150 yıllık acı şiddet ve korku bu duvarların içine sinmiş. | Open Subtitles | مائة وخمسون عاماً من الآلم والعنف والخوف حصلت بين هذه الجدران |
Bu daha ziyade, bir şeyin yanına kâr kalması hissi, yakalanma korkusu, herhangi bir zamanda birisinin bunu anlayacağı. | TED | إنه شعور بالإفلات من العقاب، والخوف من أن يُكشف أمرك، وأنه في أي وقت، سيكتشف شخص ما ذلك. |
Kendimi kayıp ve korkmuş hissederken Nicole beni güvende hissettirdi. | Open Subtitles | وكانت نيكلو تشعرني دائماً بالأمان والحماية حتى عندما أشعر بالضياع والخوف |
korkunun ve cahilliğin aklımızın ürünleri olduğunu ve aklımızın da uyarlanabilir olduğunu biliyorlardı. | TED | هما فهما أن الجهل والخوف لم يكونا سوى أمور عقلية، وأن العقل قابل للتكيف. |
Kızının yatağının yanında durdun stresi ve korkuyu bırakıp hayatının iyi yönünü gördün. | Open Subtitles | وقفت عند فراش ابنتنا ونسيت الضغط والخوف وركزت على ما هو جيد في حياتك |
Tüm hayal kırıklığı, korku ve yalnızlık, bir zamanlar hissettiğim ... | TED | اذ ان كل الإحباط والخوف والشعور بالوحدة والذي كنت أشعر به |
Utanç ve korkudan bayılacak gibi hissediyorum. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أشعر بالضعف من العار والخوف. |
Ama asıl soru, bu tehlikeyle ve bunun oluşturduğu korkuyla nasıl başedebileceğindi. | TED | لكن السؤال الحقيقي هو، كيف تتعامل مع المخاطر والخوف الذي يأتي منها؟ |
Bilakis saygılı, ihtiyatlı, akıllı ve ölçülü bir şekilde Allah korkusuyla davranılmalı ve evliliğin emredilme nedenleri layıkıyla dikkate alınmalıdır. | Open Subtitles | لكن بشكل موقّر، بشكل رصين، بتبصّر، بجدية، والخوف من الله، يعتبر حسب الاصول سببا لاي زواج يتم. |
Ben, biliyorsun kadınım ancak şimdi, pişmanlık ile dolu ve korku. | Open Subtitles | , أنا المرأة التي تعرفها فقط الآن , مملؤة بالندم والخوف |
Wendy, Henry'den korkacak kadar yeterince zeki ve korku bir avantaj. | Open Subtitles | ويندي ذكية كفاية لتخاف من هنري والخوف هو ما سنلعب عليه |
Diğerleri daha keskin olabilir ve suçluluk, utanç ve korku içeren beyin yıkama tekniklerini kullanabilirler. | TED | قد تكون أساليب أخرى أكثر حدة مستخدمين أساليب الإقناع القسري التي تشمل الشعور بالذنب والعار والخوف. |
İnsanların basit bir mekanizma ve maddeye kadar düşebileceği korkusu. | Open Subtitles | والخوف من أن البشر قد يتم تخفيض إلى آليات ومواد بسيطة |
Terk edilme korkusu vardır sevdiğin birini kaybetme korkusudur. | Open Subtitles | هنالك الخوف من الهجر والخوف من فقدان شخص تحبه |
Karanlık ve korkunç yerlere gireriz. Yalnız ve korkmuş olarak. | Open Subtitles | نحن نحقق بأماكن مظلمة وفظيعة بمفردنا والخوف يتملكنا |
- Gary o kadar garip ve korkmuş davranıyordun ki ne zaman neler oluyor diye sorsam, "hiç" diyordun. | Open Subtitles | " قاري " أنت تتصرف بمنتهى الغرابة والخوف وفي كل مرة أسألك ماذا يجري تقول " لا شيء " |
Ben Afganistan'da ter, kan ve korkunun tam ortasındaydım. | Open Subtitles | أنا كنت في أفغانستان وسط الدم والعرق والخوف |
Endişe ve korkuyu veda et. Âmin. Hayır, kusura bakmayın. | Open Subtitles | قولي وداعا للقلق والخوف أتمنى ذلك لا,انا اسفه |
Şiddetle karşılık verince canavar korku ve gözyaşı içinde kaçtı. | Open Subtitles | وقد حاربته بعنف بعدها ركض الوحش بعيدا مع الدموع والخوف |
ekonominin verdiği büyük alarm siyaseti bozmuştu bu korkudan sonra yerli koministler Batı Avrupada çok aktif olacak ve yıkıcı olacaklardı bu ekonominin çökmesine neden olacaktı ta ki birşey olasıya kadar ve bu fırsat | Open Subtitles | كان هناك نذير كبير بتدهور الوضع السياسي والاقتصادي والخوف من أن "ثيودور جيجر" خبير إقتصادي بالخارجية الأمريكية |
Bu çeliştiriyor çünkü öfke, kaygı ve korkuyla, risk ve öçle, hepsi birbirine karışıp içinden çıkılamayacak hâle geliyor. | TED | وهذا متعارض لأن الغضب يتداخل مع القلق والخوف والخطر والانتقام. |
Bugün, bütün bunlar artık hayal meyal hatırlanıyor, ancak Cadılar Bayramı her yıl kötülüğü ve korkusuyla tekrar tekrar yaşanıyor. | Open Subtitles | اليوم كل هذا هو ذكرى باهته لكن الهالويين يأتى كل عام ومعه الظلام والخوف |
Sinmiş, her sesten ve adımdan korkan, aynı köşeye sıkışmış bir hayvan gibi. | Open Subtitles | الإرتعاد والخوف من أي صوت من أي خطوة مثل حيوان في مأزق |
Ama şimdi geri dönersek şu anda bizi destekleyenlerin kalplerinde yaşayan tüm umut tükenip yerini endişe ve korkuya bırakacaktır. | Open Subtitles | لكن إذا عدنا الآن كل الأمل الساكن في قلوب أتباعنا سيحل مكانه الشك والخوف |
Ben başlatacağım. Acıların dünyasına girmek üzeresin Kaiba. Kaos dolu bir dünya, karmaşık bir dünya. | Open Subtitles | آه, سوف تدخل عالم ملئ بالفوضى والخوف |