Tamam, yani bütün lakros takımıyla yattın ve savaş öylece bitti mi? | Open Subtitles | حسناً , لذا نِمتَ بكامل فريق لعبة الكروس والحرب فقط ذهبت بعيداً؟ |
Güneş yaralandı, bu da dünyayı bir kaos ve savaş dönemine sürükledi. | TED | أُصيبت الشمس، وغرق العالم في فترة من الفوضى والحرب. |
Dövüşmek bir laftır. Aşkta ve savaşta her şey mübahtır. | Open Subtitles | لنكـافح إذن كلّ شيء متـاح في الحب والحرب |
Ne dendiğini bilirsin aşk ve savaşta her şey mubahtır. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا يقال، لا قواعد تحكم الحبّ والحرب. |
Depresyon artık dünya çapında maluliyetin başlıca nedeni olarak HIV/AIDS, sıtma, diyabet ve savaşı geride bıraktı. | TED | الاكتئاب الآن تفوّق بالفعل على الإيدز والملاريا والسكري والحرب كمسبب رئيسي للإعاقة في جميع أنحاء العالم. |
Travmanın ve savaşın insan psikolojisine olan etkisinden hiç söz etmemiştik bile. | TED | لم نكن نتحدث بعد عن آثار الصدمة والحرب على النفس البشرية. |
Güç, devlet ve savaş kavramlarını anlamakta zorlanıyordu. | Open Subtitles | كان صعباً عليها أن تفهمه ما اقصده أن كلمات مثل السلطة ، الحكومة والحرب |
Hayır, ben politika ve savaş üzerine çalışmalıyım, ki böylece, anlarsınız ki, oğlum matemetik ve felsefe çalışma özgürlüğüne sahip olsun. | Open Subtitles | لا , أريد أن أدرس السياسية . والحرب فأبنائي لديهم الحرية |
Çektiğiniz dehşet ve savaş fotoğraflarının birilerinin düşüncelerini değiştirdiğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الصور التي التقطتها للرعب والحرب جعلت البعض يغير من معتقداته؟ |
Hainlik, yozlaşma ve savaş bir kanser gibi gezegenimin ruhunda büyüdü. | Open Subtitles | الجريمة , الفساد , والحرب قد نمى مثل السرطان على روح عالمي |
Petrol ve savaş ya da... finansal müdahaleler yada ne sikimse sosyalist götün bunları düşünmeyi denesin. | Open Subtitles | ..والنفط، والحرب أو أحلام السيطرة.. أو أي شيء آخر |
Hayır, aşkta ve savaşta her şey mubahtır, demişler. | Open Subtitles | لا ، كل شيء عادل في الحب والحرب كما يقولون |
Hayır, aşkta ve savaşta her şey mubahtır, demişler. | Open Subtitles | لـاـ، كل شئ مُباح في الحب والحرب كما يقولون. |
Barışta ve savaşta 28 yıl. | Open Subtitles | ثمانية وعشرين عاما في السلم والحرب |
Aşkta ve savaşta her şey mubahtır, Yüzbaşı Keller. Siz hiç mi aç bırakmadınız? | Open Subtitles | كل شيء حلال في الحب والحرب يا كابتن |
Etten kemikten bir rüşvet baylar, bu arada kocası da kargaşa ve savaşı kışkırtıyor. | Open Subtitles | رشوة بجسدها سادتى بينما زوجها يروج للفوضة والحرب |
Sanayinin, işgücünün ve savaşın olduğu bir dünya. | Open Subtitles | عالم الصناعة، والعمالة، والحرب |
Ama onları senden önce bir insan bir araya getirirse kendini tutması mümkün olmaz ve dünyayı açlığa, savaşa ve mutlak yıkıma götürür. | Open Subtitles | لكن إن تمكن بشري من جمعها قبلك لن يتمكنوا من مقاومة الإغراء ما سيؤدي بالعالم إلى المجاعه والحرب ودمار الأرض في النهاية |
CA: Bu durumda şunu merak etmeden de yapamıyoruz: Bizden başka türler, Dünya için önem taşıyan öyküleri kayda geçirseydi, öykülerimiz, Irak'tan, savaştan, politikadan ve magazinden ibaret olurdu. | TED | كريس أندرسون: لهذا عليكم التساؤل .. جميعا إذا كان هناك فصائل أخرى عدانا كانت تسجل القصص المهمة على الأرض، فقصصنا كما تعلمون تتمحور حول العراق والحرب والسياسة وأخبار المشاهير. |
Böylesine huzur dolu toprakların depremlerle ve savaşla nasıl da paramparça olabileceğini anlamasını istemiştim. | Open Subtitles | أردتها بأن تفهم كم أن الأرض السلمية من الممكن أن تتحطّم بالزلازل والحرب |
Çökmüş, yozlaşmış politikalar ve savaşlar yüzünden zayıflamış olmasına rağmen Roma İmparatorluğu, dünyadaki en büyük güçlerden biri olarak kaldı. | Open Subtitles | بالرغم من الإنحطاط والفساد والضعف الناتجين من السياسه والحرب بقت الإمبراطوريه الرومانيه أعظم قوه على الأرض |
Her gün, silahlı saldırılar, eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük, savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz. | TED | نقرأ كل يوم، عن حوادث إطلاق نار عدم المساواة والتلوث والدكتاتورية والحرب وانتشار الأسلحة النووية. |
Kaçak fildişi ve vahşi hayvan eti avcılığı bulaşıcı hastalık ve savaşlara yol açıyor. | TED | فالصيد من أجل العاج وصيد الطرائد يؤدي إلى أوبئة عالمية ونقل الأمراض والحرب. |