ويكيبيديا

    "وأفكر في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    Kocaman bir yatağa uzanıp iki gün boyunca uyumayı ve anne olmayı düşünüyorum. Open Subtitles إنني أفكر في التمدد على سرير كبير والنوم لحوالي يومين وأفكر في الإنجاب
    Bakıp diğer dünyaları ve gezegenleri düşüneceğim ve orada dönen şeyleri. Open Subtitles سأنظر وأفكر في كل العوالم والكواكب الأخرى والأشياء التي تحلق هناك
    Kirâ sözleşmemi uzatıyorum ve Los Angeles'taki evimi de satmayı düşünüyorum. Open Subtitles سأقوم بتمديد إقامتي هنا وأفكر في بيع منزلي في لوس أنجلوس.
    Şimdi kendi çocuklarım olsun istiyorum ve gemiyi düşünüyorum. TED الاّن أتمنى أن أنجب الأطفال وأفكر في القارب
    Koruyucu annem uzaklaşmamı ve sevgi hakkında düşünmemi istedi. Ne olduğunu düşünmemi, kutsal kitabı okumamı ve yarın geri gelmemi istedi. ve en dürüst, en doğru cevabımı vermemi. TED أمي بالتبني طلبت مني ان أذهب وأفكر في موضوع الحب وماهو وأن اقرأ الكتاب وأعود غداً وأعطي إجابتي الأكثر صدقا ومصداقية
    Ama ben bunun gibi birşeye bakıyorum ve satın alma sürecindeki güven ve gizlilik çıkarımlarını değerlendiriyorum, TED ولكني أنظر لشيئ كهذا، وأفكر في العواقب المترتبة على الثقة في عملية الشراء،
    Ancak bugün, biraz daha derine inmek istiyorum ve bunun doğası ile ilgili düşünmek istiyorum. TED لكن اليوم أود أن أذهب أعمق قليلاً، وأفكر في طبيعة هذا.
    ve kafamın içinde, bir çeşit yarış içindeydim ve cevap olarak ne söyleyeceğimi düşünüyordum onlar hala bitiriyorlarken. TED و في ذهني، كنت أستبق وأفكر في الجواب الذي سأقوله، بينما كانوا بصدد إنهاء حديثهم.
    ve kadınların rolleri üzerine düşünürüm ve kızlarınızın neleri seyrettiğini düşünürüm. TED وأفكر في أدوارهن، إذ عليك أن ترى ما تشاهده بناتك.
    İki küçük çocuğum var Bay Woods. ve geleceğimi düşünmek zorundayım. Open Subtitles لدي طفلين صغيرين، سيد وودس، وأفكر في المستقبل
    Çok çalışıyordum ve öyle meşguldümki , gelecek hakkında düşündüm. Open Subtitles كنت أعمل كثيرا, وأنشغل كثيرا وأفكر في المستقبل
    Ama onlara bakıyorum, ve "Birazcık eğlenebilirim." diye düşünüyorum. Open Subtitles لكنني أنظر إليهم وأفكر في أنه يمكنني الاستمتاع قليلاً
    ve hepinize bakıyorum ve ben şu anda ki hayatımı düşünüyorum... benim başarım, dostlarım, benim yaklaşan albümüm... Open Subtitles وعندما انظر إليكم جميعا وأفكر في حياتي الآن نجاحي, أصدقائي
    Onların ellerine ve yüzlerine bakıp nasıl yakışıklı olup olmadıklarına baktığımı hatırlıyorum. Open Subtitles أنا أتذكر أنني أنظر إلى أيديهم و أوجههم وأفكر في وسامتهم.
    Birazcık endişe ediyorum ve sonra olayı büyütüyorum. Open Subtitles أقلق بأنه ، وأفكر في الأشياء الصغيرة بعد ذلك أصاب بالهوس بشأن هذا الأمر
    Evet, sadece bu masa biraz gergin gibi ve bence daha eğlenceli bir şey benim için daha iyi bir masa olurdu. Open Subtitles نعم, ولكن هذه المائدة تشعرني بأنني مقيد وأفكر في شيء مرح أكثر من هذا
    Zach'e bakıyorum ve bulutları görüyorum. Open Subtitles هذا صعب جداً , أنظر إلي زاك وأفكر في الغيوم
    - Memleketimi ziyaret edecek ve geleceği düşüneceğim. Open Subtitles سأقوم بزيارة موطني وأفكر في المستقبل موطنك؟
    Nehrin oraya gidiyordum ve ikinci el mağazasının vitrininde dikiş makinası ve bowling topunun arasında bu yaramazları beklerken görünce kendimi nasıl şımartırım diye düşündüm. Open Subtitles كنت سأذهب لأجلس بجوار النهر وأفكر في كيف أكافيء نفسي عندما رأيت تلك الشقية في نافذة متجر الأغراض المستعملة
    ve ben beyinlerimizi hafızamızın ön yargı sahibi sanat galerisi müdürleri olarak nitelendiriyorum. ve eğer teknoloji hafızamız için bir metafor değil ise nedir o zaman? TED وأفكر في أدمغتنا في بعض الأحيان بأنها كالمنسقين الذين ينحازون إلى ذاكراتنا فإذا كانت التكنولوجيا كناية عن الذاكرة فماهي إذن ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد