Burada manevi belirsizliklere yer yok İncil bu konuda çok açık. | Open Subtitles | ليس هنا مجال للانحراف الأخلاقي إنّ الانجيل واضح جدا حول هذا. |
çok açık bir duyguyla bu yüzden gelecekte bilgisayarlarımızdan yada dışardan alış-veriş yapmak yerine ihtiyacımız olan herşeyi evimizde kendi kişisel üreticilerimizde üreteceğiz | Open Subtitles | بإدراك واضح جدا لذا بالمستقبل، بدلا من التسوق عبر الإنترنت أو في الشارع يمكننا أن ننتج كل شيء نريده أو نحتاجه في المنزل |
Ve aslında, bu son 150 yılda, ortaya çıkan çok açık bir sınıf sistemi vardır. | TED | وفي الواقع، خلال هذه ال 150 عاما، كان هناك نظام مجموعة واضح جدا بدأ في الظهور. |
Bu çocukları neyin öldürdüğü bence gayet açık. | Open Subtitles | أعني، هو واضح جدا لي الذي قتل هؤلاء الأطفال. |
Liberal medyanın önyargısı tartışmaya mahal vermeyecek kadar açık. | Open Subtitles | تحيز وسائل الاعلام الليبرالية واضح جدا , لا يستحق الجدل حوله |
Adaletsizlik ortada.İyi ki erkekler erken ölüyor da kafa dinliyoruz. | Open Subtitles | الظلم بدا واضح جدا أشكر الله أن الرجال يموتون أصغر منّا إنها الإستراحة الوحيدة التي لدينا تعرفين ماذا؟ |
Birlikte içeri gidemeyiz. Bu çok belli olur. | Open Subtitles | لا نستطيع العودة سوية ذلك سيكون واضح جدا |
Bunların hepsi mükemmel değildi veya mükemmel olmayacak ancak trend çok bariz. | TED | لم تكن جميعها كاملة، أو ستكون كاملة، لكن اتجاه الإصلاح واضح جدا. |
Çevresindekileri etkiliyor çok belirgin, çok burjuva, çok sıkıcı. | Open Subtitles | تؤثر على كل من حولها واضح جدا ً، برجوازي جدا ً، ممل جدا ً، ولكن انتظر |
Ne istediğini açıkça belli ettin. | Open Subtitles | جعلت هو واضح جدا الذي أردت. |
Hepimizin et ve kemik torbası olduğunu ve nihayetinde ölüp, solucan besini haline bürüneceğimiz konusunda yeterince açık olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | هذا ليس مطمئنا على الأطلاق حسنا , أعتقد بأنه واضح جدا بأننا جميعا مجرد حقائب من اللحم والعظام |
Max, kız arkadaşı Cassandra'dan ayrılıp buraya geldiği çok açık. | Open Subtitles | ماكس .. انه واضح جدا لما هو هنا لأنه انفصل عن صديقته كاساندرا |
Bu cinayeti müvekkilimin işlediği çok açık gibi görünse de onu suçsuz bulursanız bunu şahsım için bir iyilik sayarım. | Open Subtitles | في الختام , بالرغم من أنه يبدو واضح جدا , بأن عميلي أرتكب هذه جريمة القتل أنا سأعتبره أحسان شخصي إلي |
- Aslında çok açık. | Open Subtitles | - منحه واضح جدا. - الذي، الذي، الذي، الذي، الذي؟ |
çok açık olduğu için, farkına varmak uzun zaman alıyor. | Open Subtitles | لأنه واضح جدا يأخذ وقت طويل لإدراكة |
çok açık, Davey. Bugün bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | هذا واضح جدا ,دايف اليوم لم يكن صدفة |
Kim olduğunuzu sandığınızı sorardım ama cevap gayet açık. | Open Subtitles | كنت لأسألك من تظن نفسك لكن الجواب واضح جدا |
Çünkü, bildiğini sanmıştık! O kadar açık ki! | Open Subtitles | لأننا اعتقدنا أنك تعرفين الأمر واضح جدا |
Apaçık ortada değil mi? | Open Subtitles | إنهم يتصرفون بشكل واضح جدا ، أليس كذلك ؟ |
Seni kıskandığı çok belli. | Open Subtitles | واضح جدا انها فقط تشعر بالغيرة |
Ama çok bariz olmasın. | Open Subtitles | لكن لا يجعله واضح جدا. |
Gündüzün gerçekleri hala çok belirgin. | Open Subtitles | أنا لا تزال واضح جدا على وقائع ليلا ونهارا. |
- Bu giysi açıkça belli ediyor. | Open Subtitles | انه واضح جدا في هذا الزي |
O, her şeyin ötesinde olduğundan, O'nu tasvir etmeyiz ama Allah'la olan ilişkimizde yeterince açık olmak için, hiçbir peygamberi tasvir etmeyiz ya da resmini yapmayız. | Open Subtitles | وهى وحدانية الله وانه خالق كل الاشياء ونحن لا نعبر عن الله لكن لكي يكون واضح جدا في العلاقة مع الله نحن أبداً لا نمثل أو لدينا |