Kötü verinin yol açtıklarını herkes biliyor. | TED | والجميع يعرف ما تقوم به البيانات الخاطئة. |
Merhaba, içkiler için teşekkürler, Lucas. Hey, Jim'in karısı tam bir sürtük. Diyorum size dostlar, o kadın fahişenin önde gideni ve bunu Jim'in dışında herkes biliyor. | Open Subtitles | شكرا على الشراب لوكاس والجميع يعرف ماعدا جيم |
herkes biliyor ve Adale de koruma gibi kapıda dikiliyor. | Open Subtitles | والجميع يعرف أن " أوديل " تقف حارسة في الخارج |
Onu duymuş muydunuz? Bazıları duymuş. O bir kareograf Ve herkes onun yaptığı işleri bilir. | TED | هل سمعتم بها؟ بعضكم سمع. إنها مصممة استعراضات والجميع يعرف أعمالها. |
...ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقي لكن أمي قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
O bambaşka bir hikâye Ve herkes de bunun farkında. | Open Subtitles | تلك قصة مختلفة والجميع يعرف ذلك ، حسناً ؟ |
Sen de, ben de biliyoruz. herkes biliyor. Hiçbir yere gitmiyoruz! | Open Subtitles | أتعرف ، أنا اعرف هذا والجميع يعرف لن نخرج من هذا الأمر |
Ne derlerse desinler. En iyi apış arası benimki ve herkes biliyor. | Open Subtitles | لا أكترث لما يقولونه أنا الملوث الأفضل والجميع يعرف ذلك |
Bu yeni hava bükücülerle aramın çok iyi olduğunu sanmıyorum ve herkes biliyor ki sen doğuştan bir lidersin. | Open Subtitles | لا أعتقد أنى اقوم بعمل جيد مع مسخرى الهواء الجدد والجميع يعرف أنك قائد بالفطرة |
En azından suikast girişiminde bulunduk ve tarih adına, şimdi herkes biliyor ki bütün Almanya, böyle bir adamın arkasından gitmedi. | Open Subtitles | على الأقل أخذت محاولة الاغتيال، ومن أجل التاريخ، والجميع يعرف الآن ليس كل من ألمانيا يتبع مثل هذا الرجل. |
O yasayı oylamada ezeceğiz ve bunu herkes biliyor. | Open Subtitles | سنسحق ذلك الإنشيتف والجميع يعرف هذا |
Onunla birlikte. Onlarla birlikte. herkes biliyor. | Open Subtitles | معه ومعهم والجميع يعرف |
Evet, herkes biliyor. | Open Subtitles | أجل، والجميع يعرف |
- Evet, doğru ve bunu herkes biliyor. | Open Subtitles | , بل صحيح . والجميع يعرف ذلك |
Ve bunu herkes biliyor. | Open Subtitles | والجميع يعرف ذلك. |
Evliliğin göstermelik. herkes biliyor. | Open Subtitles | زواجكِ خدعه والجميع يعرف ذلك |
Kötü bir aileden geliyordu Ve herkes onun da kötü yola sapacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | ينحدر من عائلة سيئة والجميع يعرف بأنه يبدو سيئ |
Bu sefer baban seni kurtaramayacak Ve herkes nedenini biliyor! | Open Subtitles | لكن هذه المرة والدك ليس هنا لينقذك والجميع يعرف السبب الآن |
ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقى لكن أمى قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
Benim yılımdı. Ve herkes biliyordu. | Open Subtitles | والجميع يعرف هذا |
Ezelden beri ped kullanıyorsun. Herkes de biliyor. Yoo | Open Subtitles | سددتي كل الطرق والجميع يعرف ذلك لنذهب ، لنخرج من هذا الصرف الصحي |