| Tom Walker'la ilgili bir ipucu yakaladım. İlgini çeker mi? | Open Subtitles | اعتقد إنى حصلت على أثر لتوم واكر, هل انتِ مهتمة؟ |
| Sör William Walker, Queimada Hükümeti adına Bay Teddy Sanchez, Queimada halkı adına sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | سيد وليم واكر باسم حكومة كيمادا سيد تيدي سانشيز باسم شعب كيمادا اعلن انك قيد الاعتقال |
| Kaptan Walker, uzun yolculuğa dayanabilecek yaştakileri seçiyor. Onlar, yirmi kişiler. | Open Subtitles | السّيدة واكر! ثمّ النّقيب واكر إلتقطَهم عُمرِ وجيدِ ل إنتظار طويل. |
| Daha az önce Ajan Walker bana bu kadara mâl oldu. | Open Subtitles | العميل ـ واكر ـ تسبب في خسارة كبيرة لــي |
| Seni istemiyorum. Ajan Walker fazla göz önünde. | Open Subtitles | ـ أنا لا أُريدُك العميل واكر مرئيُ جداً. |
| -Bay Walker diye bir adam. Meksika'da bir balıkçı teknesi var. | Open Subtitles | رجل يدعى السيد واكر يملك قارب صيد خارج المكسيك |
| Bulursa da Bay Walker'ın parayı haberim olmadan koyduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لو أكتشفها سأقول ..السيد واكر وضعها هنا و أنا لا أعرف عنها شيء مثل الكوكايين |
| Hayır sana söyledim. Yarın buradan çıkamam Bay Walker. | Open Subtitles | لا ,لا لقد قلت لك لن أغادر المكان غداَ يا سيد واكر |
| Walker bir otobüs dolusu çocuğa bakıyordu. | Open Subtitles | واكر يتطلع ليحصل على حافلة مليئة بالاطفال |
| Kime oynuyorsun, Walker? | Open Subtitles | حسنا , واكر علي من تراهن؟ سأراهن على الطباخ |
| Bana çarpan adamı gördüm memur bey. Adı Johnny Walker. | Open Subtitles | سيادة الضابط، رأيت السائق الذى صدمه "اسمه كان" جونى واكر |
| Ondan önceki iki tanesi ise Walker'da. En yakışıklı çocuklar Estelle Ünitesi'ndeymiş. | Open Subtitles | الإثنان قبل ذلك في واكر وحدة أستيل تحوي ألطف الشبان |
| Walker Browning'in yakalanışı ile ilgili yorumunuz var mı? | Open Subtitles | عِنْدَكَ أيّ تعليق حول توقيفِ واكر براونينغ؟ |
| Noah Percy Ivy Walker'a kötü renkli meyvelerden verdi. | Open Subtitles | أعطي نوح بيرسي آيفي واكر توت ذا اللون الخطر. |
| Belki de Edward Walker ile beraber konuşmalıyız, belki o.... | Open Subtitles | ربما يجب أن نتكلم مع إدوارد واكر سوية هو قد يكون |
| Walker Kardeşler Krep Evinden iki adet hediye çeki kazanan ...Cady Heron. | Open Subtitles | والحاصلة على شهادتين هدية من بيت فطيرة إخوة واكر. كيدى هيرون. |
| Ama Ajan Walker'ın arabasının her zaman ki yerinde olmadığı da gözümden kaçmadı. | Open Subtitles | انا ايضا لاحظت سيارة العميلة واكر لَيسَت في موقفها المعتاد. |
| Biz Ajan Walker ile mesai saatlerinin dışında çok sıkı fıkı değilizdir. | Open Subtitles | انا والعميلة واكر لا نتآخى في غير ساعات الدوام |
| Sanırım sizden bilgi almadan önce Ajan Walker'ı beklesek iyi olacak. | Open Subtitles | لكن ربما علينا ان ننتظر العميلة واكر لنزودكما بالمعلومات نعم. |
| Sanırım Ajan Walker iyileştiğinde tekrar toplanmalıyız. | Open Subtitles | ربما من الافضل أن نرتب موعدا متى ما أحست العميلة واكر بالعافية |
| Lake Walkerlar ticaretini iyi tutmayı başaramıyor, dostum. | Open Subtitles | وأتضح أنه فشل في تأمين تجارة عشيرة واكر عندها يا صديقي |
| Wacker'ın oradan leş bir fahişe bulsan daha iyiydi. | Open Subtitles | [سأضاجع عاهرة من [واكر ..قبل أن |
| Tamam, Okyanusta Yürüyenler'in yapımını durdurmam gerekiyor. | Open Subtitles | الموافقة. حَسناً، أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إنتاجَ توقّفِ على المحيطِ واكر. |