Ama septik şoka girmiş durumda. Organları bir bir iflas ediyor. | Open Subtitles | لكنّه في نوبةٍ إنتانيّة، و أعضاؤه الحيويّة تتوقّف واحداً تلو الآخر. |
Odayı birer birer tek edeceksiniz, ama önce çanta alacaksınız. | Open Subtitles | ستغادرون الغرفة واحداً تلو الآخر ولكن عليكم أن تأخذوا الأمتعة |
İnsanlarla tek tek konuşarak lanetin arkasındaki kişiyi tespit edemem. | Open Subtitles | لن أكتشف المسئول عن اللعنة بالتحدّث للناس واحداً تلو آخر |
Yukarıya çıkıp Hepsini öpmek istiyorum. | Open Subtitles | أشعر برغبة في الجري وتقبيلهم واحداً تلو الاخر |
Sadece etrafta oturup onun bizi teker teker avlamasını beklemeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نبقى جالسين وننتظر ذلك القرش يقتلنا واحداً تلو الآخر. |
O her seferinde bir bizi alır iken Biz sadece bir şey burada oturup yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نجلس هنا و لا نفعل شيء . بينما تستمر بأخذنا واحداً تلو الآخر |
Sence yasa dışı bir kahraman bu adamları bir bir öldürüyor mu? | Open Subtitles | أتعتقدين حقّاً بأنّ مطبّق قانون يقتل هؤلاء الأشخاص واحداً تلو الآخر؟ |
Yangın askerleri savaş esiri ve Birleşik Devletlerin enayileri olarak bir bir Castro güçlerinin eline düşmeye zorladı. | Open Subtitles | والنار أخرجتهم واحداً تلو الأخر للوقوع في أيدي قوات كاسترو أسرى الحرب، خدعوا من حكومة الولايات المتحدة |
Sizinle sorunlarınızı çözmek için bir bir görüşeceğim. | Open Subtitles | سأقابلكم واحداً تلو الآخر لمناقشة قضاياكم |
Ayırıp birer birer indirelim. | Open Subtitles | دعينا نفصلهم عن بعض ونجعلهم ينزلوا واحداً تلو الآخر |
Ayırıp birer birer indirelim. | Open Subtitles | دعينا نفصلهم عن بعض ونجعلهم ينزلوا واحداً تلو الآخر |
Burada kalamayız. Bizi birer birer öldürür. Dawn'la arasında hiç kimse kalmayıncaya kadar. | Open Subtitles | لا يمكننا البقاء هنا ستقتلنا واحداً تلو الآخر حتي لا يكون هناك شخصاً عائقاً بينها وبين داون |
Kalan şey o bir aslan için salla geri gitmek ve tek tek diğer aslan arkadaşlarını getirmek. | TED | كل ما تبقى هو للأسد حيث سيعود بالطوافة وسيجلب الأسود المتبقية واحداً تلو الأخر |
Aileni, dostlarını, Roma'nın en soylu insanlarını tek tek katlettiğini gördüm. | Open Subtitles | قتلت أسرتك واحداً تلو الآخر أصدقائك ، و أنبل الرجال في روما |
Hepsini sırayla arayıp benim mesajımı çalıyor. | Open Subtitles | تتصل بها آلياً واحداً تلو الآخر وتعرض رسالتي. |
Hepsini bir sıraya dizer ve hiç duraksamadan teker teker öldürürdüm. | Open Subtitles | لكننتُ صففتهم وأعدمتهم واحداً تلو الآخر دون تردّد |
İşi bir daha geciktirirsen maymunları teker teker katletmeye başlarım. | Open Subtitles | لو تدخّلت مُجدّداً ، سأبدأ بذبح القردة واحداً تلو الآخر. |
Daha sonra 69. günde itinali 22 saat süresince madencileri teker teker çıkarmayı başardılar. | TED | وفي اليوم التاسع والستون، وخلال أكثر من 22 ساعة مقلقة، حيث جهزوا لسحب العمال خارجاً واحداً تلو الآخر. |
Callie kuralları biliyorsun her seferinde bir kişi. | Open Subtitles | (كالي)، انت تعرفين القوانين. واحداً تلو الآخر |
Callie kuralları biliyorsun her seferinde bir kişi. | Open Subtitles | (كالي)، انت تعرفين القوانين. واحداً تلو الآخر |
birer birer, ikişer ikişer... ~ ...üçer üçer, dörder dörder! | Open Subtitles | {\cH00FFFF}"واحداً تلو الآخر ، و الثاني تلو الثاني |
Operanın ardından, hepimizi teker teker yemeğe çağırdın. | Open Subtitles | لقد دعوتنا واحداً تلو الآخر لتناول العشاء بعد الأوبرا. |