On dakika içinde alamaza gider ben alırım. | Open Subtitles | إن لم تحضره بغصون عشرة دقائق سأدخل وأخذه بنفسي |
Yoksa kafana sıkar yine alırım. | Open Subtitles | وإلا سأطلق النار على رأسك وأخذه بأيّ حال. |
Bunu bir amaç için mi yaptı yoksa hedefi kötülük müydü? Belki bir şansım olur ve onu kovalayabilirim? | Open Subtitles | هل فعل ذلك عمداً أم أنه أخطأ التصويب ربما بوسعى المجازفة وأخذه على غفلة؟ |
Tanrım, bu ruhu kutsa ve onu krallığına al. | Open Subtitles | بارك الله هذه الروح وأخذه إلى مملكتك. |
Adamın yaralarına yağ ve şarap dökmüş, onu bir konağa götürmüş ve adama bakmaları için kendi cebinden ödemiş. | TED | فقد سكب الزيت والنبيذ على جروح الرجل العاجز، وأخذه إلى نُزلٍ ودفع له من ماله الخاص ليحصل على المساعدة. |
Şüpheli yanında getirmiş olmalı. Getirmiş ve götürmüş. | Open Subtitles | أحضره وأخذه معه |
Sonra, Benton'ın adamı Chesterfield geldi ve onu götürdü. | Open Subtitles | ثم جاء تشيسترفيلد رجل بينتون وأخذه |
Ama, ben gelip alırım. | Open Subtitles | ولكني أستطيع المرور وأخذه |
Sonra gelir alırım. | Open Subtitles | سأخرج وأخذه لاحقا |
Uğrayıp onu alırım diye düşünüyordum. | Open Subtitles | وقد فكرت في المرور وأخذه معي |
Senden gerçeği şimdi alabilirim ya da beklerim ve Emily Kolburn'dan alırım. | Open Subtitles | أستطيع أما أن أخذ الحقيقة منك .. أو يمكنني الأنتظار .وأخذه من (إيميلي كيلبرن) |
Sonra Doktor Nick buraya gelir ve onu alır. | Open Subtitles | وبعد ذالك د.نيك بتسطاعته القدوم وأخذه |
Şu anda oraya dönmeli ve onu almalıyım. | Open Subtitles | ارغب بالعودة الى هناك وأخذه الآن |
Ailenizin evlatlık edindiği bir çocuk olduğunu ve onu taciz ettiğini. | Open Subtitles | ...أنه مجرد فتى يتيم، وأخذه والداها وأنه أساء إليها |
Kafasını kesmiş ve götürmüş. | Open Subtitles | قطع رأسها .. وأخذه معها |
ve onu derinlere, ormanın derinliklerine götürmüş. | Open Subtitles | وأخذه عميقًا في الغابة |
- Silah zoruyla götürmüş. - Unser ne biliyor? | Open Subtitles | وأخذه تحت تهديد السلاح - ماذا يعرف (أنسر)؟ |
Baxter'ın adamlarından biri gelip, onu götürdü. | Open Subtitles | جاء وأخذه إلى المزرعة |
Şapkalı bir adam gelip onu götürdü. | Open Subtitles | جاء شخص بقبعة وأخذه من هنا |