Sorularına cevap aramaya kalkarsan büyük bir hata yapmış olursun. | Open Subtitles | أسوء مايمكنكِ فعله الأن هو الحفر في هذا المكان والبحث عن أجوبه |
Eskiden parçaları aramaya birlikte giderdik. | Open Subtitles | اعتاد أن يأخذنا للذهاب الى هناك والبحث عن القطع. |
Ondan sonra ben de mükemmel, kapitalist toplumumuza katkıda bulunan bir birey olabilmek için iş aramaya koyulabilirim yani. | Open Subtitles | وعندها سيمكنني الخروج والبحث عن عمل حتى يمكنني أن أكون عضو مساهم لمجتمعنا الرأسمالي الرائع |
Fakat sürekli söylenen şey, müzakere ve diyalog ve doğruyu arama çabası idi. | Open Subtitles | ولكن كل ما كان يجول فى خاطرى هو النقاش والحوار والبحث عن الحقيقة |
Çırpınıp durma, yapacak bir şey arama. | Open Subtitles | توقفي عن كثرة الحركة والبحث عن شيء لتفعليه |
Cerrahi stajyer öğrenci olarak yazma ve araştırma ile başladım, herhangi bir şeyde uzman olmasına daha uzun yolları olan biri olarak. | TED | كانت بداياتي في الكتابة والبحث كمتدرب جرّاح، كشخص كنت بعيداً عن أن أكون محترفًا في أي شيء |
- Çatıya çıkıp çıkış arayalım olur mu? | Open Subtitles | سوف نتجه للسطح والبحث عن مخرج هناك، نعم؟ دعونا نفعل ذلك. |
Evet. Çıkan numaraya netten bakmak için tersine aramaya para ödedim. | Open Subtitles | أجل، ودفعت من أجل لعكس مصدرها والبحث عن الأرقام. |
aramaya yardım etmek için diğer takım arkadaşımız çıkageldi ve günün yarısından çoğunu, onları arayarak geçirdik. | Open Subtitles | باقي الزملاء جاءوا للمساعدة والبحث عنهم ولقد بحثنا في أحسن أوقات النهار |
Araştırmaya devam ettik, kodları da aramaya devam ettik ve sonunda başka izler bulduk. | Open Subtitles | واصلنا البحث والبحث في الشفرة وفي نهاية المطاف وجدنا بعض الآثار |
Adamı aramaya devam etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا العودة والبحث عن هذا الرجل |
Aşağıda, tüm Belleville'de bu çocuğu aramaya hazır 8 adamım var. | Open Subtitles | لدي 8 أفراد بالأسفل جاهزون للذهاب والبحث عن الطفل في جميع أنحاء بيليفيل بسيارتين! |
arama kurtarma helikopteri onları dağda bulmuş. | Open Subtitles | مدير الشرطة، مروحية الإنقاذ والبحث وجدهم على الجبل. |
Elden alımlar, arama ve el koyma. Bunları duydum. | Open Subtitles | التقرّب منه والبحث وعمليات الحجز سمعت عنها |
Kaza yerinde arama kurtarma yapıyordunuz, doğru mu? | Open Subtitles | لقد كنت تعمل على عمل بحث .. والبحث في موقع الإرتطام .أليس كذلك ؟ |
Yani, gördüğün gibi, Ace Jr., Ventura soyunun, hayvan koruyuculuğu, hayvanlarla iletişim ve arama kurtarma açısından uzun ve hikayesi bol bir geçmişi vardır. | Open Subtitles | إذن رأيت يا إيس أن أجدادك تاريخياً إرتبطوا بالحيوانات ؟ وبعالم الحيوانات من خلال التواصل والبحث واالإنقاذ |
Takımlar; yön belirleme, iyileştirme, arama ve kurtarma silah yapımı, hava tahmini, kömür madenciliğidir. | Open Subtitles | لدينا مجموعات الملاحة، والعلاج، والبحث والإنقاذ والحدادة، وتفسير الطقس، ونقل الفحم |
Bu görüş çerçevesinde düşünmeye ve araştırma yapmaya teşvik etmeli ve bunu uygulamalıyız. | TED | نحتاج إلى تشجيع التفكير والبحث حول هذا المفهوم، وتنفيذه. |
araştırma ekibiniz, dondurulmuş ve araştırılmak üzere saklanan tarih öncesi bir virüs buldu. | TED | وجد فريق البحث فيروساً يعود لعصور ما قبل التاريخ، محفوظ في تربة متجمدة وقاموا بعزله لأغراض تتعلق بالدراسة والبحث. |
O zaman bu çocuğua yüklenmek yerine onları arayalım. | Open Subtitles | لربنا علينا الخروج والبحث عنهم |
Onu arabayla arayalım mı? | Open Subtitles | نستطيع القيادة والبحث عنه؟ |