ويكيبيديا

    "واجبى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görevim
        
    • görevimi
        
    • işim
        
    • görev
        
    • vazifem
        
    • görevimdi
        
    • sıfatım gereği
        
    • Ödevlerimi
        
    Adım Lemony Snicket ve bu hikayeyi belgelemek gibi üzücü bir görevim var. Open Subtitles , أسمى هو ليمونى سنيكت . وأنه واجبى التعيس أن أكتب هذه القصة
    Bayan Crosbie, kulağa acımasız geldiğini biliyorum, fakat korkarım size bazı sorular sormak, görevim. Open Subtitles سيدة كروسبى, قد ابدو قاسيا, ولكنى اخشى ان هذا واجبى, ان اسألك بعض الأسئلة
    Çünkü sizi uyarmak benim görevim ve bunu söylerken bile boğazım düğümleniyor. Open Subtitles -فمن واجبى أن أحذركم -و ان لسانى يتعثر و أنا أقول ذلك
    - görevimi. - Her şeyin yolunda olduğundan emin misin? Open Subtitles واجبى هل أنت متأكد أن كل شئ على ما يرام؟
    Benim işim cinayet sanıklarını yakalayıp adalete teslim etmektir. Open Subtitles من واجبى أن أقبض على مجرمين قذرين مثلك متهمين بجريمة
    Bayan, bir kanun adamı olarak görevim sizi uyarmak: Open Subtitles كظابط قانون , فانه من واجبى ياسيدتى ان احذرك,
    Tercih ya da bir karşılık sunmadan onlara hizmet etmek rızam olmasa da benim görevim sanıyorlardı. Open Subtitles أدعوا هذا على بدون موافقتى أن واجبى أن أخدمهم بدون أختيار أو مكافأة
    Majesteleri, benim görevim yarını bir daha hatırlatmak. Open Subtitles يا صاحب الجلاله .. من واجبى أن أذكرك مره أخرى بالغد
    Yemek ısmarladınız efendim. Bir hancı olarak size hizmet etmek görevim. Open Subtitles لقد طلبت وجبة سيدى ومن واجبى كصاحب حانة ان اخدمك
    Kralın bana sorduğu hukukla ilgili bazı soruları... görevim gereği elimden geldiğince cevapladım. Open Subtitles أجبت بقدر إستطاعتى على بعض النقاط القانونية التى أثارها الملك بما يُحتّمه على واجبى تجاهه
    Kızın başının büyük dertte olduğunu bildirmek görevim diye düşündüm. Open Subtitles شعرت أنه من واجبى أن أقول لك أننى أظن أنها فى خطر كبير
    Bay Thaddeus Sholto, söyleyeceğiniz her şeyin aleyhinize delil olarak kullanılabileceğini söylemek benim görevim. Open Subtitles السيد تاديوس انه من واجبى ان احذرك من ان اى شيىء تقوله الان قد يستخدم ضدك و يمكن ان يستخدم كدليل لادانتك
    Madam, burada görevim misafirlerimizin mahremiyetlerini korumak. Open Subtitles سيدتى، انه من واجبى كموظف استقبال ان احمى خصوصية ضيوفنا.
    Özür dilerim efendim. görevimi biliyorum ve yapacağım. Open Subtitles .أستمحيك عذراً, سيدى أنا أعلم واجبى, و أنفذه
    - Görevimiz... - Bana görevimi öğretme, General. İmparatorun emri çok açık. Open Subtitles واجبنا هو لا تعلمنى واجبى يا جنرال جيرار
    Elbette konta karşı görevimi yerine getirerek aileyi ziyaret edeceğim. Open Subtitles سأنفذ واجبى تجاه الكونت وسأقابل العائلة.
    Kendi odamı temizlemek de benim işim. Neden eşyalarıma elini sürdün? Open Subtitles وترتيب حجرتى هو واجبى أيضا لماذا تعبثين بأشيائى؟
    Ali, inandığın doğruyu yaptığını biliyorum, ama işim bunu engellemek. Open Subtitles علي ، اعرف ان ما تقوم به تعتقد انه الصواب ولكن من واجبى ان امنعك
    Yine de yarın her birinizi mümkünse görev icabı görmek isterim. Open Subtitles بالطبع اٍننى أريد أن أرى كلاكما غدا اذا أمكننى كجزء من واجبى
    Eski eşi olmama rağmen, vazifem ona göz kulak olmak, değil mi? Open Subtitles بالرغم من أننا إفترقنا, ولكن لا زال من واجبى أن أحميها, صح؟
    "Soğukkanlı ve duygusuzdu, savaştaki görevimdi ve ben de görevimi yaptım..." Open Subtitles هو كان فى الحقيقة حالة باردة مُتجردة هذا واجبى الحربي ، أنا فعلت واجبى الحربي
    Ama resmî sıfatım gereği suçlamasını dinlemekten başka seçeneğim yok. Open Subtitles لكنه واجبى المهنى ليس هناك بديل غير متابعة إتهامه
    Bazen bütün gün buradayımdır. Ödevlerimi falan yaparım. Open Subtitles انا اقضى طول اليوم هنا اعمل واجبى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد