين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد