ويكيبيديا

    "وأننا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmalıyız
        
    • olduğumuzu
        
    • biz
        
    • bizim
        
    • olduğunu ve
        
    • ve hepimiz
        
    *Doğru bir şeyler yapmış olmalıyız, dayandığımıza göre * * 200... * Open Subtitles لكن يبدو وأننا سلكنا الطريق الصحيح مئتين
    - Tren sesine benziyor. - Bir tren istasyonunun yakınında olmalıyız. Open Subtitles يبدو كصوت قطار = يبدو وأننا قريبون من محطة قطار =
    Ve artık Federaller bizim korkak olduğumuzu ve füzeleri atamayacağımızı sanacaklar. Open Subtitles إذاً يظن العملاء الفيدراليون الآن أننا جبناء، وأننا لن ننفذ تهديدنا
    Burada olduğumuzu ve bizim yaptığımızı biliyorlar ama kimse gelmedi. Open Subtitles يعلمون أننا هنا وأننا نحن الفاعلون لكن لم يأتي أحد
    biz de katılımcılara bunun gibi üst üste fotoğraflara bakarken dikkatleri ile ilgili birkaç soru soruyoruz. TED ما نفعله هو وأننا نطلب منهم، أثناء مشاهدتهم لتلك الصور المَتداخلة، أن يقومو بشيء يحتاج منهم إلى الإنتباه.
    Annene mesaj at, benimle olduğunu ve evin yolunda olduğumuzu yaz. Open Subtitles أرسل رسالة لأمك، أخبرها بأنك معي وأننا في طريقنا إلى المنزل
    Biliyorum ki, biz çok kavga ettik ama birşeyleri de doğru yapmış olmalıyız... Open Subtitles أعرف بأنّنا تقاتلنا كثيراً لكنّنا لا بدّ وأننا فعلنا شيء صحيح
    O her neyse, onu da toplamış olmalıyız değil mi? Open Subtitles أيا ما كان يحمله في يده فلابد وأننا قد جمعناه اليس كذلك؟
    Frekansının çok fazla menzili olamaz. Birbirimize yakın bir yerde olmalıyız. Open Subtitles لا يمكن لتردده أن ينتقل بعيداً لا بد وأننا قريبان من بعض
    Ben hareket eden bir arabadayım. Aynı yöne doğru gidiyor olmalıyız. Open Subtitles أنا بداخل سيارة متحركة لا بد وأننا نسير بنفس الإتجاه
    Ailelerimizden sorumlu tek kişi olduğumuzu düşünüyoruz ve sorumluluklarımızı devretmek ve sorumlu olduğumuz işlerde diğerlerinin bize yardım etmesini sağlamak çok zor. TED وأننا المسؤولات الوحيدات في عائلاتنا، لذا يصعب علينا كثيرًا أن نفوّض غيرنا وأن نطلب من الآخرين مساعدتنا في إداء وجاباتنا المسؤولة منا.
    Okyanusu gördüğümüz zaman evde ve güvende olduğumuzu anlarız. Open Subtitles عندما رأينا المحيط, عرفنا أننا في الديار, وأننا بأمان.
    Afrika, Tanrı'nın Afrika insanını sevdiğini gösteriyor ve biz de kendi sorunlarımızı çözmekte en az diğer ülkeler kadar yetenekliyiz, barış içinde TED أفريقيا التي تعبر عن محبة الله للأفريقيين وأننا قادرون فقط كمناطق العالم الأخرى في حل مشاكلنا في سلام،
    biz kesin surette teröristlerle konuşuyoruz, hiç şüphesiz. TED لابد وأننا نتحدث عن الإرهابيين، ما من شك في ذلك.
    21 yaşımdayken, "biz, İtalyanlar iyi insanlarız ve Afrikada gayet iyi işler yapıyoruz." TED كنت أظن، وأنا في سن الواحد والعشرين، أننا، نحن الايطاليون، أهل خير وأناس طيبون وأننا نقوم بعمل جيد في أفريقيا
    Bu bizim görevimizi yerine getirmediğimiz anlamına gelirdi. Anavatanımıza ihanet etmiş olurduk. Open Subtitles وكان هذا سيعني أننا لم نوف بمهمتنا وأننا خنا وطننا
    Onlara nasıl göründüklerinin kimliklerinin sadece bir parçası olduğunu, ve onları; oldukları kişi oldukları için yaptıkları şeyler için ve bize nasıl hissettirdikleri için sevdiğimiz gerçeğini gösterelim. TED دعنا نريهم أن مظهرهم هو جزء واحد فقط من هويتهم وأننا نحبهم لذواتهم و أفعالهم وللمشاعر التي يحسسونا بها
    Sevgilim olduğunu ve âşık olduğumuzu söyle, tamam mı? Open Subtitles اخبره أنك صديقي الحميم وأننا متحابين، مفهوم؟
    Bize, hepimiz aynı kabiledeniz ve hepimiz ve her şey aynı olursa bu herkesin güvenliği için daha iyi olacaktır gibi şeyler söyler. TED يخبرنا أننا جميعًا ننتمي لقبائلنا، وأننا سنكون أكثر أمانًا إن كنا بين من يشبهونا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد