İkisi bir an için karşılaştılar... ama bu an... bir Hollywood efsanesi yaratacaktı. | Open Subtitles | يتقابل الأثنان للحظة واحدة لكنها كانت اللحظة لكنها اللحظة التى صنعت أسطورة هوليودية |
Diğer ceset bütün ama kimliği belirlenemeyecek kadar yanık. | Open Subtitles | الجثة الأخرى قطعة واحدة لكنها محروقة بشكل بشع ومن الصعب التعرف عليها |
Adam Jenny ile bir kere yatmış ama kız kendi kafasında bir şeyler kurmaya başlamış, düşünmüş ki aralarında tutkulu bir aşk var. | Open Subtitles | هو نام معاها مرة واحدة لكنها اصبحت متعلقة اعتقد كانت لديهما قصة حب عاطفية |
Ben de almak istiyordum, ama çok pahalıydı. | Open Subtitles | لقد رغبتُ في الحصول على واحدة لكنها غالية جداً. |
Ona bir tane almasını söyledim ama testi geçmekle ilgili çok endişeliydi. | Open Subtitles | اخبرتها ان تأخذ حبة واحدة، فقط واحدة لكنها كانت قلقة جداً بشأن الاختبار |
Kesinkes! Sonuncunun ne demek olduğunu bilmiyorum ama farklı bir sözcük, orasından eminim. | Open Subtitles | لست حتى متأكداً ماذا تعني اخر واحدة لكنها كلمة اخرى وانا اعرفها |
Bir şey söyleceğim. Bir tane alabilirsin ama size değil, hemşirelere getirdim. | Open Subtitles | اسمعي هذا، يمكنك تناول واحدة لكنها ليست للعائلة، بل للممرضات |
Var ama pek ilginç değil. | Open Subtitles | هناك واحدة لكنها ليست مشوقة للغاية |
Tamam. Bir olasılık var ama size söylüyorum işe yaramaz. | Open Subtitles | هناك احتمالية واحدة لكنها لن تعمل |
- Hiçbir şey, tek kelime bile etmedi ama sizi tekrar görmek istiyor. | Open Subtitles | لا شيء . ولا كلمة واحدة , لكنها تريد أن تراكم مرة أخرى . |
Bir tane var ama kötü durumda. | Open Subtitles | عندي واحدة .. لكنها محطمة |
Var ama pek ilginç değil. | Open Subtitles | هناك واحدة, لكنها ليست مشوقة |
Birini biliyorum ama çok pahalıya çalışır. | Open Subtitles | أعرف واحدة لكنها مكلفة جداً |
Bir dava var ama sana karşı değil. | Open Subtitles | هناك واحدة لكنها ليست ضدك |