"وأردتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istemiştim
• vermek
• istiyordum çünkü
• sağlamak istedim

İlk büyük dosyamdı. Neredeyse üzerinde bir aydır çalışıyorduk. Biraz kafa dağıtmak istemiştim.
فرصتي الأولى الكبيرة، وكنّا نعمل عليها لشهر، وأردتُ حقاً الترويح قليلاً عن الضغط،

Ona, ne kadar acıya sebep olduğunu söylemek istemiştim.
وأردتُ أن أخبره مدى المعاناة التي تسبّب بها.

Sen bana normal bir kalem verebilirdin, ama bana bir açıklama yapmak istedin ve ben hala vazgeçmediğimi tekrarlamak istemiştim.
كان من المُمكن أن تُعطيني قلم رصاص، ولكنّكِ أردتِ أن تُدلي ببيان، وأردتُ أن أكرّر البيان، إنّي مُشترك الهدف.

Ve onları hep geçmem gerekiyordu. Birini zarar vermek isterdim.
وكان عليّ النيل منّها أوّلاً، وأردتُ أن أؤذي أحدهم فحسب

Benimle ilgili diğer haberleri duydun sandım sana ben söylemek istiyordum çünkü.
ظننتكَ سمعت الأخبار بالفعل، وأردتُ أن أخبركَ بنفسي

Evet, yalnızlığı anlamalarını sağlamak istedim, sanatım ile interaktif bir hikâye sunarak gerçekten deneyimlemelerini istedim, bir video oyunu şeklinde.
وأردتُ أن أجعلهم يفهمونها، وأن يشعروا بها فعلًا ويختبروها من خلال فنِّي في شكل قصةٍ تفاعُلية، لعبة فيديو.

Sadece eğlence içindi ve farklı bir hayatı denemek istemiştim kısa bir süre bile olsa.
وأردتُ أن أتخيّل حياة مُختلفة، لبعض الوقت فحسب.

Sadece bir süredir hiç vertigo* belirtim olmadığını bilmenizi istemiştim.
وأردتُ إخباركَـ فقط بأنَّه لم تحدثْ لي أيَّ علاماتِ دوخةٍ مؤخراً

İkinci yılın o ilk gününde Tohno-kun'dan hoşlanmaya başlamıştım ve aynı liseye gitmeyi istemiştim.
أغرمتُ به من أوّل نظرة ذلك اليوم، وأردتُ إرتياد نفس المدرسة الثانوية مثله...

Onunla son bir kez daha konuşmak istemiştim.
00، وأردتُ مكالمتها مرّة واحدة بعد

Senin gibi olmak istemiştim ben de.
وأردتُ أن أكون مثلك تماماً

Annie bunları unuttu. Sadece bırakmak istemiştim.
لقد تركت (آني) هذه وأردتُ أن أعيدها

Ressamı ben olmak istemiştim.
"وأردتُ أن أكون الرسّام"

Bana biraz para bırakmış ve ben de bunu sana vermek istiyorum.
لقد تركت لي بعض المال، وأردتُ أن أعطيكِ إيّاها.

Çok eğlenceli bir toplantıyı kaçırdı ve olanlar hakkında ona bilgi vermek istiyorum.
لقد فوت اجتماع مرح. وأردتُ إطلاعه علي ما حدث.

Oradaki aileler, hayatlarının en kederli günlerini yaşıyordu ve bu nedenle, onlara oğulları veya kızlarına veda edebilecekleri daha huzurlu bir yer sağlamak istedim.
كانت تعاني هذه العائلات بعض اللحظات القاسية في حياتهم وأردتُ منهم الحصول على مكان أكثر أمنًا حيث يمكنهم أن يقولوا كلمة الوداع الأخيرة لبناتهم وأولادهم الصغار.