ve ayrıca, zenginlere karşı hissedilen gücenme ve içerleme, oldukça yaygın durumda. | TED | وأيضا ، المرارة والاستياء حتى نحو الأغنياء والأقوياء على نطاق واسع جدا. |
Bir zamanlar Dora'da olduğu gibi yöntemlerini değiştirdiğinde çalışmaları ikiz anlamlı oluyordu, belkide kendi sinirliliği ve parçalanmışlığından dolayı. | Open Subtitles | كما فعل عندما غير من ماري تريز لدورا كان هناك غموض معين في أعماله ربما ليُعبّر عن الأرق والاستياء |
Şimdi buradayız; korkunç fakat anlaşılır olan bir demagoji, parçalanma, yabancı düşmanlığı kızgınlık ve korku anındayız. | TED | ها نحن ذا، في لحظة مخيفة لكن ليست صعبة الشرح من الدهمة، والانكسار ورهاب الأجانب، والاستياء والخوف. |
Bu, öfke ve hoşnutsuzluğa yol açıyor, özellikle de İslam toplumlarında. | TED | ولّد هذا الغضب والاستياء وخاصة في المجتمعات الإسلامية |
Mahkumlar, işverenler ve ev sahiplerince ayrımcılık ve kine maruz bırakıldı. | TED | واجه المعتقلون العنصرية والاستياء من العمال والمستأجرين الذين استبدلوهم |
Tüm o kızgınlığın ve dargınlığın bir işe yaramadığını anladığınız dakikadır bu. | Open Subtitles | إنها اللحظة التي تكتشف فيها أن كل ذلك الغضب والاستياء ، غير مجدي |
Üzgünüm ama hayatımın geri kalanını nefret ve dargınlık atmosferinde geçirmek için hazır değilim. | Open Subtitles | أنا آسفة, ولكنني غير مستعدة لعيش بقية حياتي في جو من البغض والاستياء |
Ofis kaynayan memur kıskançlığı ve küslük kazanı gibi. | Open Subtitles | هذا المكتب هو مرجل يغلي من الغيرة الخدمة المدنية والاستياء. |
ve senin hergün onu nefret ve kırgınlıkla andığını da biliyorum | Open Subtitles | وأنك قد شعرت اتجاهه كل يوم في حياتك بالغضب والاستياء ، أنا أعلم - |
Mutsuz bir evliliğin içinde büyümek benimki gibi bir evliliğin ültimatomlar, duyarsızlıklar ve kırgınlıklarla dolu bir evlilik... | Open Subtitles | البقاء في زواج غير سعيدe, الزواج الذي تخلصت منه, زواج مليء بالانذارات . وفقدان الاحساس والاستياء |
Yüzyıllardır süregelen şüphe ve kin dışında. | Open Subtitles | لا شيء سوى قرون من الريبة والاستياء |
Yüzyıllardır süregelen şüphe ve kin dışında. | Open Subtitles | لاشيء سوى قرون من عدم الثقة والاستياء |
Acı ve kafa karışıklığıyla çıkıp gittin, gücenmiştin... | Open Subtitles | تركتك غارق في الألم والارتباك والاستياء... |
Yüzyıllardır süregelen şüphe ve kin dışında. | Open Subtitles | لاشيء سوى قرون من عدم الثقة والاستياء |
"Kıskançlık ve hınç yüzünden bazı gruplar..." | Open Subtitles | أدى الحسد والاستياء إلى ظهور جماعات .. |
Bildiğiniz üzere, kıskançlık ve hınç bazı grupları kışkırttı ve onlar sahte ve ikiyüzlü bir eşitlik adına ve popülist fikirlerle, başardığımız her şeyi yok etmeye uğraşıyorlar. | Open Subtitles | أدى الحسد والاستياء إلى ظهور جماعات المعارضة الذين باسم المساواة الكاذبة والنفاق وبالأفكار الشعبوية يهدفون إلى تدمير كل ما حققناه |