ويكيبيديا

    "وابنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oğlu
        
    • oğul
        
    • oğlunu
        
    • evlat
        
    • oğluyla
        
    • oğlunun
        
    • oğlum
        
    • çocuğu
        
    • oğluna
        
    • çocuğuyla
        
    • ve çocuğunu
        
    • ve Oğulları
        
    • ve çocuklarının
        
    Hem Cengiz, hem de oğlu Kubilay Han, Moğolların 13. Yüzyıl istilasında duvarın üstesinden gelmeyi başardı. TED تمكن كلٌ من جنكيز وابنه قوبلاي خان من التغلب على الجدار خلال الغزو المنغولي في القرن الثالث عشر.
    O ve oğlu, sadece kuşların ve tanrıların yapabildiği gibi hapishaneden uçup gideceklerdi. TED يمكنه أن يطير هو وابنه بعيدًا عن سجنهما فقط كما تستطيع الطيور أو الآلهة أن تفعل.
    Sence baba oğul aynı ayı postunun üzerinde mi yatıyorlardır? Open Subtitles أتعتقد أن هذا الأب وابنه يعيشون في نفس الخيمة معاً؟
    Kepler askerlerde başgösteren salgınların etkisiyle eşini ve küçük oğlunu kaybetti. Open Subtitles وفقد كيبلر زوجته وابنه الصغير بسبب وباء انتشر بسبب الجنود
    Hızlısın evlat ancak suç adaleti geçemez. Open Subtitles أنت سريع وابنه و لكن النذالة لا يمكن أبدا أن تجاوز العدالة.
    Bazı zamanlar bizim Tanrı'mız ve oğluyla olan benzerlikleri fark etmiyor değildim. Open Subtitles وأحيانًا لا يُمكنني منع نفسي من ملاحظة بعض التشابه مع إلهنا وابنه.
    O, savaştan kurtuldu ama eşi ve oğlu öldü. TED قد نجا من الحرب، لكن توفي كلٌ من زوجته وابنه.
    Başçavuş bunu biliyor, oğlu da öğrenmeli. Open Subtitles ورقيب أول يعرف ذلك وابنه ينبغي أن يعرف ذلك
    Elbette, yaşIı Gregor ve oğlu genç Gregor vardı. Genç Gregor yaşIı Gregordan daha yaşIıydı. Open Subtitles وكان هناك جريجور الكبير وابنه جريجور الصغير.
    Zor da olsa görüş belirtebilirim ki ilk ikisi, Rus asilzade ve onun oğlu kimliğine bürünen kişiler ile aynı kişiler. Open Subtitles الاثنين الاولين احتاج ملاحظة عليهم هم نفس الرجل الروسى المتنكر وابنه.
    Bu, sığır bakıcımız Lasse Karlsson ve oğlu Pelle. Open Subtitles هذا هو عامل الاسطبل لدينا، لاسي كارلسون وابنه بيلي أهلا.
    Babayla oğlu arasındaki sevgi bağını anlamalısın. Open Subtitles لا بد أن تفهم رابط الحب الذي يجمع بين الأب وابنه
    Baba ve oğul Hong Man Pil ve Hong Nak Hyun'un başları vurulacak! Open Subtitles بالنسبه للاب هونج مان بيل وابنه هونج ناك هيون احكم عليهم بقطع رقبتهما
    Şimdi bize müsaade edersen bu bir baba ve oğul arasındaki kutsal bir andır. Open Subtitles ربماأنتيمحقة،الآن إذاعذرتينا.. فهذه لحظة مميزة بين الأب وابنه
    Son kelimeleri, baba ve oğul arasındaki sevgi bağı hakkındaydı. Open Subtitles وكانت كلماته الأخيرة عن الرابط الذي يجمع الأب وابنه
    Kimliği belirsiz bir şahıs karısını ve 16 yaşındaki oğlunu öldürdükten sonra kendi canına kıydı. Open Subtitles رجل لم يتعرف عليه اطلق الرصاص على زوجته وابنه البالغ 16 عاما وبعدها اطلق الرصاص على نفسه
    Partnerimle birlikte kurbanı ve oğlunu ambulansa aldık. Open Subtitles أنا وشريكتي وضعنا الضحية وابنه في سيارة الإسعاف
    Tabii ki haddini bildirebilirsin evlat. Open Subtitles بالطبع يمكنك ركلة الحمار وابنه.
    Ramon ve oğluyla 2016'da tanıştım, ikisinin de ülkeden çıkması için bildirinin geldiği yıl. TED تعرفت على رامون وابنه في 2016، في نفس السنة التي كان كلاهما يجري الأمرُ بمغادرتهما البلاد.
    Geçidi bulun. Kralın ve oğlunun da cesedini bulun. Open Subtitles اعثروا عليه واعثروا على جثة الملك وابنه كذلك
    Çünkü oğlum 70 yaşında olur torunum 40 yaşında olur torunumun oğlu da 10 yaşında olur. Open Subtitles .لأن ابني سيكون بعمر السبعين .وابنه سيكون بعمر الأربعين .وابنه سيكون بعمر العاشرة
    Karısına ve çocuğuna bakıyor ve çocuğu okula gidecek. TED وكان يعيل زوجته وابنه .. وكان الابن يذهب الى مدرسة أبرشية
    Church'ün başı belaya girmeden önce, Bishop'ın oğluna koçluk ediyordu ve Bishop'tan sponsor olmasını istedi. Open Subtitles حصلت قبل شريش في متاعب ،وكان المدرب وابنه بالفريق وكان يتوسل الى بيشوب لرعايته
    Bir sıçan gibi burada saklanmış başka bir adamın kadını ve çocuğuyla evcilik oynuyor gibi yapıyorsun. Open Subtitles تختبئ هُنا كالفأر، مُتظاهرًا كرجل منزل مع امرأة رجل آخر وابنه
    Singapur'a gidip karısını ve çocuğunu terk etmezdi o, anladın mı? Open Subtitles لم يكن ينوي الذهاب "إلى "سنغافورة ويترك زوجته وابنه هل تعي ما أقوله؟
    Babalar ve Oğulları, karmaşık bir dinamik. Open Subtitles إن لعلاقة الأبّ وابنه .. ديناميكيَّة معقَّدة.
    Sorgudan hemen sonra ortadan kaybolmuş. Pılını pırtını toplayıp karısı ve çocuklarının yanına dönmüş. Open Subtitles .هرب لحظة استجوابه .و توجه مباشرة إلى زوجته وابنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد