Gerçekten üzgünüm, Yarasa Çağrısını gördüm. | Open Subtitles | وأسف للغاية فلقد رأيت إشارة الطوارئ الآن |
Ve birkaç hafta önce seni de ufak kumarıma karıştırdığım için iki kat üzgünüm. | Open Subtitles | وأسف مضاعف على ادخالك في مناورتي الصغيرة قبل أسابيع قليلة. |
Bill, geldiğin için sağol. Seni bu gece getirttiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | (بيل) اقدر لك مجيئك وأسف أن كنت أطلت فى مجيئى لك |
Akşam akşam sizi rahatsız ettiğim ben özür dilerim, efendim. | Open Subtitles | وأسف لإزعاجي لك في المساء , سيدي |
Bunun için özür dilerim ve geçen gece hakkında da özür dilerim. | Open Subtitles | أسف لهذا وأسف بخصوص تلك الليلة |
Ona ihanet ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | وأسف لأني خيبت ظنكم بي |
Evet, dostum. Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أجل أنا علم ذلك يا صاح وأسف بشأن ذلك. |
Sana notlarımı veremeden sessizlik ambargosu uyguladığın için üzgünüm. | Open Subtitles | وأسف أنكٍ انتفضتِ قبل أن اعطيك ملاحظاتي |
Ve söylediğim için üzgünüm, bu ilk hatanız değil. | Open Subtitles | وأسف لقولي هذا ولكن هذا ليس اول خطأ لكَ |
Evet. Yakın zamanda arayamadığıma üzgünüm. | Open Subtitles | نعم وأسف أننى لم أتصل مبكرا |
Nick için de üzgünüm. | Open Subtitles | وأسف من أجل نيك. |
Ona ihanet ettiğim için özür dilerim. - Bir hata yaptım. | Open Subtitles | وأسف لأني خيبت ظنكم بي |
Doğru ya. İşim çıktı. özür dilerim. | Open Subtitles | {\pos(190,240)}أجل، لقد قُيدت وأسف نسيت أنا أتصل |
Zamanınızı boşa harcadığım için özür dilerim, Dr. McAndrew. | Open Subtitles | وأسف لإضاعة وقتك يادكتور (ماك-آندرو) |
Merhaba, ben Chuck. Kötü bir başlangıç yaptığımız için özür dilerim. | Open Subtitles | أهلا إسمي (تشاك) وأسف لتعارفي الحاد |
Pişmanım. Ve çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنا نادم، وأسف |