Ama 2004'te Bush ve Beyaz Saray, Bath'in ismini karaladı. | Open Subtitles | ولكن في 2004 قام بوش والبيت الأبيض بحذف اسم باث |
El-Sakar, Meclis'e saldırıyor, Beyaz Saray'a saldırıyor... Sırada neresi var? | Open Subtitles | آظهرت لنا جماعة الصقر أن بوسعهم مهاجمة الكابيتول والبيت الأبيض |
El-Sakar, Meclis'e saldırıyor, Beyaz Saray'a saldırıyor... Sırada neresi var? | Open Subtitles | آظهرت لنا جماعة الصقر أن بوسعهم مهاجمة الكابيتول والبيت الأبيض |
Seçmelerimiz var ve ev berbat durumda. | Open Subtitles | إذن لدينا اختبار كاميرا والبيت تعمه الفوضى |
Fakat geceleri, yapacak hiçbir şey yokken ve ev boşken, hep Jenny'yi düşünüyordum. | Open Subtitles | لكن فى الليل حينما لا يوجد شيء أفعله والبيت كان خاوياً كنت أفكر بـ جينى دائماً |
Kale ve ev'in birleşimi yani. | Open Subtitles | انه تعبير متقاطع ما بين الحصن والبيت |
Gizli Servisteki, FBl'daki ve Beyaz Saray'daki... benzer kafada insanlar tarafından örtbas edildi. | Open Subtitles | الصورة الحسنة فى عقول الناس عن شرطة دالاس وجهاز الخدمة السرية ,و المباحث الفيدرالية والبيت الأبيض |
Başkan bundan ötürü bugünkü ve yarınki programını iptal ederek Washington Beyaz Saray'a geri dönecek. | Open Subtitles | وبالتالي فإن الرئيس سيلغي برنامجه لبقية اليوم ولليوم التالي وسيعود الى واشنطن والبيت الأبيض |
Senato ve Beyaz Saray'ı makam değişikliği hakkında bilgilendirin. | Open Subtitles | اخبرى مجلس الشيوخ والبيت الأبيض بنقل السُلطة |
Senato ve Beyaz Saray'ı makam değişikliği hakkında bilgilendirin. | Open Subtitles | اخبرى مجلس الشيوخ والبيت الأبيض بنقل السُلطة |
ve Beyaz saray 15 dakika erteledi. | Open Subtitles | والبيت الأبيض قام بتأجيل الخبر 15 دقيقة إلى 10: 45. |
Beyaz Saray, suçlamalar üzerine sessizliğini korumaya devam ediyor. | Open Subtitles | والبيت الأبيض مازل صامت بشأن هذه الاتهامات, |
CTC ve NSC izinlerini sağladım Beyaz Saray'dan imza geldi. | Open Subtitles | لقد إستلمت موافقة مكتب مكافحة الإرهاب ومكتب الأمن القومي والبيت الأبيض وافق |
Fakat geceleri, yapacak hiçbir şey yokken ve ev boşken, hep Jenny'yi düşünüyordum. | Open Subtitles | لكن في الليل حينما لا يوجد شيء أفعله والبيت كان خاوياً كنت أفكر بـ (جيني) دائماً |
Stanley, inanmayacaksın ama Sean çiftlik ve ev işlerinde çok yardımcı oldu... | Open Subtitles | ,(اتعرف يا(ستانلي , لن تصدق كيف كان (سين ) نافع هنا في رعاية الماشية . والبيت و.. |
Merete Lynggaard, Daniel ve ev hakkındaki her şeyi biliyoruz. - Ne? | Open Subtitles | أترك التمثيل, نعرف كل شيء حول (ميريت لينقارد) و(دانيل) والبيت. |
İş ve ev adresi geliyor. | Open Subtitles | العمل والبيت على طريقِه. |
Sadece oğlum ve ev. | Open Subtitles | فقط ابني والبيت |
Michael ve ev ahalisi ile olan ilişkisi bakımından üzgündü. | Open Subtitles | لذا, من حيث علاقتها بين (مايكل) والبيت, |