Tanrının tasviri mutlak varoluştur, mutlak bilinç, bilgi ve bilgelik ve mutlak şefkat ve aşk. | TED | هي الكيان المطلق الوعي المطلق والمعرفة والحكمة والرحمة والحب المطلق. |
İncil'in güzel bir şiir ve bilgelik kitabı olduğuna inanıyorum-- | Open Subtitles | أعتقد أن الكتاب المقدس ...هو كتاب من الشعر الجميل والحكمة |
Bilgi, bilgelik, gerçek güç bunlardır. | Open Subtitles | العلم والحكمة هي القوة الحقيقة وأعلى من التعليم |
Farkındalığın ve bilgeliğin yüksek seviyelerine eriştim. | Open Subtitles | ل حققت أعلى المستويات... من الوعي والحكمة. |
Tüm bedenimde dolaşan zekânın ve bilgeliğin tadını alabiliyorum. | Open Subtitles | ...يمكنني حرفيا تذوق الذكاء والحكمة .تسري خلال جسمي الآن... |
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek değiştirebileceklerimi değiştirecek cesareti bulmak aradaki farkı algılayacak kadar bilge olmak. | Open Subtitles | فلتمنحنى الشجاعه لتغيره والحكمة لمعْرِفة الإختلافِ |
Bilim ve irfan yuvalarınızı bu karanlık tapınakların üzerine kurarak onlardan kurtulabilmeyi umut ettiniz. | Open Subtitles | لقد بنيتم منازلكم للعلوم والحكمة على هذه الظروح السوداء أملين ان تزيلونها. |
Onların yarattığı ve ilham verdiği bilgelik ve güç onun yardımına yetişir. | Open Subtitles | والحكمة والقوة التي رعتهم وتلهم هذا الشعب ستحضر لمساعدته |
Hani değişiklik için güç farkı anlamak için de bilgelik istersin ya? | Open Subtitles | تعرفين الشيء حيث كنت أسأل عن تغيير الأشياء التي يمكنك والحكمة لنعرف الفرق؟ |
Mevkiyi doldurabilecek çok kişi var, ama hiçbirinde senin sahip olduğun güç ve bilgelik yok. | Open Subtitles | كثيرون غيرك ..يشتهون ذلك المنصب لكن أحد لا يمتلك القوة والحكمة التي تمتاز أنت بهما |
Ben de doğruluk ve bilgelik yolunda onlara nazikçe eşlik ederim. | Open Subtitles | وأنا أقودهم برفق عبر طريق الحقيقة والحكمة |
Yunanlar güzellik, bilgelik ve eşitliği temsil ettiğini söylerdi. | Open Subtitles | يقول اﻹغريق أنها تمثل الجمال والتوازن والحكمة |
Tanrım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sükunet ver değiştirebileceğim şeyler için cesaret ver ve farkı anlamak için bilgelik ver. | Open Subtitles | ، الأشياء التى لا يُمكننى تغييرها ، والشجاعة لتغيير الأشياء التى أستطيعها . والحكمة لمعرفة الإختلاف |
Bir tek şu malzemeler eksik: Masumiyet, sevgi, cesaret ve bilgelik sembolleri. | Open Subtitles | أنا بحاجة للمكوّنات وحسب رموز عن البراءة، الحبّ، الشجاعة والحكمة |
Bende daha az seyahet eden iki kişi tarafından bilgelik konuşmasına maruz kalıyorum. | Open Subtitles | أنا على وشك أن أسمع حديث الفطنة والحكمة من اثنين أصغر منّي سنًّا وأقل منّي سفرًا |
Tüm bedenimde dolaşan zekânın ve bilgeliğin tadını alabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني حرفيا أن أتذوق الذكاء والحكمة |
Tanrı, Bokh, onu nasıl çağırmak istersen, Allah, Ram, Om, hangi isimle isimlendirirsen isimlendir, ya da o ilahi varlığa nasıl erişebiliyorsan, bu mutlak varlığın oldugu noktadır, mutlak aşk ve merhamet ve şefkatin, ve mutlak bilgi ve bilgeliğin, Hindularin dediği gibi, "Satchidananda." | TED | إله ،بوخ،أيا كان الاسم الذي تريد الاتصال به مع ، الله ، رام ، أم ، أيا كان الاسم الذي تودون الطلاقه عليه أيا كان هذا الاسم الذي تطلقونه على أساس الخلود، هو منبع الوجود المطلق، الحب و الرحمة المطلقة، والمعرفة والحكمة المطلقة ، ما يسمونه الهندوس ستشيداناندا . |
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek değiştirebileceklerimi değiştirecek cesareti bulmak aradaki farkı algılayacak kadar bilge olmak. | Open Subtitles | فلتمنحنى الشجاعه لتغيره والحكمة لمعْرِفة الإختلافِ |
Kasabadan dünyayı dolaşıp maceralar yaşamak, bilge ve akıllı biri olarak dönmek için ayrıldım. | Open Subtitles | تعرفين، غادرت البلدة لأجوب الأرض وتكون لديّ مغامرات، وأعود بكامل المعرفة والحكمة |
Şimdi ne yapmak istersin? "E ho mai ka Ike Mai Luna Mai e." "Gel, gel ve göklerden bizlere ilim ve irfan bahşet." | Open Subtitles | لذا ماذا تريد فعله؟ "تعال، وأحضر لنا المعرفة والحكمة من السموات" |